İçeriğe geç

İngiltere’ye Böyle Bir ByLock Savunması Gönderildi mi?

4 gün önce İngiltere Mahkemesi “FETÖ çatı davasının” firari sanıkları Akın İpek, Talip Büyük ve Ali Çelik’in Türkiye’ye iadesini reddetti.

Bu gelişmeden sonra sosyal medyada bir takım “evraklar” dolaşmaya başladı. İngilizce ve Türkçe metinlerin, kararın gerekçesi olduğu öne sürüldü.

Sözkonusu “evraklar” arasında Adalet Bakanlığı’na ait olduğu belirtilen 8 Kasım 2018 tarihli bir yazı da yer alıyor. Yazının içeriği şöyle:

“(i) Türkiye’deki mahkemeler FETÖ üyeliği ve yöneticiliği suçlamalarıyla 31,400 ‘mahkumiyet’ kararı verirken (CMK 314/1 ve 2. Maddeler), mahkemelerin aynı ceza kanunu maddeleri kapsamında herhangi bir suç tespit etmeyip, beraat kararı verdiği davaların sayısı 10,657’dir.

(ii) Türk Ceza Kanunun 309. Maddesi (Anayasal düzene karşı işlenen suçlar) kapsamında görülen davalarla ilgili olarak, mahkemeler 190 davada ‘ceza vermiş’ ve 632 tanesi beraatle sonuçlanmıştır.

(iii) FETÖ davaları ile ilgili Temyiz mahkemesi Yargıtay’dır ve 2018 yılının başından beri yerel mahkemeler tarafından verilen kararların yaklaşık olarak yüzde 40’ını aşağıda belirtilen FETÖ davalarındaki ihlaller nedeniyle ‘bozmuştur’:

(a) Sanığın Fetullah Gülen ve örgütüne (FETÖ) sempati duymasına dayalı mahkumiyetler/cezalar.

(b) ByLock, ‘FETÖ üyeleri arasında haberleşme amaçlı kullanılan bu uygulama. Yazışmaların içeriği FETÖ’nün gizli amaçlarını gerçekleştirmek için hayati öneme haiz suç teşkil eden ve gizli eylemler yürütmek amacıyla kullanılmadığı sürece, bir kanıt olarak kullanılamaz…’

(c) FETÖ’ye finansal destek sağlamayı içeren herhangi bir eylem kendi başına FETÖ üyeliğine kanıt teşkil etmek için kullanılamaz.

(d) Mahkûmiyet kararları sadece polis tarafından elde edilen tanık ifadelerine ve diğer kanıtlara dayandırılamaz. Mahkeme sanıklar tarafından sunulan her türlü kanıtı talep etmeli ve dinlemelidir.”

Eğer bu “evrak” ve içeriği doğru ise;

Yazılanların aksine uygulamada, bizzat Erdoğan’ın koyduğu 17/25 Aralık “miladı”na dahi bakılmaksızın, “FETÖ sohbetlerine katılma, okullarına gitme, yayın organlarına abonelik, okul veya dershanelerinde çalışma, Bank Asya’da emekli maaşı veya ev kirası hesabının olması” vs.’nin nasıl cezalandırıldığını, keza “Duymuştum, öyle söyleniyordu” şeklindeki tanık ifadelerine ne denli itibar edildiğini biliyoruz.

– ByLock Bombası-

Bunları geçelim.

O “evrak”ta bomba etkisi yaratan ByLock’la ilgili madde oldu.

Zira doğruysa Adalet Bakanlığı diyor ki;

“Evet, ByLock FETÖ üyeleri arasında haberleşme amaçlı kullanılan bir uygulama. Ancak yazışmaların içeriği, FETÖ’nün gizli amaçlarını gerçekleştirmek için hayati önemde bir suç işlemek ve gizli eylemler yürütmek amacıyla kullanılmadığı sürece kanıt olarak kullanılamaz.”

ByLock operasyonlarının başından itibaren birçok hukukçu ve bilişim uzmanı bunu söyledi. Nihayetinde Yargıtay 16. Ceza Dairesi de benzer bir karar aldı.

Ancak yine uygulamada biliyoruz ki, halen ByLock, yargılamalar ve kararlarda başlıca delil kabul ediliyor. Sadece ByLock’a adı bir şekilde karışmış olan değil, iddianın ispatlanması beklenmeden ve içeriğe bakılmadan ailenin diğer fertleri de “kamudan ihraçla” cezalandırılıyor.

Hem de 11 bin 480 kişiyi kapsayan Morbeyin tuzağı bulunmuş, operatör kayıtlarında yanlışlıklar olduğu ortaya çıkmışken!..

Şunu da hatırlatalım; MİT raporuna göre tespit edilen ByLock kullanıcı sayısı 102 bin 195. Bu tespitin, “En az 3 gün bağlantısı olanlar” üzerinden yapıldığı belirtilmişti. Aynı rapora göre, en az bir mesaj atan veya alan kişi sayısı ise 60 bin 473. Peki geriye kalan 50 bin kişi mesaj atmadı veya almadıysa, ne yaptı?

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin kararından söz etmiştik. Daire, ByLock nedeniyle ceza verilebilmesi için, “User-ID ve operatör kayıtlarının doğru eşleştirilmesi. Uygulamanın örgüt talimatı ile yüklenmiş olması. Örgüt içi gizli haberleşme için kullanılması” şeklinde üç kriter belirledi.

Hukukçular, son iki kriterin “içeriğe bakılmalı” anlamına geldiğinde hemfikir.

Hiçbir mesaj atmamış veya almamış 50 bir kişinin “içeriği” olamayacağı ortada olduğuna göre, en azından ilk etapta bunların mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmez mi?

Giderilemiyor, çünkü mahkemeler 16. Ceza Dairesi’nden sonra Haziran’dan beri Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bu konudaki kararını bekliyor.

Ekim ayında devletin ilgili organlarında bu konuyla ilgili hangi görüşmelerin yapıldığını anlatırken, Genel Kurul kararının hazır olduğunu, ancak “açıklanamadığını” duyurduk. O yazımızdan sonra Yargıtay yetkilileri ise gündeme dahi alınmadığını savundu.

Ancak kararın teknik bölümüne destek olan uzmanların sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlar da ortada; Metnin hazır olduğunu belirtip, “Neden geciktirildiğini” soruyorlar.

Gecikmeyle ilgili gündeme gelen yeni bir iddia da şu:

Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK), operatör kayıtları üzerinde yeni bir çalışma yapıyormuş ve Yargıtay da bunu bekliyormuş. Eğer böyle bir çalışma varsa ne olacak?

“Eski kayıtlar ve tespitler yanlış, doğrusu bunlar” denilip, sıfırdan mı başlanacak? Ya da yeni listeler mi açıklanacak? Veya Yargıtay kararı, “Operatör kayıtları tek başına delil olabilir” şeklinde mi değiştirilecek?

Adalet Bakanlığı’nın, İngiltere’ye gönderdiği öne sürülen o yazıya dönersek;

İşte aile fertleriyle birlikte yüzbinlerce insanı ilgilendirdiği halde böylesine belirsiz bir süreçte yürüyen ByLock konusunda, sözkonusu yazının bomba etkisi yaratması normal.

Herhalde Adalet Bakanlığı, “doğru” veya “yanlış” diye bir açıklama yapacaktır.

Yanlış ise sorun yok; Bu sahte evrakları kimlerin hazırlayıp, servis ettiğine bakılır.

Ancak doğruysa da şunları sormak gerekmez mi?

– İngilizlere anlatılanlarla Türkiye’deki uygulamalar arasındaki çelişkilerin sebebi nedir?

– BTK bu konuda ne çalışması yapıyor?

– Yargıtay kararı neden gecikiyor?

Netice-i kelam;

Balyoz kumpası döneminde Adalet Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Dairesi AİHM’e, bazı sanıklarla ilgili, “Darbe planının altında imzası var” gibi gerçekdışı savunmalar göndermişti.

İnşallah bu da onun gibi bir şey değildir!..

Müyesser YILDIZ

1 Aralık 2018

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/ingiltereye-boyle-bir-belge-gonderildi-mi-01121859.html

Kategori:Uncategorized