İçeriğe geç

3 Ay Önce Kayyıma Devredilen Türk Hava Kurumu’nda Neler Oluyor?

95 yıl önce bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan, TSK ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile fiili bağlantısı bulunan, genellikle emekli komutanlar tarafından yönetilen Türk Hava Kurumu yaz aylarında yaşanan orman yangınları sırasında çokça tartışıldı.

1 yıl önce THK Başkanı emekli general ve MHP eski Milletvekili Kürşat Atılgan’ın kendi isteğiyle görevi bırakmasından sonra kurumun başına Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın isteği, Atılgan’ın da desteğiyle Balyoz kumpası mağdurlarından emekli general Bertan Nogaylaroğlu getirildi.

Ancak kısa bir süre sonra eski yönetim ile yeni yönetim arasında “Yolsuzluk” tartışması başladı ve karşılıklı davalar açıldı.

Bu arada Ağustos sonunda Erdoğan, THK’nın yangın söndürme uçaklarının kullanılmamasıyla ilgili tartışmalar üzerine şunları söyledi:

“Şu anda bir olay daha çıktı ortaya; Türk Hava Kurumu meselesi. Türk Hava Kurumu’nun arkasında kim var? CHP’li milletvekili. Onun arkasında CHP. Bunu savunuyorlar ve ‘Bakanlık neden Türk Hava Kurumu ile çalışmıyor?’ diyorlar. Yahu bu adam zaten mezarlığa dönüştürmüş Türk Hava Kurumu’nu. Oradaki uçakların motorları, pervaneleri yok. Yani rezillik diz boyu. Şimdi büyük ihtimalle şurada birkaç gün içerisinde orayı da masaya yatıracağız. Yani bu Türk Hava Kurumu ile bir yere varamayız.”

THK “Masaya yatırıldı” ve 16 Ekim’de Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla, bu kuruma da kayyım atandı.

Kayyım olarak atanan isimler şunlardı:

Gümrük ve Ticaret eski Bakanı Cenap Aşçı, Maliye Bakanlığı Müsteşarı H. Abdullah Kaya, İçişleri Bakanlığı Daire Başkanı Adnan Zengin.

-O Mektupta Geçen İsim Kimdi?-

Yaklaşık 3 aydır kayyımlar tarafından yönetilen Türk Hava Kurumu’nda neler oldu, neler olması bekleniyor; Bunlara geçmeden önce Ekim 2017’de yazdığımız, “Bu ifade AKP’yi de devleti de sallar” başlıklı yazımızı hatırlatmamız gerekiyor.

Çünkü şimdilerde THK’nda en çok bu yazı konuşuluyor.

Yazının konusu; Ankara’da görülen Maliye Bakanlığı’ndaki “FETÖ yapılanması” ile ilgili bir davanın iddianamesinde yer alan F.K. isimli itirafçının mektubuydu.

Mektupta, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta olmak üzere, eski bakanlar Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Naci Ağbal ve Nazım Ekren’in yanısıra çok sayıda ekonomi bürokratının “FETÖ’cü” olduğu öne sürülüyordu.

Tahminimizde yanıldık, bu ifadeler ne AKP’yi ne Devleti salladı. Sadece eski Bakan Mehmet Şimşek, “Bu kişi itirafçı değil, iftiracı olabilir” dedi, onun dışında kimseden ses çıkmadı.

Aksine mesela “FETÖ’cü değil, ama onları desteklemiştir” denilen Naci Ağbal, hem Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı hem de YÖK üyesi olarak atandı.

İtirafçının mektubunda geçen bir isim daha vardı; O isim bugün THK kayyımlarından Hacı Abdullah Kaya’ydı.

Mektupta, o dönem Maliye Bakanlığı Müsteşarı olan Kaya hakkında şu iddialarda bulunuluyordu:

“Abdullah Gül’ün FETÖ’cü Kayseri ekibinin önemli bir mensubudur. Milli Emlak Genel Müdürlüğü sırasında FETÖ’cülere devletin taşınmazları ile çok büyükçıkarlar temin etmiştir. Bunların tamamında Naci Ağbal’ın da imzası vardır. TOKİ’den kendisine en az on tane topraktan evrak üzerinde görünmeksizin daire verilmiş, bunlar sözkonusu konut tapu kayıtları çıkmadan büyük meblağlarla satılmak suretiyle büyük bir servet edinmiştir. Milli Emlak’ten BÜMKO (Bütçe Mali Kontrol)’ya genel müdür yapılmış, oradan da Bakanlık Müsteşarı yapılmıştır. Kendileri bizzat FETÖ’cü olan bu ekip tarafından Maliye Bakanlığı’nda Sayın Cumhurbaşkanımızın istediği FETÖ’cü ayıklaması yapılabilir mi?”

-THK Üniversitesi de Kayyıma Geçti-

Bu bilgilerden sonra Türk Hava Kurumu’ndaki yeni gelişmeleri aktaralım.

Kayyımların ilk işi; Çok sayıda şubenin kapatılması için karar almak ve Kurumdaki asker kökenli çok sayıda ismin sözleşmesini fesh etmek oldu. Deniyor ki, “Artık neredeyse TSK ile THK’nın hiçbir bağı kalmadı”!..

Ancak sessiz sedasız daha önemli bir gelişme oldu.

THK’ya kayyım atanması kararını veren Ankara 9. Sulh Mahkemesi, 18 gün sonra 4 Kasım’da kayyımların başvurusu üzerine aldığı bir ek kararla, THK Havacılık Vakfı ve THK Üniversitesi başta olmak üzere onlarca şirkete daha aynı isimleri kayyım olarak atadı.

-Hem Denetleyen Hem Denetlenen Oldu-

Bu gelişmenin H. Abdullah Kaya ve THK Üniversitesi ile ilgisine gelince;

Kaya, bu görevden önce 13 Ağustos 2016’da Erdoğan tarafından YÖK üyeliğine atanmıştı.

Halen YÖK üyeliği devam eden Kaya, şimdi de THK Üniversitesi Mütevelli Heyeti’nde.

Yani hem “Denetleyen”, hem “Denetlenen” oldu.

Öncelikle hemen şu iddiayı aktaralım; Geçen Nisan’da YÖK Genel Kurulu’nda üniversitelerin durumu görüşülürken, THK Üniversitesi’nin kapatılması gündeme gelmiş, ancak kabul edilmemiş. Kapatılması yönünde oy veren isimlerden birisi H. Abdullah Kaya’ymış.

Bunun önemi mi? THK kulislerinde, Kaya’nın, THK Üniversitesi’ni Gebze Üniversitesi’ne bağlamak istediği, bunun için çeşitli görüşmeler yaptığı konuşuluyor.

Doğruysa, bunun THK’nın tümüyle kapatılması yönünde önemli bir işaret olacağı söyleniyor.

Kayyım Kaya ile ilgili dikkat çekici bir başka ayrıntı da şu:

Gerek Maliye Bakanlığı’ndaki görevleri, gerekse Eylül 2012-Nisan 2019 arasındaki Erdemir Yönetim Kurulu Üyeliği sırasında Kaya’nın özgeçmişinde, “1998-1999 yıllarında Carnegie Mellon Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptığı” bilgisi yer alırken, YÖK’teki özgeçmişinde bu yok.

Sebebi, o üniversitenin Pensilvanya’da olması mıdır bilinmez, ama tek dileğimiz; Kayyım sürecinin, Atatürk’ün bir kurumunun daha kapatılmasıyla sonuçlanmamasıdır!..

Müyesser YILDIZ

8 Ocak 2020

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/thkda-bugun-neler-oluyor-08012038.html

Kategori:Uncategorized