Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin il başkanları toplantısında, “Bu ülkenin Başbakanı, iktidar partisinin başkanı sünepe öyle mi?” deyip, köşe yazarlarını “utanmazlıkla” suçladı.
Bu ağır suçlamanın sebebi, Başbakan’ın ifadesiyle bu ülkede bazı yazarların, “Türkiye-İsrail arasında barışın olması için İsrail yönetiminin gitmesi lazım, Türkiye’den AK Parti yönetiminin gitmesi lazım” demesiydi. Erdoğan o “yazarlara” şöyle yüklendi:
“Bunu utanmadan, sıkılmadan televizyonlarda söyleyecek kadar da maşallah cesurlar. Onlar bunu söyleyecek kadar cesur, bu ülkenin başbakanı, iktidar partisinin genel başkanı bunu seyredecek kadar ‘sünepe’ öyle mi? Hangi patrondan gücünü alırsan, hangi medya grubunun mensubu olursan ol, bizi bağlamaz. Biz gücümüzü halktan ve Hak’tan alıyoruz. Farkımız bu.”
İLK SÖYLEYEN DOĞU ERGİL’Dİ
Doğru, Gazze’ye yardım götüren İHH gemisine İsrail’in düzenlediği saldırıdan sonra Erdoğan’ı öfkelendiren o sözleri yazanlar oldu. Ancak bunu ilk söyleyen Siyaset Bilimci, Today’s Zaman Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Doğu Ergil’di.
Daha da önemlisi o sözler Ergil’e değil, bir AKP’liye aitti.
Ergil 10 Haziran gecesi CNN Türk’teki 32. Gün Programı’nda, kelimesi kelimesine şunları söyledi:
“Ben uçaktan indiğim zaman Amerika’ya hareket eden bir AK Parti heyetiyle karşılaştım. Bana aynen şunu söylediler: Artık öyle bir aşamaya geldik ki bundan sonra ya biz ya da Netanyahu hükümeti gidecek. Kimin söylediğini söylemeyeceğim, ama sorumlu biriydi üstelik.”
Diğer yazarların, kah Ergil’e atıf yaparak, kah yapmadan benzer ifadeleri yazması bu açıklamadan sonradır.
ERGİL VE F. GÜLEN SORULARI…
Bu durumda öncelikle o sözleri aktaran Prof. Doğu Ergil üzerinden bazı sorular soralım:
– Erdoğan’ın gazeteleri okumadığı, danışmanları tarafından özetlendiği biliniyor. Acaba bununla ilgili özetleme yapılırken, Doğu Ergil ismi sansür mü edildi, atlandı mı?
– Başbakan, Doğu Ergil ismini biliyor idiyse, neden doğrudan onu değil, onun iddiasını aktaranları hedef seçti? Niyeti, medyayla kavgada yeni bir zemin yaratmak mı, özel danışmanlığını yapan Ergil’i korumak mıdır?
“Özel danışmanlık” için bir parantez açmamız gerekiyor; Başbakan Erdoğan, geçen yıl Kasım ayında Dolmabahçe’de Ergil’le 45 dakika baş başa görüştü. Ergil, “Demokratik açılım ve gündemdeki konularla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını” söyledi. Bu görüşmeden 13 gün sonra Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen “Dersim” toplantısına katılan Ergil, “Osmanlı’nın yıkıntıları üzerinde kurulan Cumhuriyet, ulus-devlet inşasında ülkede yaşayan diğer etnik ve dini azınlıkların eritilmesi, yok edilmesi temelinde oldu. Türkler zamanla en üst ırk, diğer etnik ve dini azınlıklar ise, sadece hizmetkâr ve kölelik muamelesine tabi tutuldu. Bütün bu asimilasyon ve katliamlar bir merkezden, devletin en üst düzey mekanizmalarında planlanarak, uygulanmaya sokuldu” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi kapatması, partililerin Öcalan’ın talimatıyla Meclis’te kalmaya karar vermesi ve ABD Büyükelçisi Jeffrey’nin, Ahmet Türk’ü tebrik etmesinin ardından Taraf Gazetesi’nde Türk başkanlığında, malum aydın ve yazarların katılımıyla 4 saatlik bir toplantı yapıldı. O toplantıda Ergil de vardı ve çıkışta, “Sistem bir türlü demokratik bir program doğuramıyor, o halde bir ebeye ihtiyaç var, galiba o ebelik rolü de bize düşüyor” açıklamasını yaptı.
Prof. Ergil’le ilgili son sorumuz şu:
– Kendisi Fethullah Gülen grubuna ait Today’s Zaman’ın köşe yazarı. Başbakan Erdoğan, “Hangi patrondan gücünü alırsan, hangi medya grubunun mensubu olursan ol, bizi bağlamaz. Biz gücümüzü halktan ve Hak’tan alıyoruz. Farkımız bu” derken, zannedildiği gibi Aydın Doğan grubunu değil de, Gülen grubunu kast etmiş olabilir mi?
ABD’YE GİDEN BAŞKA BİR HEYET Mİ VAR?
Asıl sorularımız ise Prof. Ergil’in o sözlerine kaynak gösterdiği AKP’liler hakkında…
Ergil’in iddiasının şu bölümüne bir kez daha bakalım; “Ben uçaktan indiğim zaman Amerika’ya hareket eden bir AK Parti heyetiyle karşılaştım. Bana aynen şunu söylediler… Kimin söylediğini söylemeyeceğim, ama sorumlu biriydi üstelik” diyor.
İsrail krizinden sonra bildiğimiz kadarıyla ABD’ye sadece şu heyet gitti:
“AKP’nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, Türkiye-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Suat Kınıklıoğlu ile AKP Milletvekili Zeynep Dağı.”
Ergil’e, “Ya biz ya da Netanyahu hükümeti gidecek” diyen, bunlardan biri olabilir mi?
Olamaz!.. Çünkü Ergil’in açıklamasının tarihi 10 Haziran. O heyet ise 14 Haziran’da Türkiye’den, ABD’ye hareket etti. Yani Ergil’le, bu AKP heyetinin havaalanında karşılaşma imkan ve ihtimali yok.
O halde, Ergil “uçaktan indiği zaman, Amerika’ya hareket eden AK Parti heyeti” hangisidir? Kamuoyuna açıklanmayan bir başka gizli heyet mi var?
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html