Hürriyet Gazetesi’nde ilginç bir haber: “Erbil’de İstiklâl Marşı”… Allah Allah, hangi dağda kuur öldü ki? Karaman’ın koyunu haberin içinden çıkıyor.
Barzani yönetimi Erbil’de “Uluslararası alanda resmen tanınmayan 9 ülkenin katıldığı VIVA Dünya Kupası” düzenlemiş. Bu “rezalete” ne yazık ki KKTC de katılmış. Buradan şu sonuçlar çıkar:Türkiye KKTC’yi tanımaktan vazgeçti. Değilse resmen tanıdığımız bir ülkenin, “tanınmayan ülkeler” statüsünde bir organizasyona katılmasına nasıl razı olabiliriz? Razıyız ki, Erbil Başkonsolosumuz Aydın Selcen beyefendi protokol tribününden maçı izliyor. Yetmiyor, üstüne “futbola siyaset karıştırılmaması gerektiğini” buyuruyor. KKTC’nin ilk kez uluslararası bir turnuvaya katıldığına dikkat çekiyor. Türkiye KKTC’yi, Barzani’nin sözde oluşumunun seviyesine indiriyor. O zaman da şunu soralım; Barzani’nin sözde oluşumuna “garantör” olmak için yırtınıp Irak’ın bölünmesine su taşırken KKTC’nin Rumlara monte olması için yırtınmak neyin nesi? Türkiye kendisini devlet saymıyor. KKTC’yi tanımıyor muyuz, tanıyoruz. Kendimizi uluslararası ağırlığı olan bir devlet yerine koymuyor muyuz ki, KKTC’nin birilerinin belirlediği o “tanınmayan ülkeler” kategorisinde yer almasını hazmediyoruz?
Ne diyeyim; bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.
Silivri’den kucak dolusu sevgiler…
Müyesser YILDIZ
11 Haziran 2012