Yılın son MGK toplantısı bugün.
Yeni Şafak’ın haberine göre; MGK’nın ana gündemi “17 Aralık kalkışması” olacakmış.
MGK’da “Devlet içinde örgütlenmiş paralel yapı”nın ülke güvenliğine yönelik tehditleri masaya yatırılacakmış.
Operasyonun iç-dış bağlantılarının ortaya çıkarılması, devlet içindeki illegal yapılar ile uzantıları konularında, ilgili birimlerin sunum yapacakmış.
Hangi ilgili birimler mi; MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar.
Tarihi 28 Şubat 1997 MGK toplantısını hatırlıyor musunuz?
9 saat süren toplantıda “irticai faaliyetler” ele alınmış ve dönemin Başbakanı merhum Erbakan, “irticayla mücadele planını” imzalamıştı.
Şimdi o 28 Şubat toplantısı ve kararları yargılanıyor.
28 Şubat’ın arkasında ABD ve İsrail’in olduğu, Refahyol hükümetini devirmek için planlandığı söylendi.
Keza MGK’daki İrtica sunumunu askerlerin yaptığı, kararların Erbakan’a “boncuk boncuk terletilerek” imzalattırıldığı iddia edildi.
Askerlerin beşikteki bebeyi bile fişlediği anlatıldı.
Ancak yargılamalar boyunca görüldü ki, “irtica raporlarını” ilk hazırlayan, devleti harekete geçiren MİT olmuş. O MGK kararları ve fişlemelerin merkezi de MİT’miş.
Mahkeme aylarca 28 Şubat MGK’sında “irtica sunumu” yaptığı öne sürülen dönemin Genelkurmay İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Dairesi Başkanı emekli Korgeneral Fevzi Türkeri’nin konuşmasını aradı. “Gizli” MGK toplantılarının belgeleri getirtildi.
Görüldü ki, Türkeri bölücü terör örgütüyle mücadeleyi anlatmış. “İrtica” sunumunu ise MİT Müsteşarı ve Emniyet Genel Müdürü yapmış.
Bugün olanlara bakalım:
Cemaate karşı MGK kararlarının alındığı ortaya çıktı…
MİT fişlemelerinin sürdüğü görüldü…
AKP iktidarı, operasyonun arkasında ABD ve İsrail’in olduğunu söylemeye başladı…
“İrticayla” değil, ama “parelel devlet” yani cemaatle mücadele edildiği açıklandı…
Görüldüğü üzere neredeyse hiçbir fark yok.
KİMLER “BONCUK BONCUK” TERLETİLECEK
Devam edelim:
28 Şubat sürecini örtülü olarak Cemaat de destekledi. Hatta 28 Şubat MGK toplantısından önce merhum Erbakan’a ilk istifa çağrısı Fetullah Gülen’den geldi.
Bugün yolsuzluk operasyonunu başlatan, destekleyen ve Erdoğan iktidarına savaş açanların öncüsü de Cemaat.
Var mı bir fark?
Devam edelim:
28 Şubat’ın gerçekleri gün gibi ortada. Tüm tutuklu askerlerin tahliye edilmesi de bunun bir TSK projesi olmadığının teyidi gibi.
Lâkin Balyoz kararlarını onayan Yargıtay, “28 Şubat sürecinde başarılı olamayanların, Balyoz darbe planını” hazırladığı gibi bir hükümle 236 askeri mahkûm etti.
Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, “Orduya kumpas kuruldu” dediğine göre, Yargıtay, “Balyoz darbe planının, 27 Şubat’ın devamı olduğuna” nasıl kanaat getirdi, bu bağlantıyı nasıl kurdu?
Velev ki, 28 Şubat TSK projesidi. Ya sözde Balyoz planı ve davasıyla, bugün olanlar kimlerin projesi?
Erdoğan’ın iddiasından hareketle soralım; “ABD ve İsrail” acaba bu defa hangi aktörlerle devrede?
28 Şubat’taki “Post-modern darbe”nin yerine, bugün planlanan veya yapılan “darbenin” adı ne?
Hasılı 26 Aralık MGK toplantısının en az 28 Şubat kadar önemli ve tarihi olacağı anlaşılıyor. Bakalım kaç saat sürecek? Hangi kararlar çıkacak?
AKP mi, Cemaat mi; Kimin için sonun başlangıcı olacak?
Bakalım kimler “boncuk boncuk” terleyeyecek veya terletilecek?
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html