Hukukun temeli olan “suçun şahsiliği” ilkesi bir yana bırakılıp, suyunun suyu akrabası yüzünden ya da iktidar yetkililerin törenlerle açtığı bankalara para yatırdıkları, okul ve dershanelerine gittikleri için ne çok insan KHK’ ile atıldı, atılıyor. Ne çok insan KHK’lı olduğu için sağlık hizmetlerinden bile mahrum bırakıldı, bırakılıyor.
İşte onlardan biri.
Adı Ali Kartal. Hava Pilot Yüzbaşı idi. Anlattığına göre, 2012-2014 arasında “FETÖ’cüler” ona yapmadığını bırakmamış. Mobbing, GATA’dan alınan sahte raporlarla uçuş izninin iptal edilmesi, ihraç edilmeye çalışılması… Bunları yapanların tamamının şimdi “FETÖ’den” tutuklu veya yargılanıyor olması… Hiçbiri Kartal’ın 14 Mart 2019’da TSK’dan ihracını engellemedi. Birliğinin verdiği, “Personel, belgeleri ile ortaya koyduğu şekilde mobbinge uğramış, jet uçucusu statüsü elinden alınmış ve türlü baskılara maruz kalmıştır. Kendisine bu muameleleri yapanların tamamı örgüt üyesi olduğundan ihraç edilmiştir.” şeklindeki idari tahkikat raporuna rağmen…
Niye ihraç edildiğini sorduğunda ise sadece, “İdare Mahkemesi’ne dava açabilirsiniz.” cevabı verilmiş. İhracının sebebiyle ilgili kendi tahmini, kardeşinin geçirdiği bir soruşturma!.. Başvuracağı yer kalmamış; o da diğerleri gibi, çareyi biz medya mensuplarında arıyor.
Haksızlık etmeyelim; AKP’liler bu sıkıntıları yaşamıyor. Onların akrabaları “darbeci” de “FETÖ’cü” de olsa, “suçun şahsiliği” ilkesinden faydalanıyor; kendileri Büyükelçi, Genel Müdür yapılıp OHAL Komisyonu’nda görev alabiliyor!..
İki Gün Önce Vefat Eden Suriyeli Rektör
Bunları hatırlatmamızın sebebi ne mi?
Önceki gün koronadan vefat eden “Suriyeli kanaat önderi ve din alimi” Prof. Dr. Mustafa Müslim’in hayat hikâyesi. Müslim’in vefat haberini Gaziantep’teki Ez Zehra Üniversitesi Basın Müşaviri duyurdu. Haberden sonra Gaziantep Valisi Davut Gül, Müslim’in tedavi gördüğü hasteneye gidip ailesiyle görüştü ve taziye dileklerini iletti. Müslim’in bugün Gaziantep’te toprağa verileceği bildirildi.
Merhum Müslim kim mi?
1940 yılında Kobani’de dünyaya geldi. İlköğrenimini Kobani’de tamamladı. Orta ve lise öğrenimimi ise Halep’teki “Hüsreviyye Lisesi” de denilen ‘Şer’i Lisede’ gerçekleştirdi. Mezuniyetinin ardından Şam Üniversitesi’nde İslâm Hukuku okudu. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki çeşitli üniversitelerde idari ve ilmi görevler aldı. 2011’de Suriye’de iç savaşın başlamasıyla Türkiye’ye geldi. 2 yıl Şanlıurfa’da kaldıktan sonra Gaziantep’e yerleşti.
Burada Ez Zehra Üniversitesi’ni kurdu ve rektör oldu. Bu arada TRT Kürdi kanalında Kürtçe Kuran programları yaptı. TSK’nın terörden temizlediği Cerablus, El Bab gibi şehirlerde öğretim görevlisi olarak çalıştı.
Suriye’den gelip Gaziantep’te nasıl üniversite kurdu? Suriye’deki olaylar, Kürtler, İhvan hareketi, bir de PKK/PYD/YPG terör örgütü ve liderleri hakkında neler düşünüyordu?
Okumak isterseniz, Korkusuz Yazarı Ahmet Takan, 2018’de Yeniçağ’dayken onun hakkında “Kimin eli kimin cebinde” başlıklı geniş bir yazı kaleme almıştı. Yazıda; Zehra Üniversitesi’nin Uluslararası Afrika Üniversitesi ile imzalanan bir protokolle kurulduğu belirtildikten sonra Genç Birikim Dergisi’nin Kasım 2015’te yaptığı bir röportajdan hareketle Prof. Müslim’in görüşleri aktarılmıştı.
Erdoğan’ın İftarına Katıldı
Devam edelim.
Merhum Prof. Müslim, Haziran 2018’de Erdoğan’ın katılımıyla Diyarbakır’da düzenlenen bir iftar programına katıldı. Programdan sonra TRT ve Anadolu Ajansı başta olmak üzere medya mensuplarının sorularını yanıtlarken, özetle şunları söyledi:
“Müslümanların haricinde hakiki anlamda Kürtlerin haklarını verecek kimse yoktur. Bu yüzden de iktidarı elinde bulunduran Müslümanların arkasında durmalıyız, onlara destek olmalıyız. Konuşma özgürlüğü, eğitim hakkı, üniversite kurma hakkı gibi kazanımlar inşallah Müslümanların sayesinde gerçekleşecektir… 20 yıl önce Kürt’üm demek yasaktı. 20 yıl önce çarşıda pazarda Kürtçe konuşamazdınız. Fakat çok şükür Kürtlerin artık televizyonları, gazeteleri var. Eğer Müslümanlarla bir olurlarsa süreç içerisinde diğer haklarını da elde edeceklerdir… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürtlere verdiği söz ve vaatleri yerine getireceğine inanıyorum. Çünkü Erdoğan Müslüman ve mümin bir insandır. Müslüman ve mümin bir insan da verdiği sözü yerine getirir. Bu yüzden şu aşamada bence bütün Kürtler Erdoğan’ı desteklemelidir.”
Kimin Mi Ağabeyi?
Merhum Prof. Mustafa Müslim’in en dikkat çekici özelliğine gelelim.
PYD’yi biliyorsunuz; Suriye’deki PKK’nın bir kolu.
Gerçi Ankara, “açılım-saçılım” sürecinde PYD’yi terör örgütü saymadı. Öyle ki;
PYD’nin başı Salih Müslim, defalarca Ankara’ya geldi, yetkililerle görüştü.
2014’te Genelkurmay Başkanlığı, PYD için “terör örgütü” ifadesini kullanınca, dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “HDP ile PKK aynı mı? Değil. Biri siyaset düzeyinde faaliyet gösteriyor. PYD ile YPG arasında da böyle bir durum var.” açıklamasını yaptı.
2015’te dönemin Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, sonradan düzeltse de, “YPG ve PYD’yi ayırmak lazım. YPG eşittir PKK. PKK da bizim ve ABD’nin terör listesinde. PYD ise bir parti. Bizdeki HDP gibi. YPG onun silahlı kolu. PYD’nin elinde ise silah yok.” dedi.
6 Mart 2016’da TBMM Genel Kurulu’nda HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, 2015’teki Süleyman Şah Türbesi’nin kaçırılması operasyonunu anlatırken, şu iddialarda bulundu:
“Süleyman Şah Türbesi’yle ilgili o nakil operasyonunun yapıldığı gece, bir zamanlar AKP Hükümetinde Dışişleri Bakanlığı da yapan Sayın Feridun Sinirlioğlu, Sayın Salih Müslim ve Sayın Sırrı Süreyya Önder İstanbul’da o krizi bizzat yönetmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti askerinin IŞİD canilerinin elinde can vermemesi için PYD’yle ilgili bütün o süreçleri bizzat buradan bu kriz masası üzerinden müdahale ederek götürmüşlerdir… PYD’yle ilgili terör örgütü yaftalamasına gelince, o bilgiyi de paylaşayım. AKP Hükümeti, PYD’den cihadist gruplarla birlikte hareket etmesini istemiştir. Eğer o tarzda hareket ederse, Ankara’da temsilcilik sözü, Mürşitpınar Sınır Kapısı’nın ticarete açılması sözünü vermiştir. PYD bunu kabul etmediği için AKP, PYD’yle ilgili tutumunu değiştirmiştir.”
Neticede, artık Erdoğan ve Ankara’nın, “PYD eşittir PKK” dediğini, PYD’nin terör örgütü ilân edildiğini, Suriye’de ABD ile aramızdaki en önemli sorununun da PYD/YPG’ye bakış açısındaki farklılık olduğunu biliyoruz.
Merasim sokak, Güvenpark ve Çukurambar’daki saldırılarından sorumlu olduğu için PYD’nin eski eşbaşkanı Salih Müslim hakkında tam 3 kez tutuklama ve yakalama kararı çıkarıldığını da kaydedelim.
Evet; anlaşılmış olacağı üzere, önceki gün vefat eden Prof. Mustafa Müslim, işte bu Salih Müslim’in öz be öz ağabeyi.
İmralı’daki teröristbaşının mektubu Devletin ajansında yayımlanmış, kırmızı bültenle aranan kardeşi Osman Öcalan TRT’ye çıkarılmışken buna şaşırılır mı?
Söylemek istediğimiz sadece şu:
Keşke Ankara, “suçun şahsiliği ilkesini” herkes için hatırlasa, onlara gösterdiği anlayış, alicenaplık ve sahiplenmeyi kendi vatandaşlarına da gösterebilse!..
Müyesser YILDIZ
19 Nisan 2021
Odatv link: https://odatv4.com/turkiyedeki-suriyeli-rektor-mustafa-muslim-kim-19042151.html