Bu göreve seçileli sadece 4.5 ay oldu.
9 Aralık’ta ilk yurt dışı gezisini KKTC’ye yaptı. KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbrıs Türklerinin özgürlük mücadelesi lideri Fazıl Küçük’ün anıt mezarını ziyaret ettikten sonra, resmi temaslarda bulundu. Onuruna verilen yemeklere katıldı.
O gün Nusaybin’de 16 yıllık polis memuru, 3 çocuk babası Mesut Demirkan şehit oldu. Teröristler, Diyarbakır Sur’da da Kurşunlu Camii bahçesinde polis memuru Haydar Çetin’i Kanas’la şehit etti.
21-21 Aralık’ta Azerbaycan’a gitti. Azerbaycan Parlamentosunda temsili olarak başkanlık koltuğuna oturdu. Meclis salonunu gezdi. Azeri milletvekillerine seslendi. Merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in mezarı ile şehitlikleri ziyaret etti. Resmi temaslarını yaptı. Akşam da Bakü Büyükelçiliği’nde onuruna verilen yemeğe katıldı. Bakü temasları kapsamında tarihi İçeri Şehir’i ziyaret etti. Burada Kız Kalesi ve Şirvanşahlar Sarayı müzeleri ile Haydar Aliyev Kültür Merkezi’ni gezdi.
Kendileri Azerbaycan’dana giderken, bir gün önce Şırnak Cizre’de şehit olan 24 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Erdoğan Kaya son yolculuğuna uğurlandı. Ayrıca o iki günde Diyarbakır Sur’da 25 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Birkan Gündüz, Bitlis’te Uzman Çavuş Samet Pişkin, Şırnak’ta da polis memuru Gökhan Ünaldı şehit edildi. Yine ayrıca Bitlis’teki saldırıda yaralanan askerlerden Uzman Çavuş Eren Kılıç ile 1 hafta önce Cizre’de teröristlerin saldırısında yaralanan Özel Harekat Polisi Atilla Güneş tedavi gördüğü GATA’da şehit düştü.
13 Ocak’ta Ankara’daydı… 8. Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Türkiye’de bulunan büyükelçiler onuruna TBMM’de resepsiyon verdi, “Dünya 5’ten büyüktür” dedi. Konuşmaların ardından büyükelçilerle fotoğraf çektirdi.
Sadece 1 Ocak’tan o güne, 15 şehit vermiştik.
23-25 Ocak tarihleri arasında Irak’ın Başkenti Bağdat’taydı. İslam İşbirliği Teşkilatı Asamblesi’nin 11. Genel Kurulu’na katıldı. Irak Yüksek İslami Konseyi lideri Ammar el-Hekim’in asamble onuruna verdiği akşam yemeğinde hazır bulundu. Irak ziyaretleri çerçevesinde, Bağdat’taki dini türbeleri ziyaret edip, dua okudu. Türbedeki yetkililer, ona ve beraberindeki heyete Kur’an-ı Kerim hediye etti.
O Bağdat’tayken, Bordo Bereli Üsteğmen Uğur Taşçı şehit oldu.
-Kadın Milletvekillerine Meclis’te Yemek-
8 Mart; Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle TBMM Tören Salonu’nda kadın milletvekilleri için yemek düzenledi. Kadın milletvekillerinin odalarına birer gül gönderdi.
Bir gün önce Sur’da 2 askerimiz şehit olmuştu. O gün de Şırnak İdil’de 2 polisimiz şehit düştü.
20 Mart’ta Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin 10’uncu kuruluş yıl dönümü münasebetiyle Rize’ye gitti, “Üniversitemiz inşallah nice on yıllar görür” temennisinde bulundu. Üniversitede düzenlenen Tayyip Erdoğan Üniversitesi 10. Yıl Programı ve Fahri Doktora Diploma Törenine katıldı. Kendisine fahri doktora diploması verildi, doktora cübbesi giydi. Üniversite yönetimine teşekkür ederek, çok bahtiyar olduğunu söyledi. Bu arada yaşanan terör olayları dolayısıyla millete ve ailelere baş sağlığı, yaralılara acil şifa dileyip, “Türkiye büyük devlettir. Büyük devletlerin dertleri de büyüktür, meseleler de büyüktür ama Allah’ın izniyle ve lütfuyla meselelerimizin üstesinden geleceğiz. Cenab-ı Hak yardımlarını esirgemez inşallah” dedi. Ardından Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin kütüphanesini törenle açtı.
O gün Nusaybin’de 1 polis, Şırnak’ta 1 asker ve 1 polis şehit oldu.
21 Mart’ta Trabzon’a geçti, çiçeklerle karşılandı… Valilik ziyaretinden sonra “Mehmet Akif Ersoy Okumaları” etkinliğine katılan öğrencilerle biraraya gelip, sohbet etti. Öğrenciler şiirler okudu, kendisi de Mehmet Akif Ersoy’un bir şiirini okuyup, şiirin hikayesini öğrencilerle paylaştı. Trabzon Garnizon Komutanlığı’nı ziyaret etti ve Komutanlık bahçesine adına çam fidanı dikildi. Saat 19.00’da özel uçak “ATA” ile Ankara’ya döndü.
20 Mart’ı 21’ine bağlayan gece Nusaybin’de 3 asker, 2 polis şehit düşmüştü.
8-9 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı devir-teslim törenine katılmak üzere Kosova’daydı. Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi’ye yeni görevinde başarılar diledi.
7 Nisan’da Nusaybin’de tam 5 şehit vermiştik.
11 Nisan’da düşman işgâlinden kurtuluşunun 96. yıldönümü dolayısıyla Başbakan Davutoğlu ve Bakanlar Kurulu üyeleriyle birlikte Şanlıurfa’ya gitti. GAP Arena Spor Salonu’nda düzenlenen törene katılıp, bir konuşma yaptı. Kentin kurtuluşunun canlandırıldığı tiyatro gösterisini izledi.
Aynı gün Şanlıurfa’dan doğru Pakistan’a uçtu. 12 Nisan’da Pakistan Parlamentosu’nu ziyaret gibi resmi temasların ardından Pakistan Anıtı ve Faysal Camii’ne gitti. Akşam da kendisi ve beraberindeki heyet onuruna verilen akşam yemeğine katıldı.
Pakistan’daki temaslar 13 Nisan’da da sürdü. İslamabad’daki resmi görüşmelerden sonra Lahor’a geçti. Burada askeri bandonun çaldığı “Üsküdar’a giderken”le karşılandı. Yine resmi temaslarda bulundu. Ayrıca buradaki bir koleje gitti. Atlı gençler tarafından okulun önünde karşılandı, başına gül yaprakları atıldı. Faytonlarla kolej kampüsünü gezdi. Nihayetinde de kendisi için gerçekleştirilen ve yerel kıyafetli dansçılar ile atların yer aldığı kültür gösterisini izledi.
Şanlıurfa’dan Pakistan’a uçtuğu 11 Nisan gecesi, Diyarbakır Hani’de Jandarma Karakolu’na 2 ton bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi, 2 askerimiz şehit oldu, 46 kişi yaralandı.
12-13 Nisan’da ise Nusaybin’de 2, Şırnak’ta 1, Hakkari Dağlıca’da 1, ayrıca geçen hafta Nusaybin’de yaralanan 1 askerimiz olmak üzere 5 şehidimiz vardı.
O kim, anladınız!..
23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı resepsiyonunu, “şehitler olduğu” gerekçesiyle iptal eden TBMM Başkanı İsmail Kahraman.
Oldu mu şimdi?
22 Kasım’da geçici Meclis Başkanı Deniz Baykal’dan görevi devr alırken Anayasa değişikliğini kast etse de, “Meclis, milletin hakimiyetinin tecelli ettiği bir yer. Milletimizin isteklerine kulaklarımızı tıkayamayız. Zorlayarak, öteleyerek ve iteleyerek neticeye gidilmez” demişti.
Millet, 23 Nisan resepsiyonunun iptaline karşı çıktığına göre, soralım:
Milletin bu isteğine kulaklarınızı tıkayacak mısınız?
Zorlayarak, öteleyerek, iteleyerek nereye?
Müyesser YILDIZ
14 Nisan 2016