Gizlilik kararı bulunan MİT TIR’ları davasında sessiz sedasız, adeta “gizli” bir tahliye yapıldığı ortaya çıktı. TIR’larda bulunan “devlet sırrı kapsamındaki yardım malzemelerini yasadışı analiz ettirmekle” suçlanan ve hakkında bir ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ile 35 yıla kadar hapis istenen dönemin Jandarma Kriminal Daire Başkanı Albay Burhanettin Cihangiroğlu’nun bu ay başında Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararıyla tahliye edildiği öğrenildi.
İşin ilginç kısmı, bu “sürpriz” tahliyeden çok, tahliyenin hiçbir şekilde duyulmaması, dahası duyulmaması için adeta özel bir çaba sarfedilmesi oldu.
-7 Ay Tutuklu Kaldı-
MİT TIR’ları operasyonu başladığında, konunun “kilit” isimlerinden birisi olduğu belirtilen dönemin Jandarma Kriminal Daire Başkanı emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu 29 Kasım’da Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Aydın ve dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu’yla birlikte ifadeye çağrıldı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Aydın tarafından ifadelerinin alınmasının ardından tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedilen üç isim 30 Kasım’da tutuklandı.
Aydın ve Cihangiroğlu hakkındaki tutuklama talebinde, “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme” suçlamalarında bulunuldu.
MİT TIR’ları davasında tutuklanan komutanlardan İbrahim Aydın 1 ay sonra aylık tutukluluk incelemesi kapsamında tahliye edilirken, diğer isimlerin tututukluğuna devam kararı verildi.
-Dosya Üzerinden Tahliye mi?-
Komutanlarla ilgili iddianame ise 15 Mayıs’ta hazırlandı ve 1 gün sonra da kabul edildi. İstanbul Başsavcıvekili İrfan Fidan’ın hazırladığı iddianamede Celepoğlu ve Cihangiroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, silahlı terör örgütü kurma ve yönetme, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak” iddialarıyla suçlandı.
İddianamede, Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve emekli Deniz Kurmay Albay, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek’in tutuklanmalarına gerekçe gösterilen “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” belgesindeki imzanın Çiçek’e ait el ürünü imza olduğuna dair uzman raporunun Cihangiroğlu’nun Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı yaptığı dönemde hazırlandığı da vurgulandı.
Bu iddianame kapsamında Celepoğlu’nun yanısıra Cihangiroğlu’nun da bir ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 35 yıla kadar da hapis istemiyle yargılanması talep edildi.
İddianamenin kabulünün ardından dosya, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ndeki 46 sanıklı “Adana ve Hatay’da MİT TIR’larının durdurulmasına” ilişkin davayla birleştirildi.
Birleştirmenin ardından 24 Mayıs’ta yapılan duruşmada tutuklu sanıklardan 5’i adli kontrol şartıyla tahliye edilirken, diğer tahliye talepleri reddedildi, bir sonraki duruşma için de 18 Temmuz’a gün verildi.
İşte iddianamenin kabulünden 21, son duruşmadan da yaklaşık 15 gün sonra “sürpriz” bir gelişme yaşandı ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi Cihangiroğlu’nun tahliyesini kararlaştırdı.
Duruşmasız, dosya üzerinden verildiği anlaşılan tahliye kararından ilginç bir şekilde ne yargı, ne de medya cenahının haberi oldu.
Silivri’den sessiz sedasız tahliye edilen Cihangiroğlu’nun Ankara’ya geldiği ve hemen hiç kimseyle görüşmediği öğrenildi.
Erdoğan ve iktidarın yıllarca, “darbe, casusluk, ihanet” diye yeri göğü inlettiği MİT TIR’ları davasında hakikaten dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor.
Cihangiroğlu’nun tahliyesinin ardından Hamza Celepoğlu ve diğer isimlerin tahliyesinin de “sürpriz” olmayacağı belirtilirken, MİT TIR’ları dosyasının “sessiz-sedasız” kapatılacağı öne sürülüyor.
Müyesser YILDIZ
25 Haziran 2016