İçeriğe geç

Bu Gidişle İsrail de NATO Üyesi Olur!..

NATO üyeliği için Türkiye’nin onayını bekleyen İsveç’te olanları biliyorsunuz. Bölücü terör örgütü PKK/YPG mesupları Erdoğan’ın maketini asıp posterlerini çiğnedi, bir ırkçı ise Büyükelçiliğimiz önünde Kur’an-ı Kerim’i yaktı.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve bakanları, bu olanları “iğrenç, korkunç” olarak niteledikten sonra “Bizde ifade özgürlüğü var” mazeretine sığındılar. Ama Türkiye’den veya İslâm aleminden bir özür bile dilemeyip bu provokasyonlardan rahatsızlık duyanlara, “saygı ve sempatilerini” iletmekle yetindiler!..

Öte yandan da “NATO’ya katılmak için Madrid mutabakatının hayata geçirilmesini sabırsızlıkla beklediklerini, bunun bir yolunu bulacaklarını ve en kısa sürede Türkiye ile yapıcı bir diyalog kurmaya çalışacaklarını” kaydettiler.

Adamlardaki rahatlık ve pervasızlığa bakar mısınız; besbelli ABD’nin ve NATO’nun Türkiye’yi bir şekilde ikna edeceğinden o kadar eminler ki!..

Nitekim bekledikleri ses hemen geldi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Kur’an-Kerim’in yakılmasının “tiksindirici, iğrenç ve alçakça” bir eylem olduğunu söyledi. Ardından “ifade özgürlüğünden” dem vurup, “Finlandiya ve İsveç, NATO’ya üye olmaya hazır.” dedi.

TBMM’yi Değil Erdoğan’ı Muhatap Almak

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de şu açıklamayı yaptı:

İsveç hükümeti bu eylemi açık biçimde kınadı. Sayın Erdoğan, bu eylem yüzünden İsveç’in üyeliğine engel olmamalı. İsveç ve Finlandiya ile yakın temas içindeyim. Süreç bu kadar ilerlemişken bir hata yapılmamalı, üyelik veto edilmemeli. Türkiye ve Macaristan’dan rica ediyorum, lütfen İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini kabul edin.”

Evet, iki ülkenin üyelik müzakerelerine başlamasına Erdoğan karar verdi, ama üyelik süreci Erdoğan’ın imzasıyla değil Meclis kararıyla olacak. Buna rağmen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in, doğrudan Erdoğan’ı muhatap almasının sebebi, yaşanan rezaletlerden sonra MHP Lideri Devlet Bahçeli dışında hiçbir partinin İsveç’e NATO kapısını kapatmaması ve Erdoğan’ın şu tepkisiydi:

Rabbimizin koruması altındaki Kur’an-ı Kerim bir Haçlı artığının onun nüshasını yakmasıyla asla zarar görmez. Ama bu sapkınlığı teşvik edenler veya göz yumanlar, hiç şüphesiz sonuçlarını da hesap etmişlerdir… Ülkemizin Büyükelçiliği önünde böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO’ya üyelik başvuruları konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık beklemeyecekleri açıktır. Kusura bakmasınlar, başta söyledik, terör örgütlerine caddelerinizde, sokaklarınızda, her yerde cirit attıracaksınız, ondan sonra da bizden NATO’ya girme konusunda destek bekleyeceksiniz; yok böyle bir şey, böyle bir desteği bizden beklemeyin.”

Bu sert çıkıştan sonra olması gereken, o mutabakat zaptını iptal etmekti, değil mi?

Ama ne yapıldı? Türkiye-İsveç-Finlandiya arasındaki üçlü mekanizma toplantılarının süresiz iptal edildiği, bu kararın da Türkiye’nin talebi üzerine alındığı duyuruldu.

Oysa Ankara’dan evvel Finlandiya’nın Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, “Görüşmelere ara verilmesi gerekiyor. Türkiye ile görüşmeye ortam sakinleştikten sonra devam etmek en iyisi.” demişti.

Erdoğan’ın o sözlerinden sonra gelen tepkilere de bakalım.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, “Erdoğan’ın açıklamasına yorum yapmayacağım. Bunu kimsenin, ‘Erdoğan kapıyı kapattı’ şeklinde yorumladığını sanmıyorum.” dedi. ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price de daha önceki açıklamalarını tekrarlayıp şunları vurguladı:

Biz olabilecek en erken fırsatta Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üye olmasını destekliyoruz… Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmaya hazır olduğunu düşünüyoruz. Bu sadece yürütme organının görüşü değil, yasama organının da görüşü. Biz geçen yıl Senato’dan bu kararı geçirdik ve bu süreç çok hızlı oldu… Hem alenen hem de özelde Türkiye de dahil bütün partnerlerimize bu durumu belirtiyoruz.”

MGK Kararı: Semeri Dövmek

Bu konuda dün Erdoğan’ın başkanlığında yapılan MGK toplantısından çıkacak karar önemliydi. Toplantı sonrasında yapılan açıklamayı madde madde analiz edelim.

İkinci ve üçüncü maddelerde şöyle denildi:

“PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî güvenliğimize, birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuş; ihtiyaç duyulması halinde daha ileri adımların atılacağı, bunun için gereken iradenin ve hazırlıkların tam olduğu kaydedilmiştir. PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütünün ve destekçilerinin, Suriye halkının barış, huzur ve refaha kavuşmasının önündeki en büyük engeli teşkil ettiği; terör örgütlerinin tamamen bertaraf edilerek Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini esas alan kapsayıcı ve bütüncül bir çözüme ulaşılmasının, kalıcı barışa giden yolu açacağı belirtilmiştir.”

Böylece bir kez daha Suriye için “Bir gece ansızın gelebiliriz” mesajı verilirken, sözkonusu terör örgütlerine sahip çıkıp silah sevkiyatını sürdüren ülkelerin adı zikredilmedi.

İsveç’in NATO üyeliği ve bu ülkede yaşanan rezaletlere ilişkin beş ve altıncı maddelerde ise şunlar anlatıldı:

“Türkiye’nin NATO’nun açık kapı politikasını desteklediği, buna mukabil NATO İttifakı’na katılmak isteyen devletlerin de müttefiklik hukukuna ve ruhuna uygun hareket etmeleri gerektiğinin altı çizilmiş; PKK/KCK-PYD/YPG ile FETÖ başta olmak üzere terör örgütleri ile mücadele konusundaki mutabakat zaptından kaynaklanan yükümlülüklerini somut adımlarla bir an evvel yerine getirmelerinin zaruri olduğu ifade edilmiştir. İslâm karşıtı ırkçılığın bir tezahürü olan ve milyarlarca insanın kutsal değerlerini hedef alan menfur saldırılar şiddetle kınanmış; din, vicdan ve düşünce hürriyeti gibi değerleri temellerinden sarsan, demokrasi ve ifade özgürlüğü ile de izah edilemeyecek eylemleri teşvik ve himaye edenlerin, insan haklarını hiçe sayan bu nefret suçuna ortak oldukları hatırlatılmıştır.”

Birincisi; Erdoğan Madrid Zirvesi’nde imzalanan mutabakat zaptının NATO’yu da bağladığını, bu terör örgütlerinin artık NATO’nun da kayıtlarına girdiğini savunmuştu. Öyle idiyse, MGK kararında neden sadece İsveç ve Finlandiya muhatap alındı, NATO’ya herhangi bir çağrıda bulunulmadı?

İkincisi; Erdoğan’ın “NATO’ya üyelik başvuruları konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık, destek beklemesinler” sözlerine karşın, Türkiye’nin tepkisi “kınamaktan” ibaret kalmış olmadı mı?

Ez cümle; karşımızdaki sorunun tam adını koymak varken, ürkekçe sadece “semer” dövüldü ve de İsveç’e NATO kapısı açık bırakıldı!..

İsveç Tüm Teröristleri Sınır Dışı Etse Ne Yazar?

Eğri oturup doğru konuşursak; İsveç tüm PKK ve “FETÖ”cüleri sınır dışı etse nereye gidecekler? Almanya’ya, Belçika’ya, Fransa’ya, belki ABD’ye… Tüm bu ülkeler de NATO üyesi değil mi?.. Aynı eylemleri oralarda gerçekleştirdiklerinde -ki halen yapıyorlar- ne değişecek?.. Ve dahi Irak’ta ve Suriye’de PKK/YPG’yi silahlandıran bizatihi NATO’nun patronu ABD değil mi?!

Veya, diyelim ki, İsveç ırkçı faaliyetleri yasakladı; yine bir NATO ülkesi olan Hollanda’da Kur’an yırtılmadı mı?!

Ankara’nın zaten niyeti yok da, varsayalım, İsveç’in NATO üyeliği engellendi; hedefe varılmış olunmayacak ki!..

“Sorunun tam adı konulsun”dan kastımız bu.

İlk etapta Ankara’nın önünde iki yol var:

Bu kadar tepkiden sonra sadece Türkiye’nin ve İslâm aleminin itibarını koruma adına, iktidarıyla muhalefetiyle, seçimi beklemeden bugünden “İsveç kesinlikle NATO üyesi olmayacak.” denecektir.

Ya da; hatırlanacaktır, Erdoğan NATO’nun Aralık 2019 Zirvesi öncesinde, YPG’yi terör örgütü olarak tanımadıkları takdirde NATO’nun Baltık Planı’na onay vermeyeceğini söylemiş; ancak bu sözünü hayata geçirememişti. İşte şimdi İsveç’in üyeliği vesilesiyle bu şart yeniden gündeme getirilecek, yani NATO’nun YPG’yi terör örgütü sayması sağlanacaktır.

Aksi halde Türkiye kaybetmeye, ABD-NATO kazanmaya devam eder.

Ve iş Ankara’nın, Rum kesimi ve İsrail’in NATO üyeliğine de “evet” demesine bile varır.

Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’un, AB yetkilileri ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüşmek üzere gerçekleştirdiği Belçika ziyaretinin, “İsrail’in, AB ve NATO’yla ilişkileri güçlendirici önemli bir adım olduğundan” söz edilmesi boşuna değil!..

Müyesser YILDIZ
26 Ocak 2023

Kategori:Uncategorized