O Vatan Gazetesi’nin gencecik polis-adliye muhabiriydi. KCK’lı olduğu iddiasıyla tutuklandı. O da biz gibi neyle suçlandığını bilmeden tam 9 ay hapsedildi. Bu genç yaşında baskı ve zulmün en ağırını yaşadı.
Medya Mahallesi’nin harbi delikanlısı, Vatan Gazetesi yazarı Mustafa Mutlu aracılığıyla ana-oğul olduk. Kâh onun sütunları, kâh posta aracılığıyla mektuplaştık. O benim acılarımı hafifletmeye çalıştı, ben onunkileri.
Tahliye olduktan sonra cezaevinde ziyaret etmek istedim, olmadı. Duruşmasına gelecektim. Dün bitti, taa Kasım’a ertelendi; yetişemedim.
Mustafa Mutlu’yla birlikte kahrolduk!..
Ama bir mucize (adaleti bulmak artık mucize gibi bir şey ya) gerçekleşti ve oğlum yaşındaki Çağdaş Ulus birkaç saat önce tahliye oldu. Yoldaydım, İstanbul’a girmek üzereydim. Müjdeyi Mustafa Mutlu verdi. “Hemen gidelim, ne olur!” dedim. “Arkadaşları almaya gitti. Evine geçsin, biraz dinlensin; öyle gidelim.” dedi Mustafa Mutlu.
Tahmin ettim Mustafa Mutlu’nun duramayıp Çağdaş’ı almaya gideceğini. 1 saat önce telefonum çaldı. “Al, oğlun telefonda. Konuş.” demez mi? İşte bir Mustafa Mutlu eseri daha!..
Gözlerim doldu, yutkundum. Çağdaş’ın sesi de aynı şeyleri söylüyordu. İki şey istedim ondan:
Cezaevinden çıkarken ayağını sürü de yarın arkadaşlarımız da çıksın…
Yarın duruşmamıza gel…
İkisine de: “Ttamam.” dedi.
Özgürlüğe hoş geldin Çağdaş Ulus… Teşekkürler Mustafa Mutlu… İkiniz de büyüksünüz.
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/cagdas-ulusa-dedim-ki…-1409121200.html