Gazeteci Alican Uludağ’ın, Ankara’da uğradığı suikast sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş dosyası ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle MHP’li yöneticilerin tehdit ve hakaretlerine maruz kaldığı bu günlerde, Ankara’da bir başka gazeteciye saldırı davası görüldü.
Gazeteci-Yazar Yavuz Selim Demirağ’ın 10 Mayıs 2019 gecesi bir televizyon programından çıktıktan sonra evinin kapısının önünde 6 kişi tarafından sopalarla dövülüp hastanelik edilmesi davasında, dosyanın esas hakkında mütalaasını sunmak üzere Savcılığa verilmesi kararlaştırıldı.
Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve sadece 12punto’nun takip ettiği davanın bugünkü 4’üncü celsesine müşteki Yavuz Selim Demirağ ile tutuksuz yargılanan sanıklardan ikisi ve avukatları katıldı.
Tanık Murat Ağırel’in İfadesine İtiraz
Daha önceki celselerde bazı sanıklar sadece trafikte tartıştıklarını, Demirağ’ı dövmediklerini iddia etmiş, Demirağ ve avukatı Erhan Tokatlı’nın talebi üzerine de Mahkeme, olay gecesi birlikte katıldıkları televizyon programından sonra arabasıyla Yavuz Selim Demirağ’ı evine bırakan Gazeteci-Yazar Murat Ağırel’in tanık olarak dinlenmesini kararlaştırmıştı.
Ağırel’in geçen ay İstanbul’da talimatla alınan ifadesi dosyaya ulaştı. Ağırel’in ifadesinde şunları anlattığı görüldü:
“Olay tarihinde yeni bir kitap yazmıştım. Bu kitapla ilgili müştekinin program yaptığı televizyon kanalında söyleşi yapmak üzere davet edildim. Televizyon programındaki söyleşi bittikten sonra yolumun üzeri olduğu için müştekiyi evine bırakabileceğimi söyledim. Saat 23.00 sıralarında benim kullandığım araç ile yola çıktık. O saatlerde yol zaten boştu. Ayrıca müşteki de bana kestirme ve boş olan bir yol tarif etmişti. Güzergâhta seyrettiğimiz esnada herhangi başka bir araç ile tartışmamız olmadı. Normal bir şekilde sohbet ederek adrese ulaştık. Müşteki araçtan indikten sonra ben yoluma devam ettim. Yaklaşık yarım saat sonra beni Emniyetten arayıp müştekinin darp edildiğini söylediler. Ben hemen geri dönmek istedim, ancak bilahare ifademe başvuracaklarını, şu an için benim de sağlık durumumun iyi olup olmadığını öğrenmek için aradıklarını söylediler. Ben yolda durarak müştekinin kızına ulaştım, durumu hakkında bilgi almaya çalıştım. Ayrıca meslektaşımın durumuyla ilgili gazetecilik meslek odalarımıza bilgi verdim. Sanıkları ve olay anını görmedim.”
Mahkeme Başkanı, Ağırel’in ifadesinin geldiğini belirttikten sonra Savcı’ya mütalaasını sordu. Savcı, esas hakkında mütalaasını sunmak üzere süre talebinde bulundu.
Bu arada bir sanık avukatı, Murat Ağırel’in ifadesinde çelişkiler olduğunu, olaydan sonra katıldığı bir televizyon programında bir aracın kendilerini takip edip kendilerini sıkıştırdığını anlattığını öne sürüp bu programın çözümünün yapılmasından sonra dosyanın Savcı’ya verilmesini istedi.
Beyanların ardından kararı açıklayan Mahkeme Başkanı, sanık avukatının bu talebiyle ilgili dilekçe sunması halinde bir sonraki duruşma öncesinde inceleme yapılarak gerek görülmesi halinde sözkonusu delilin toplanacağına, dosyanın tamamlandığına kanaat getirilmesi halinde ise dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak üzere Savcılığa verileceğini bildirerek duruşmayı 23 Ocak tarihine bıraktı.
Demirağ davası, avukatı Erhan Tokatlı’nın, “Bu, adam öldürmeye teşebbüstür. Davanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerekir.” şeklindeki itirazı üzerine Asliye Ceza Mahkemesi yerine Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve verilecek karar itibarıyla da bu tür saldırı davalarına örnek olacak bir dava niteliğini taşıyor.
Müyesser YILDIZ
12 Ekim 2023
12punto link: https://12punto.com.tr/adalet-hukuk/gazeteci-yavuz-selim-demiraga-saldiri-davasinda-sona-gelindi-1489