Bugün Çanakkale Zaferi’nin 99’uncu yıldönümü.
Bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi teröristbaşının “özgürleştirilmesi” yolunda önemli bir karar verdi; Şartlı salıverme imkânının tanınmasını istedi.
Efsanevi Komutan Engin Alan’ın dosyası Anayasa Mahkemesi’nde, adil yargılanma başvurusu da Adalet Bakanlığı’nda.
Ne alâkâ mı?
2004’e, Çanakkale Zaferi’nin 89’uncu yıldönümüne gidelim. Başbakan Erdoğan Çanakkale’deki törenlere katılır, bir konuşma yapar. 2’inci Kolordu Komutanı Korgeneral Engin Alan’dır. Erdoğan’la Alan arasındaki soğukluk medyaya yansır, ama üzerinde fazla durulmaz.
Başbakan Erdoğan 7 yıl sonra Ankara’daki bir törende şunları anlatır:
“Bir ülkenin Başbakanı anma törenine gider de bir Korgeneral ayağa kalkmaz mı? Kalkması gerekir. Kalkmadığı takdirde bedelini öder. Bedelini de ödedi. Çanakkale’de anma törenlere gidiyoruz bu beyefendi ayağa kalkmadı. Ondan sonra gereği yapıldı o ayrı mesele. Ama şimdi bakın gideceği yeri o da buldu.”
“Gideceği yeri buldu” dediği Silivri’dir. Engin Alan, sözde Balyoz darbe davasından hapistedir artık.
Olay Erdoğan’ın söylediği gibi değildir. Yıllar sonra Engin Alan da yaşananlarla ilgili şöyle konuşur:
“Anlatacaklarımdan sakın kimse korktuğumu, geri adım attığımı ve yaptığımı inkâr ettiğimi düşünmesin. Benim Yaradan’dan başka hiç kimseden korkum yoktur. Olayın gerçek yüzünü şimdi size tüm çıplaklığıyla anlatıyorum: Sayın Başbakan’ın normal tören saatinde gelmesiyle birlikte tören başladı. Ben de, bugün bakan ve Başbakan’ın en yakınında olan birçok isimle birlikte Başbakan’ı ayakta karşıladım. Hatta Sayın Başbakan elimi sıkıp, ‘Nasılsınız Paşam, afiyettesiniz inşallah’ diye hatırımı bile sordu. Buna isimlerini vermeyeceğim, bugün Başbakan’ın yanı başında oturan o isimler şahittir. Vicdanları varsa konuşsunlar. Başbakan yerine oturduktan sonra ben de protokoldeki yerimi aldım. Daha sonra konuşmasını yapmak üzere Başbakan kürsüye çıktı. Konuşmasının sonunda da TSK dışında, park bahçelerdeki bekçiden tutun, hemen herkese teşekkür etti. Askeri terbiyem gereği kurumuma yapılmış bir haksızlığa TSK adına tavır koyup, Başbakan’ın konuşması bitip yerine dönerken ayağa kalkmadım. Bu duruşu mensubu olduğum kurum adına sergiledim. Bugün olsa yine aynısı yapardım.”
1999’da teröristbaşı yakalanıp, Türkiye’ye getirildiğinde Özel Kuvvetler Komutanı olan Engin Alan dönemin üst düzey bir devlet yetkilisine, “Yıllar sonra Abdullah Öcalan Ankara’ya gelir, ben İmralı’ya giderim” der.
Yıllar sonra tutuklandığında, bu sözünde şu düzeltmeyi yapar:
“Bir tek adresi şaşırmışım. İmralı değil, Silivri’ye gittim.”
Ergenekon, Balyoz davalarının teröristbaşı ve PKK’lıların serbest bırakılıp, siyasallaşması için açıldığı söylendi hep. Çoğu kez terazinin bir kefesine Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, diğer kefesine teröristbaşı kondu.
Başbuğ çıktı. Terazinin kefesinde artık Engin Alan mı var?
O bir milletvekili. Tutuklu tüm milletvekilleri Anayasa Mahkemesi kararıyla dışarda. Cezası onanan, Engin Alan’la aynı durumda olan Sebahat Tuncel Meclis’te, seçim meydanlarında. Bir tek o içerde.
Engin Paşa son görüşmemizde, “TBMM Başkanı Cemil Çiçek bile benim durumumda adaletsizlik olduğunu söyledi mi, söylemedi mi? Söyledi. Bundan sonra benim başka birşey söylememe gerek var mı?” dedi.
Sahi Engin Alan için ne beklendi, bekleniyor? AİHM’in teröristbaşı kararı mı?
Ya da Engin Alan’ın dışarı çıkmasından kimler, neden korkuyor? Seçim meydanlarında otobüsün üzerinde göründüğü anda anda MHP’nin oyunun artmasından mı?
Yoksa Ergenekon davasında “gizli tanık” yapılan PKK’nın iki numaralı ismi Şemdin Sakık’ın yakalanması, ama özellikle de teröristbaşının tesliminde bildiklerinden mi?
Son görüşmemizde bunu da sordum. “Eşim ve kızlarımla bile paylaşmadım, paylaşmayacağım. Bildiklerim benimle mezara gidecek” dedi. Bunu yapmaya hakkı olmadığını söylediysem de fayda etmedi.
Besbelli “Yeni Türkiye”nin yol haritası o vakitler çizilmiş.
Bugün PKK, seçimlerden sonra “özerklik” ilân edeceğini bangır bangır bağırıyor, teröristbaşının serbest bırakılmasını şart koşuyor.
TSK’ya, Türkiye’nin üniter-milli yapısına sahip çıkan komutanlar içerde.
Bugün AİHM, teröristbaşıyla ilgili önemli bir karar verdi.
Bugün Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü; 10 yıl önce bir Çanakkale töreninde “vurul an” Engin Alan’ın dosyası Anayasa Mahkemesi ve Adalet Bakanlığı’nda.
Bir “sürpriz” olur mu ki?!.
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
18 Mart 2014
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/engin-alan-canakkale-toreninde-vuruldu-1803141200.html