TSK Personel Kanunu’nda neyin ne olacağı yazdığı halde haklarında kovuşturma veya soruşturma olan askerlerin terfisi için kıyamet kopartılırken, aynı durumdaki polislerin terfisi konusunda yasal boşluk bulunduğu, tüm işlemlerin bugüne kadar Polis Şurası’na “geniş takdir hakkı” tanıyan bir yönetmeliğe dayandırılarak yapıldığı ortaya çıktı. Bunun da Anayasa’ya aykırı olduğu itiraf edildi. Üstelik Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzalı bir kanun tasarısı ile.
Evet, Polis Şurası’yla ilgili bu önemli itiraf 22 Temmuz’da Başbakanlık’tan, TBMM’ye gönderilen bir kanun tasarısının içine gizlendi. Sözkonusu tasarı, “Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması ve Bazı Kanunlarla Değişiklik Yapılması” adını taşıyor. Adından da anlaşılacağı gibi tasarıda, güvenlik güçlerinin işlediği iddia edilen suçlar veya disiplin cezası gerektiren davranışların izlenip, kayıt altına alınması amacıyla İçişleri Bakanlığı bünyesinde bir komisyonun kurulması öngörülüyor.
Ancak tasarının sonlarında yer alan “değiştirilen hükümler” başlıklı bir maddeyle, Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesine şu fıkralar ekleniyor:
“Ceza soruşturması ve kovuşturması ile disiplin soruşturmaları, rütbe terfiine engel teşkil etmez. Ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48’inci maddesinin (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde sayılan suçlar ile kasten işlenen ve 1 yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası gerektiren suçlardan dolayı ceza kovuşturması altında bulunanların rütbe terfii ertelenir. Yargılama sonucunda;
a) 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde sayılan suçlardan beraat edenlerin,
b) (a) bendinde belirtilen suçlar dışında kasten işlenen ve bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası gerektiren suçlardan mahkûm olmayanlar ya da haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilenlerin,
rütbe terfii, terfi için öngörülen diğer şartları taşımaları kaydıyla yapılır ve terfi tarihi emsalinin terfi ettirildiği tarih esas alınarak belirlenir.”
Bu düzenlemenin anlamını, daha önemlisi neden buna gerek duyulduğunu ise tasarının sonundaki “gerekçe”den öğreniyoruz. İşte o “gerekçe”yle itiraf edilen Polis Şurası ile ilgili gerçekler:
“Maddenin birinci fıkrası ile3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 55 inci maddesine ek fıkra ilave edilerek, Emniyet personelinin rütbe terfiinin ertelenmesine ilişkin hususlarda düzenleme yapılmaktadır. 3201 sayılı Kanunda Emniyet teşkilâtı personelinin rütbe terfilerinin hangi durumlarda erteleneceği konusunda açık bir hüküm bulunmamakta, bu hususların yönetmelikle düzenleneceği belirtilmektedir. Konu ile ilgili Yönetmeliğin 14 üncü maddesinde, Devlet memurluğunu sona erdirecek veya meslekten çıkarmayı gerektirecek suçlardan dolayı haklarında adlî veya idarî soruşturma açılanların rütbe terfi işlemlerinin, kurullarca haklarında rütbe terfilerine karar verilmiş olsa dahi durdurulacağı hükme bağlanarak rütbe terfiinin erteleneceği hâller tadat edilmekte, yine aynı Yönetmelikle terfilerin ertelenmesine ilişkin olarak Emniyet Genel Müdürlüğünün ilgili kurullarına geniş bir takdir hakkı tanınmaktadır. Bununla birlikte Anayasanın 128 inci maddesindeki ‘Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir’ hükmü uyarınca, özlük hakları ile doğrudan ilgili olan terfi ile ilgili hususların da kanun ile düzenlenmesi zorunlu olduğundan, yönetmelik düzeyinde düzenleme yapılması Anayasanın amir hükmüne aykırılık teşkil etmektedir. Açıklanan nedenlerle, Emniyet personelinin rütbe terfiinin ertelenmesine ilişkin hususların yönetmelik ile düzenlenmesinin anayasal mahzurlarını ortadan kaldırmak, rütbe terfiinin ertelenmesine ilişkin hususlara kanunî açıklık getirmek ve bu hususları belirli bir yasal ve objektif ölçüye bağlamak amacıyla 3201 sayılı Kanunun 55 inci maddesinde düzenleme yapılması öngörülmektedir.”
ZAMANLAMA VE EMNİYET OPERASYONLARI
Böylesine önemli bir konudaki yasal boşluğun, tam da YAŞ tartışmaları sırasında fark edilip, bu düzenlemeye gidilmesinin, ayrıca Ankara Emniyet Müdürü’nün tutuklanması ya da Baykal’a düzenlenen saldırı sebebiyle Van Emniyet Müdürü hakkında dava açılmasının sırrı, Emniyet’in, TSK’ya “örnek” yapılması çabası mıdır? Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, görevde olduğu sırada tutuklanması sebebiyle Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’i görevden aldıklarını hatırlatıp, “Aynı iş askerde de olmalı mı derseniz, bence olmalı” dediğine göre, amaç galiba tam da bu!..
Polis Şurası’na el atılmışken, Mayıs ayı ortalarında gerçekleştirilen terfilere de değinelim. Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Denetleme Kurulu’nda, 230 ikinci sınıf emniyet müdüründen 201’i birinci sınıf emniyet müdürü yapıldı. Ancak bu toplantıda farklı bir şey oldu.
Uzun süredir ikinci sınıf emniyet müdürlüğünde bekletilme süresinin 4 yıl olarak uygulanması teamül haline gelmişken son Polis Şurası’ında, 3 yılın ardından birinci sınıfa terfi gerçekleştirildi. Böylece çoğunluğunu Polis Koleji ve Polis Akademisi kökenli değil, “özel sınıf” diye bilinenlerin oluşturduğu yaklaşık 140 emniyet müdürünün 1 yıl erken terfi etmesi sağlandı. Niyesini tahmin etmek için müneccim olmaya gerek var mı?!..
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html