İçeriğe geç

BEŞİR ATALAY NELERİN GEREĞİNİ RİCA ETTİ?

Anayasa referandumunu desteklemeyen veya bitaraf olan Yargıyı, TÜSİAD’ı, TOBB’u milletin gözü önünde azarlayan, hatta tehdit eden Başbakan Erdoğan’ın, “özerklik” diye bas bas bağıran İmralı, Kandil ve BDP’li belediyelere şöyle dolu dolu haddini bildirdiğini görmedik.

Galiba hiç göremeyeceğiz de… Çünkü “Habur” ve “İmralı pazarlıklarından” sonra üçüncü bir suçüstü hali ortaya çıktı. Hem de BDP’li belediyelerin “Kürtçe eğitime” geçilmesi için okullarda 1 haftalık boykot uygulatmaya hazırlandığı bir dönemde…

Yeni suçüstünün belgesi de bir anket ve burada yer alan bir soru…

Başbakan Erdoğan’ın “Kürt açılımının koordinatörü” yaptığı İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a bağlı Mahalli İdareler Genel Müdürü Yavuz Selim Köşger imzasıyla 9 Ağustos’ta 81 Valiliğe Bakan Atalay adına bir genelge gönderildi.

B.05.0.MAH.0.03.01.00/22748/50000 sayılı genelgenin konusu, “Belediyelere Yönelik Anket”… Valilerden, Ankara’dan gönderilen bu anketin 16 Ağustos tarihine kadar belediyeler tarafından doldurulmasının sağlanması için “gereği rica ediliyor”…

Anketin hikmet-i sebebini aktaralım. Genelgede, şöyle deniliyor:

“Avrupa Birliği’nin mali, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın teknik desteği ile Bakanlığımız tarafından yürütülen Türkiye’de Yerel Yönetim Reformunun Devamına Destek Projesi kapsamında belediyelerin yurtiçinde oluşturdukları çeşitli işbirliklerinin (hizmet birlikleri veya diğer türdeki işbirlikleri) mevcut durumu hakkında bilgi edinilmesi ve ileride yapılacak çalışmalarda yön göstermesi amacı ile bir anket çalışması yapılması planlanmıştır.”

“Yerel yönetim reformunun devamı” ve “İleride yapılacak çalışmalarda yön göstermesi amacıyla” cümlelerinin altını çizip, anket sorularına geçelim…

Üç bölümden oluşan ankette toplam 11 soru var. Belediyelerin hangi projeleri gerçekleştirdiği veya gerçekleştirmeyi planladığı gibi sorular yöneltiliyor. Ama “Belediye İşbirlikleri Hakkındaki Değerlendirmeler” konulu 3. Bölümde öyle bir soru ve buna cevap niteliğinde hazırlanan seçenekler arasına öyle “hizmetler” serpiştirilmiş ki…

Soru şu; “Gelecekte belediyelerin hangi hizmetleri işbirlikleri oluşturarak vermesini istersiniz?”…

Cevap için konan, “İçme suyu, atık su toplama ve arıtma, çevre ve temizlik, toplu taşımacılık” gibi seçenekleri geçip, araya serpiştirilen şu “hizmetlere” bakalım:

– Hukuki hizmetler…

– Eğitim…

– Kültürel hizmetler

– Lobicilik

Aynı genelge ve anketin, belediye birliklerine gönderildiğini de belirttikten sonra bu anketlerle neyin altyapısının oluşturulduğunu sorgulayalım.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Ömer Dinçer’in, Başbakanlık Müsteşarlığı döneminde hazırladığı ve daha 2004’te yürürlüğe sokmak üzere harekete geçtiği Kamu Reformu tasarısını hatırlıyor musunuz? Merkezi yönetime bağlı birçok hizmetin –eğitim de dahil-, belediyelere devri öngörülüyor, yerel yönetimleri güçlendirme adı altında fiili “özerkliğin” önü açılıyordu.

Bu hesap dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den döndü. Sezer’in veto gerekçesi kelimesi kelimesine şuydu:

“Anayasa’da ‘tekil devlet’modeli kabul ediliyor. Bu devlet modelinin yönetsel örgütlenmedeki temel ilkeleri ‘merkezden yönetim’, ‘yerinden yönetim’ ve ‘idarenin bütünlüğü’dür. Yerinden yönetim, devletin ülkesi ve ulusuyla bölünmezliği ve yönetimin tümlüğü ilkeleriyle sınırlıdır. ‘İdarenin bütünlüğü’,tekil devletin yönetimdeki temel ilkesidir. Tekil devlet modelinde, tek bir egemenlik vardır ve tek yetkili devlettir.”

Sözün özü Sezer, “Reformunuz, Anayasa’ya aykırı ve ülkenin üniter yapısını tehlikeye sokacak nitelikte” diyordu.

Sezer’in bu vetosu en çok da kimi kızdırdı biliyor musunuz; AB ve Avrupa Konseyi’ni. O günden beri AB tüm ilerleme raporlarına, bu reformun hayata geçirilmesi gerektiğini yazıyor.

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel İdareler Komitesi de vetodan sadece 1 yıl sonra iktidarın hazırladığı kamu reformunu “devrim” diye öven bir rapor yayınladı. “Sezer’in vetosu yüzünden hükümetin somut adımlar atamadığını” vurgulayan Komite, AKP iktidarına, “Anayasa’da değişiklik yapılmasını” tavsiye etti!.. O raporda dikkat çekici iki talep daha vardı;

“Türkiye’nin henüz imzalamadığı Ulusal Azınlıkları Koruma Sözleşmesi’ni bir an önce imzalaması… Belediyelere mali ve idari fiili özerklik verilmesi…”

İçişleri Bakanlığı’nın anketindeki seçenekleri yerli yerine oturtmuş,

Ve Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi halinde, Türkiye’nin başına gelecekler hakkında somut bir örnek daha vermiş olduk, değil mi?

Müyesser Yıldız

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html

Kategori:Uncategorized