İçeriğe geç

Gül Seçim Kampanyasını Başlattı

Cumburbaşkanı Gül’ün koltuğu bırakmaya hiç de niyetli olmadığı görülüyor.

Neden mi? “Arap Baharı”nın zemini sosyal medyaya açılmasından… Hedef kitlesini de belirlemiş: gençler!..

Lakin kafama takılan minicik bir soru var:

İnternetteki yorumları izlemek üzere ekip kurup hoşuna gitmeyen yorumlara dava açmak gibi bir ilki gerçekleştiren de Sayın Gül değil miydi?

Çankaya’ya çıkmaya azimli; ama “Facebook vs.yi de çok sanal ve çirkin bulan” Başbakan Erdoğan’a naçizane önerim şu olabilir:

Sosyal medya gibi bir açılım ve gençlere oynama gibi bir hedefle baş etmek zor. O yüzden siz de en azından Cumhurbaşkanlığı seçimi geçene kadar polisin gençleri coplamasını, gazlamasını, gözaltına alıp tutuklatmasını durdurun… Hatta mümkünse onlarla “dayanışma” örnekleri sergileyin. Zor olsa da sabrınızı zorlayın yani!..

Başbakan Erdoğan, Gül’ün önünü kesmek için görev süresine ilişkin bir kanun çıkarmada kararlı.

Çankaya ise “Kendi kanununu onaylamak olur mu?” gibi gerekçelerle buna sıcak bakmadığını açıkça duyuruyor. Çankaya bu işi YSK’nın bitirmesini istiyor. Neden?

Çıkartılacak kanunun Anayasa Mahkemesi’nden döneceği gibi bir endişesi mi var? Son dönemlerdeki samimi pozlara yansıyan Erdoğan – Haşim Kılıç yakınlaşması onun da mı dikkatini çekti acaba?

Anayasa Mahkemesi – YSK deyince BDP milletvekillerinin adaylık tartışmasını hatırladım. Bazı adaylıkları geçersiz saydı; seçim öncesi ve sonrası tartışmalarda Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç: “Bizim de söyleyeceklerimiz var.” demişti; ancak sustu.

Sonra YSK o başvuruları kabul etti. Nasıl? Hüseyin Gülerce’nin yazdığına göre “Cumhurbaşkanı Gül’ün zamanında müdahalesi” ile!..

Demek ki Gül, YSK gibi “bağımsız” bir organ üzerinde bayağı etkiliydi!..

Meclis, Cumhurbaşkanlığı ile süresi ile ilgili yasayı çıkarmadan YSK birden bir büyük bir suskunluğunu bozup bu komnudaki kararını açıklayarak nihai ‘çözüm’ü bulur mu ki?!..

Başbakan Erdoğan’a naçizane bir öneride daha bulunsam mı?

Cumhurbaşkanı Gül geçtiğimiz Haziran’da Google İcra Kurulu Başkanı Eric Shmidt’i kabulünde “enformasyon teknolojisinin demokrasinin yaygınlaşması ve kökleşmesine en büyük katkıyı sağladığını” vurgulayıp: “Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler buna güzel bir örnek.” demişti.

Kaan Turhan’ın Togan Yayıncılık’tan çıkan son kitabı Haçlı İrticanın Çocukları’nı okurken hatırladım;

Başbakan Erdoğan mesela şu Telekom’un satışı işini masaya yatırsa en önce… Hazır Fransa ile “Ermeni” krizi yaşanırken Müslüman devletler içinde “soykırım” iftirasını tanıyan tek devlet olan Lübnan ve dahi Erivan’daki sözde “soykırım anıtı”nda saygı duruşu yapan Hariri ile ilişkileri gözden geçirse…

Ve dahi şu tartışmalı, her türlü dış müdahaleye açık bilgisayarlı seçim sistemine artık bir el atsa… Bizim için değil, gerçek ileri demokrasi için de değil; sadece kendisi ve kendisi için!

Silivri’den kucak dolusu sevgiler,

Müyesser YILDIZ

03 Ocak 2012

Kategori:Uncategorized