İçeriğe geç

İslam’ın “Kılıcı”yken İslam’ın “Hançeri” Olmak!..

Ülkenin tamamı cezaevine ve açık hava mahkemelerine dönüşürken…

Herkes kendi canının derdine düşürülürken…

Emperyalizm, Türkiye’den alınacak şey bırakmazken…

Tarihi “Kürdistan” projesi tamamlanırken…

Projenin Türkiye uzantıları “iç savaş” ilan ederken…

Ve İslâm alemi bir “hançer”le ortadan ikiye bölünmek üzereyken…

Milletçe 3×4 eğitim reformu, çılgın projeler, 12 Eylül, 28 Şubat yargılamalarını şaşkın şaşkın seyrediyoruz. Meclis derde derman olmayacak şeylerle iştigâl ediyor ya, birden kendimi 1920’de buldum.

Mustafa Kemal ve arkadaşları Ankara’da Büyük Millet Meclisi’ni toplamış, 23 Nisan’da açılışı yapmış, Milli Mücadele’ye hazırlanıyor. İzmir işgâl edilmiş, İstanbul işgâl kuvvetlerince çiğneniyor; buna karşın Vahdettin ve Damat Ferit, Kemalistlerin üzerine Hilâfet ordusu gönderiyor. İngilizlerin besleyip eğittiği ordu Beypazarı’na dayanmış, “iç savaş” çıktı çıkacak bir hâl!.. Kısaca dönemin vekillerinden Besim Atalay’ın söylediği gibi, durum şuydu:

“Dünyadan Kuran’ı kaldırmak isteyen Gladstone’nun çocuklarının süngüleri ve bayrağı altına girilecek mi, girilmeyecek mi?..”

Milli Mücadele’yi yapmak üzere kurulmuş Büyük Millet Meclisi’nde Padişahçı/Hilafetçi vekiller de vardı. Ve bakın bu vekiller Meclis’in henüz birinci ayında, “iç savaş” da kapıya dayanmışken neyle iştigâl ediyorlardı!… Değerli Hocam Prof. Dr. Sina Akşın’ın “İç Savaş ve Sevr’de Ölüm” isimli kitabından aktarıyorum:28 Nisan’da Ali Şükrü Bey (Trabzon) içki yasağı önerisini Meclis’in dikkatine sunar, bu öneri yasalaşır…29 Nisan’da Abdülhalim Çelebi (Konya) fuhuş amacıyla ev, bağ, bahçe gibi yarı açık yerlerde kadın oynatıldığı takdirde oynatan ve oynayanların cezalandırılmalarını gündeme getirir…Operatör Emin (Bursa) ile Şevket (Sinop) Beyler -milli olmayan- fes yerine kalpak giyilmesini önerir…4 Mayıs’ta Ali Rıza Efendi (Amasya) şeri hükümlerin uygulanması önergesi verir…13 Mayıs’ta Mustafa Taki Efendi (Sivas) imam ve hatip yetiştirilmesi için hazırladığı önergeyi genel kurula getirir…19 Mayıs’taki oturumda da yine Mustafa Taki Efendi, peygamberlere “hakaret” edenlerin cezalandırılmasını ister. Yasa önerisi Adalet Komisyonu’na havale edilir…

Oynatmaya az kaldı. Doktorum nerde?!..

Silivri’den kucak dolusu sevgiler…

Müyesser YILDIZ

13 Nisan 2012

Kategori:Uncategorized