İçeriğe geç

İleri Hukukta Son Nokta: Mahkeme Mahkemeyi Yanılttı!..

Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi bilumum davaların sahte bilgi ve belgelerle açılıp, yürütülmesi, şaibeli gizli tanıklara itibar edilmesi artık vakay-ı adiyeden sayılıyor. Lâkin 3 yıl 7 aydır Silivri’de tutuklu Güneydoğu Gazisi Avukat Serdar Öztürk hakkında açılan bir iftira davasında, iki mahkeme arasında yapılan yazışma işin ne denli inanılmaz boyutlara ulaştığını ortaya koydu. Evet, bu da oldu ve Ergenekon davasına bakan mahkeme, Ankara’daki mahkemenin istediği bilgileri göndermediği gibi, yanıltıcı bilgi verdi.

Serdar Öztürk’ü tanıyorsunuz. Üsteğmenken Gazi oldu. Bundan sonraki hayatını Avukat olarak sürdürürken, müvekkili emekli Albay Levent Göktaş Ergenekon’dan tutuklandı. Göktaş’a kurulan tuzağı araştırırken, devlet içinde “casusluk” yapan çetenin izine ulaştı. Tüm ilgili birimleri uyardı, ikazlara rağmen işin peşini bırakmayınca da tutuklandı.

Silivri’deki duruşmalarda kendisine bu komployu düzenleyen isimleri tek tek açıkladı. Ama dikkate alınmadığı gibi, isimleri geçen şahıslar Öztürk hakkında hakaret davası açtı. Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde geçtiğimiz Eylül’de yapılan, benim de izlediğim duruşmada, Öztürk bir kez daha kendisine kurulan komployu anlattı. Hakaret kastının olmadığını belirtip, Silivri’deki savunmalarının görüntülerinin getirtilerek, Mahkemece izlenmesini talep etti.

Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi, Öztürk’ün bu talebini yerinde buldu. 3 Ekim 2012’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne resmi bir yazı yazarak, 6,8,9 Temmuz 2010 tarihli duruşmalarda Öztürk’ün savunma içeren CD görüntülerinin duruşmanın bırakıldığı 29 Ocak 2013’e kadar gönderilmesini rica etti.

Ergenekon davasına bakan 13 Ağır Ceza Mahkemesi, bu talebe 1 Aralık 2012 tarihli resmi bir yazıyla şu cevabı verdi:

“İlgi sayılı yazınız ile istenilen hususla ilgili olarak yapılan degerlendirmede;

Mahkememiz tarafından CMK 219. Maddesi kapsamında savunmaların sağlıklı alınması amacıyla teknik cihazlarla görüntülü ve sesli kayıt yapılmaktadır. Daha önce Mahkememizden görüntü isteyen mahkemelerden bir kısmına gönderilen görüntülerin Mahkememiz yazısında açıkça belirtilmesine rağmen yazımıza açıkça aykırı olarak CMK’nun 183. Maddesinin konuluş amacına aykırı olarak görsel ve yazılı basında yayınlandığı görülmüstür. Bu sebeple, duruşma görüntülerinin, CMK’nun 183. Maddesi dikkate alındığında gönderilmesi uygun görülmemiştir. Ancak Mahkemeniz tarafından zorunlu görülmesi halinde istenilen görüntü kayıtları üzerinde Mahkememizin kayıt odasında gerekli inceleme ve keşfin yapılabileceği,

Bilgilerinize rica olunur.”

Açıkça görüldüğü üzere bir mahkeme, diğerine güvenmiyor ve “Çok gerekliyse, gel o kayıtları mahkememiz de incele” diyor. Peki yazı bunun dışında ne anlamlar taşıyor, onu da Serdar Öztürk’ün Avukatı Demet Reçber anlatsın:

“Mahkeme cevabında cinlik yapmaya çalışıyor. 183. Madde, duruşmalarda yasalara aykırı olarak ses ve görüntü kaydetmeyi yasaklıyor. Oysa burada, mahkeme tarafından yasal olarak kayıt altına alınmış olan görüntüler isteniyor. 183. maddeye dayanarak görüntülerin gönderilmesini yasaklayamaz. Ayrıca daha önce Doğu Perinçek’in mahkeme görüntülerinin televizyonlarda yayınlanması ile ilgili olarak savcılık kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdi. Çünkü ortada yasalara aykırı olarak yapılmış bir kayıt yok. Kaldı ki Silivri’deki mahkemelerde biz defalarca, görüntüler gelsin siz inceleyin örneğini istemiyorsanız bize vermeyin dedik, ama yine kabul etmediler! Bu konu aslında çok önemli çünkü davanın başından itibaren, halk bu davalardan uzak tutulmaya çalışılıyor. Bizler bile mahkemeye gitmekte zorlanırken, sıradan vatandaş hangi imkânlarla gelsin. Halk mahkemede olanları öğrense, Silivri her gün 13 Aralık 2012 olur. Bundan adım gibi eminim! Bunlar yaptıkları hukuksuzlukları saklamak için görüntüleri saklıyorlar, ama benim içimi rahatlatan tek şey; görüntüleri istedikleri kadar saklasalar da nasıl olsa bir gün, bu görüntüleri mutlaka verecekler! İnşallah o gün çok uzak değildir.”

Bir mahkeme diğerine güvenmez, üstüne üstlük yanıltıcı bilgi verirse, yıllardır hapis yatan sanıklar ve millet bu mahkemelere nasıl ve neden güvenecek?!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan ve Mamak’a kucak dolusu sevgiler…

Müyesser YILDIZ

22 Ocak 2013

Kategori:Uncategorized