İçeriğe geç

Zorunlu izne çıkmalı

Bu hafta Ankara’daki Sessiz Çığlık’ta yine Gezi eylemleri, iktidarın tutumu, polisin şiddeti konuşuldu. Ama siyasi değil, bilimsel ve psikolojik boyutuyla.

Prof. Dr. Ahmet Saltık, “Ne oluyoruz? Ülkede iç savaş mı var? Bari savaş hukuku uygulayın” dedikten sonra 40 yılı aşan tıbbi birikimine dayanarak, şu teşhisi koydu:

“Başbakan Erdoğan’ın ruhsal duygu durumu ülkemizi yönetebilecek durumda değildir. Başbakan zorunlu bir ‘mola’ almalıdır. Bir yurttaş olarak, tam donanımlı bir Üniversite hastanesinden ‘görevini sürdürebilir’ raporu almasını istiyorum.”

Konuşmasına, “Politik söylemler iktidarı çok rahatsız ediyor. Belki bilimsel gerçekler işe yarar” tespitiyle başlayan Prof. Dr. Saltık öncelikle Sessiz Çığlık eylemlerinin analizini yaptı ve özetle şunları söyledi:

“Bir canlı, bir toplum neden çığlık atar? Tehlikede olduğunu, yardıma gereksinimi olduğunu başkalarına duyurmak için… Bu davranışın tıpta, psiko-biyolojide karşılığı, Stres Kuramı’dır. Canlılar strese sokulduklarında çığlık atarlar. Ne var ki, 1 yıla varan süredir bu eylemler Sessiz Çığlık olarak yürütülüyor. Hem çığlık atılacak, hem de bu eylem, doğasına aykırı olarak sessiz olacak! Aşkolsun bu halka, helal olsun bu insanların sabır, olgunluk ve yaratıcılıklarına! Ancak bu sessiz çığlıkları da duyan yok! Oysa seslisinden etkili olur diye umulmuştu!”

GEZİ SESSİZ BİR ÇIĞLIK

Gezi eylemlerini ise “Sesli Çığlık”a benzeten Prof. Dr. Saltık, işte bu tablonun iktidarı epey ürküttüğünü ve o ölçüde de orantısız şiddet, hatta vahşet kullanılmaya başlandığına dikkat çekti. Şu bilançoyu çıkardı:

“5 insanımız öldü… 13 insan gözünü yitirdi… Çok sayıda insanın yüzünde sabit izler kalacak (Adli tıp deyimi ile çehrede sabit eser)…

60 dolayında ağır yaralı var. Kafatası kırılanlar, kaburgaları kırılanlar, halen yoğun bakımda olanlar… 8 bini aşkın resmi kayıtlı yaralı var… Bir de milyonlarca gönlü kırıklar… Yani psişik travma alanlar ki, olumsuz etkileri bırakın yaşam boyu sürmeyi, kuşaklar boyunca aktarılabilecek olanlar…”

Ardından, “Ne oluyoruz? Ülkede iç savaş mı var?” sorusunu soran Prof. Saltık, eylemler sırasında sağlık görevlilerinin gözaltına alınmasını eleştirirken de, “ Oysa sağlık çalışanlarının savaşta bile dokunulmazlığı vardır. Kendilerine ateş edilmez, tutsak alınmazlar… Hipokrat yemini ve Tıbbi Deontoloji Tüzüğü, hekimleri her durumda gereksinim sahiplerine tıbbi yardımla yükümlü kılar. Oldu olacak, bari savaş hukuku uygulayın!” dedi.

Müyesser Yıldız

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html

Kategori:Uncategorized