İçeriğe geç

Çuval Geçirin, Dinleyin… Yeter ki, “Eylemcileri” Desteklemeyin!..

ABD’nin 10 yıl önce 2003’te, bağımsızlık günü olan 4 Temmuz’da askerlerimizin başına geçirdiği çuval hâlâ ciğerimizi dağlıyor.

AKP iktidarı bunu hiç dert etmedi. Unuttu, gitti.

Ama daha birkaç hafta önce ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın dinlediği 38 ülke büyükelçiliği arasında Türkiye’nin de olduğu ortaya çıktı.

AKP iktidarı bunu da dert etmedi. Diplomatik ifadeyle “sembolik düzeyde tavır almamayı” tercih edip, bu yılki Bağımsızlık Günü resepsiyonuna tam 5 bakanını gönderdi. AB Bakanı Egemen Bağış, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun yanısıra AKP’nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, aynı zamanda Türkiye-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı olan Mevlüt Çavuşoğlu ile TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır ve uzun yıllar Erdoğan’ın özel kalem müdürlüğünü yürüten Samsun Milletvekili Çağtay Kılıç 4 Temmuz’u kutlamak üzere ABD Büyükelçiliği’nde hazır bulundu.

Medyadan takip etmişsinizdir, ama resepsiyonda yaşananları yine de özetleyeyim:

Önce ABD Büyükelçisi Ricciardone konuştu. Konuşmasında Atatürk’ten alıntılara yer verdi. Gezi Parkı olaylarına değinirken de şunları söyledi:

“Konutumun penceresinden Kuğulu Park ve Keneddy Caddesi’ndeki kalabalıkları dinlerken Türk Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerin yankısını duyuyorum; ‘Fikir cereyanları, cebir ve şiddet ve kuvvetle reddedilemez. Bilakis, takviye edilir. Buna karşı en müessir çare, gelen fikir cereyanına mukabil fikir cereyanı vermek, fikre fikirle mukabele etmektir’…”

Kürsüye AB Bakanı Bağış çıktı. Türkiye ve ABD arasındaki işbirliğinin Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Oboma’nın Mayıs’ta yaptığı görüşme ile bir kez daha pekiştiğini vurgulayıp, şöyle devam etti:

“Bütün dünyada yankı uyandıran bu gezi, ABD-Türkiye ilişkilerinde yeni bir çağın işareti oldu. ABD ile Türkiye’nin sarsılmaz müttefikliği, Ortadoğu ve yakın coğrafyada güven, barış ve demokrasinin temini için hayatidir. İki ülke arasındaki model ortaklığın pekişerek, devam etmesini diliyorum.”

Büyükelçinin yanında bunları anlatan Bağış, birkaç gün sonra ziyaret ettiği İstanbul Yaş Sebze ve Meyve Hali’nde ise Mısır’da yaşananlara atıfla, “Darbeye, darbe bile diyemeyen bir batı artık dünyaya demokrasi ve insan hakları ahkâmı kesmesin. Demokrasi ve özgürlükler öyle Atatürk’ten seçme göstermelik alıntılarla anlatılacak kavramlar değildir” dedi.

Yani Ricciardone’nin yüzüne söyleyemediği Atatürk rahatsızlığını ancak birkaç gün sonra Sebze ve Meyve Hali’nde dillendirdi.

ABD Büyükelçiliği’nde bir protesto yaşandı. Bakanlar değil, ama diğer AKP’liler Mevlut Çavuşoğlu, Volkan Bozkır ile Çağatay Kılıç resepsiyonu terk etti. Protestonun sebebi, Büyükelçi’nin Atatürk’ün sözünü resepsiyon program kartına bastırmakla yetinmeyip, konuşmasında da kullanması ve Gezi eylemcilerine destek vermesiydi. AKP Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu tepkisini şöyle izah etti:

“Umarım Atatürk’ün o sözünden Amerikalılar da ders almıştır. Büyükelçinin o sözlerden alıntı yapmasında, amacı ne olursa olsun hiçbir sorun yok. Ancak burada esas sorun, Büyükelçi’nin Kuğulupark ve Keneddy Caddesi’ndeki insanları desteklemesi. Ben Kuğulu Park’takileri desteklemesinde de sorun görmüyorum. Oradaki insanların geneli demokratik haklarını kullandı. Ancak Keneddy Caddesi’ndekiler ortalığı yakıp yıkan, devlet malına, bankamatiklere, özel araçlara zarar veren, polise molotof ve kurşun bilyeler atan vandallardır. ABD Büyükelçisi’nin o grubu desteklemesi kabul edilemez. Bunların arkasında kim var? Amerika’yı bilmem, ama ABD’nin Ankara Büyükelçisinin olduğunu konuşmasından da gördük. Rahatsızlığımı açıkça söyledim…”

ABD’nin çuval geçirmesi, Türk Büyükelçiliğini dinlemesi kabul edilir…

Bir “amaçla” olsa dahi şimdilik Atatürk’ün adını anmaları da kabul edilebilir…

Ama eylemcilere destek asla!..

Ne acı ve çarpık bir ilişki değil mi?

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

7 Temmuz 2013

Kategori:Uncategorized