İçeriğe geç

ABD’lilerin Masasında Kürdistan Haritasını Gören Türk Askerinin Mektubu

Silivri davalarına vakıf olduğumu sanıyordum. 6 gündür Yargıtay’da Balyoz temyiz duruşmasını takip ediyorum, ne kadar az şey bildiğimi anladım.

Avukat Kazım Gözüşirin’in ifadesiyle, bu davalar “Türk Milleti’nin aldatılış ve iğfali”… Ama kimin umurunda? Şu kadarını söyleyeyim; Umursamayanlar millet ve tarih önünde çok şey kaybettiğini anladığında çok geç olacak!..

Balyoz davası 367 sanıkla başladı. Birisi hayatını kaybetti, 366 sanık var. Yaşadıkları komplo aynı olsa da inanın 367×5 kitap çıkar.

Tarihi tespitler yapılıyor, çok önemli şeyler anlatılıyor. Şimdilik her bir avukattan birkaç cümle de olsa paylaşmak, sonra da bugün duruşma salonunu sarsan bir asker mektubunu aktarmak istiyorum.

Av. Kürşat Veli Eren: Bir süre öncesine kadar ormanın kralı olan TSK’nın ya öldürülmesi ya da terbiye edilmesi gerekiyordu. Öldürülmesi jeopolitik olarak mümkün olmadığından, terbiye etmeye karar verdiler. Terbiyede zorlanan egemen güçler aslanın yavrularını birer birer öldürerek, yargı organlarının önüne attılar. Aslan sıranın kendisine geleceğini anlayınca, terbiye oldu. Müvekillerimizin ormanın eski aslanının yavrusu olmaktan başka bir suçu yok. Bu listelerde özellikle Ali Aydın, Abdurraman Başbuğ isimlerini görünce, acaba PKK’nın hazırladığı bir liste mi diye düşündüm…

Av. Murat Ergün:TSK’nın, T.C.’nin yeniden yapılandırılması sözkonusu. Bu güç odakları TSK’yı dönüştürmeden, T.C.’yi dönüştüremez. Bu da silahla değil, böyle komplolarla olur. Masum insanları yargılıyorlar. Çünkü onlar tasfiye edilmeden amaçlarına ulaşamayacaklar… Hilmi Özkök K. Irak’ta askerimizin başına çuval geçirilmesi karşısında ne yaptıysa, Silivri’de başlarına çuval geçirilen askerler için de aynısını yaptı… Esas hakkındaki mütalaayı korsan word programıyla yazan savcılıktan hukuka saygılı olması beklenir mi?..

Av.Hüseyin Ersöz: 1. Ordu’daki plan seminerine katılan 163 kişiden sadece 48’i hakkında soruşturma açıldı ve hüküm verildi. O seminerin dökümanlarının tamamını hazırlayan Tanju Poshor bugün Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığına atandığına göre, demek kendisine darbe yapılacağı iddia edilen bu iktidar da böyle bir darbe planına inanmıyor…

Av. Nevzat Güleşen: İngiltere kralları denizci üniforması giyer. Cumhurbaşkanı Gül İsveç’e gittiğinde Kral Gustav onu amiral kıyafetiyle karşıladı. Belçika Kralı 2.Albert görevini oğluna bırakırken amiral üniformalıydı. Deniz subaylığı onurlu bir meslektir. Filmlerde de denizciler vardır. Birkaç İyi Adam, Subay ve Centilmen filmleri unutulmazdır. Subay ve Centilmen benzeri filmleri her zaman görebilirsiniz, ama Polis ve Centilmen diye bir filmi hayatınız boyunca seyredemezsiniz…

-Biz Debelenirken Birileri Gülüyor-

Bugünün en çarpıcı savunmasının sahiplerinden biri Avukat Kazım Gözüşirin oldu. Emekli Jandarma Tuğgeneral Bulut Ömer Mimiroğlu’nun savunmasını üstlense de gerçekte tutuklu tüm jandarma mensuplarının sözcülüğünü yaptığını belirten Gözüşirin, o kadar jandarma komutanı arasından sadece Ali Aydın, Cemal Temizöz ve Mimiroğlu’nun seçilmesinin “özel” olduğunu vurguladı. Gözüşirin, davanın bütünü hakkında şu tespitleri yaptı:

“Türkiye’nin savunma planları ele güne, düşmana açılmıştır. Birileri, ‘işte böyle debelenirsiniz’ diye bize gülüyordur. Türk Milleti’nin bu davalarla nasıl iğfal edildiği ileride anlaşılacaktır. Mimiroğlu, Kuzey Irak’ta çalışırken, ABD’lilerin masasında Kürdistan haritasını görünce buna itiraz edip, durumunu üstlerine bildiren birisidir. Belli ki, bunlar not edilmiş.”

Av. Kazım Gözüşirin, “Böyle bir insanın ne hale geldiğini görmeniz için bana 7 Temmuz’da yazdığı mektubu paylaşacağım. Üzüleceksiniz. Vicdanı olan üzülür” diyerek, Mimiroğlu’nun şu satırlarını okudu:

“İşte hepsi bu, eğer Yargıtay tahliye etmeyip, cezayı onaylayacaksa onaylasın. Ne yapayım!.. Allah her şeyi biliyor. Senden tek isteğim savunmayı kısa ve öz yapman. Ne olursa olsun tereddüt ediyorum. Dışardakilere güvenim kalmadı. Bu ülkeye olan bağlarımı da onaramıyorum. Artık tüm insanlık benim memleketim ve milletim. Vatanım ise tüm dünya toprakları. Bayrağın, marşın, tarihin benim için değeri kalmadı. Tek arzum sevdiklerimle, sağlıklı, huzurlu yaşayabilmek. Bugüne kadar hiç oy vermemiştim, bundan sonra da vermeyeceğim.”

Mekbun ardından Gözüşirin sözlerini şöyle tamamladı:

“70-80 defa ölümün kıyısından geçmiş, nesli tükenmiş bir paşaya böyle yazdırıyoruz.. Ne yazık!..”

Etkilendik!.. Üzüldük!.. Biliyorum, hemen “böyle de yıkılmak olmaz ki” diye Mimiroğlu’na kızacaksınız. Merak etmeyin, duruşmadan sonra Avukat Gözüşirin’e hepimizin,hepinizin hissiyatına tercüman olma adına şunları söyledim:

“Vatana bağlılık sorgulanmaz. Mesele, zaten vatan meselesi. Yörük Ali Paşam (Ali Aydın) duymasın, çok kızar. Böyle kolayca pes etmek yakışmaz.”

Dram… Komedi… Rezalet… Tuzak… Komplo… Gerçekten bir korku tünelinden geçiyoruz. Ama Türk Milleti bu tüneli de aşacak.Adım gibi eminim. Yeter ki, içerdekileri yalnız bırakmayalım.

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

23 Temmuz 2013

Kategori:Uncategorized