İçeriğe geç

Ay: Ağustos 2013

Balbay’dan aldığım cep mesajında bunlar yazıyordu

Zulüm, kin, intikam, nefret, yalan baş olmuş. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, mazlumların ahı sınırları aşıp, arşa ulaşmış. Ama bayram mesajında biri diyor ki; “Güven veren bir ülkeyiz. Memleketimizin kıymetini bilelim.” Savaş çığlıkları, ölümler, zulümler mübarek Ramazan’da bile hız kesmemiş. Ama diğeri de diyor ki; “Bizim medeniyetimizde kimse dini, dili, rengi nedeniyle…

Hilmi Özkök: Sözün Bittiği Yerdeyiz

“Demokrasi mücahidi” medyanın “demokrat” olduğu için en sevdiği, her konuda kapısını çalıp, görüşüne başvurduğu Paşa, malumumuz Hilmi Özkök. Silah arkadaşları önce Balyoz’da sonra Ergenekon’da ağır cezalara çarptırıldı. O isimlerden birisi var ki, çok özel. Özkök’le birebir çalışan İlker Başbuğ. 2 gündür bekliyorum, kim kapısını çalıp veya telefon edip, müebbet kararıyla…

Başbakan adını söylediği Hazreti Ömer’i tanıyor mu

Başbakan Erdoğan vali, kaymakam, belediye başkanlarına sık sık “Hepinizin bir Ömer olmasını istiyorum. Vatandaş size gelmezse, siz ona gidin” diyor. Hz. Ömer’den bahsediyor. Hz. Ömer’in adaleti ve kamu malına verdiği önemi anlatan en çarpıcı, hepimizin bildiği hikâye şu mum meselesidir: Hz. Ömer Halife olduğu dönemde bir akşam çalışırken, misafiri gelir.…

Cinayeti Gördüm!..

“5 yıl süren davanın ardından” diyorlar… Ölçü, yargılamanın başlaması mıdır, insanların tutuklandığı zaman mıdır? Öyleyse, “7 yıllık davanın ardından” demek en doğrusu. Bu davada,“ilk kez delilden, suçluya ulaşıldığı” anlatıldı…Hayır, önce “suçlular” belirlendi (Kimine göre Oval Ofis’te, kimine göre başka mahfillerde), sonra deliller arandı. 7 yıl boyunca arananan delillere bir türlü…

“Yetmez Ama Evet”çi Yargıçtan Silivri Sıkıyönetimine Tepki:

Orhan Gazi Ertekin bir yargıç. 12 Eylül 2010 Anayasa referandumundan önce iktidarın prensi Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can’la birlikte “Demokrat Yargı Derneği”ni kurup, eş başkanlık yaptı. “Yetmez ama evet”çiydi. Referandumdan sonra Hanya, Konya ortaya çıkınca, Osman Can’la yolları ayrıldı. Özellikle HSYK seçimlerinin perde arkasında dönen dolaplardan dehşete düşünce, oturdu tanık…

TSK’da Başbuğ Sendromu!..

Gül-Erdoğan ikilisinin 2010’da başlattığı operasyon tamamlandı ve Genelkurmay’a da bugün itibarıyla “AKP” damgası vuruldu. Hava ve Deniz Kuvvetleri’nin herhangi bir ağırlığı kalmadığından bu Şura’nın ana belirleyicisi Bekir Kalyoncu’nun akıbetiydi. TSK ve başka camiaların beklediği oldu. Necdet Özel’den sonrasının Genelkurmay Başkan adayı Kalyoncu emekliye sevk edilirken, karargâhın sessiz, ama etkili ismi…

Perinçek ve Prof. Küçük’ü Bırakın; Sonra İmralı’ya Gazeteci Gönderin!..

Bu da oldu!.. Teröristbaşı, İmralı’da basın toplantısı yapmak istediğini tebliğ etti. Ya bu “çılgın proje” milleti uyandırırsa!.. Böyle bir kumarın zamanı mı? İktidar hemen, BDP-PKK’yla “şimdilik” anlaşma yaptı. “Basın toplantısı olmaz, ama ziyaret etmek isteyen gazeteci çıkarsa, izin verilebilir” formülü bulundu. Ne de çok talipli varmış, anında ortaya fırladılar!.. Bir…

Mehmet Ali Şahin bu sözleri hatırlıyor mu

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Gezi Parkı protestoları için aynen özel yetkili mahkemelerin Balyoz ve Ergenekon davalarındaki kararları gibi “kanaate” varıp, eylemcilerin kalemini şöyle kırmış: “Eylemcilerin hükümeti devirmeyi amaçladıklarını düşünüyorum. Bu eylemlerin müebbet hapsi öngören TCK 312 madde çerçevesinde değerlendirilmesi gerekiyor.” Yıllarca Adalet Bakanlığı, Meclis Başkanlığı yaptı. “Suç…