Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Meclis açılışında Gezi eylemleriyle ilgili konuşması, özellikle de öldürülen gençler için “rahmet” dilemesi yere göğe sığdırılmıyor.
İşte Gül’ün o sözleri:
“Türkiye gibi genç, dinamik ve hızla şehirleşen bir toplumun demokratik sistem içerisinde dile getirilen ihtiyaçları ve talepleri bitmez, hep süreklilik arz eder. Bu anlayışla, Gezi Parkı’nda çevre duyarlılığı ve şehir estetiği kaygılarını sergileyen gençlerin barışçı eylemlerini, demokratik gelişkinliğimizin yeni bir tezahürü olarak gördüm. Uzun yıllar yargısız infazlarla, işkenceyle ve vahim insan hakları ihlalleriyle anılmış olan ülkemizin, bu kez gelişmiş demokrasilerdekilere benzer kaygı ve taleplerle gündeme gelmesinden çekinilecek bir husus yoktu… İyi niyetle başlayan bu eylemler zamanla kamu düzenini bozan, yanlış bir niteliğe bürünmüştür. Neticede, ülkemizin algısını zedeleyen talihsiz olaylar yaşanmış ve maalesef bu süreçte biri polis, 6 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu eylem ve olaylarda hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı dilerim.”
6 gencecik insan öldü, onlarcası sakat kaldı. Tek bir devlet yetkilisi çıkıp, ölenlere “rahmet”, yaralananlara “geçmiş olsun” dileğinde bulunmadı, ana-babaları arayıp, üzüntülerini paylaşmadı.
Aylar sonra Cumhurbaşkanı Gül’ün, Meclis kürsüsünden söyledikleri üzerine destanlar yazılıyor. Buna da şükür!..
Lâkin bir başka ölüme gösterilen olağanüstü ilgi olmasa!..
Her ölüm acıdır. Hele de ananın ölümü. Ama sıralı ölümdür, bağırlara taş basılır.
Evlât acısı ise tarifsizdir. O yüzden her ana-babanın ilk duası, “Allahım kimseye evlât acısı tattırma”dır.
Hele de evlât kim vurduya gittiyse ve sorumlusu devletse, o ana-babaya söylenecek bir söz mutlaka olmalı!.
Bir tarafta evlâdı bir anda yok olan 6 ana, öte yanda annesini yitiren Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir.
Baydemir birkaç gün önce uzun süredir kanser tedavisi gören 75 yaşındaki annesi Azize Baydemir’i kaybetti. Allah rahmet eylesin.
6 gencin ailesini hiçbir devlet yetkilisi, AKP yöneticisi ve milletvekili aramazken, bakın Baydemir’e kimler başsağlığı diledi.
Cumhurbaşkanı Gül’ün ABD’den gelir gelmez yaptığı ilk iş, Demirtaş’a telefon etmek oldu. Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Yardımcısı Kutbettin Arzu, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, AB Bakanı Egemen Bağış ve eşi Beyhan Bağış, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AKP Genel Başkan Yardımcıları Hüseyin Çelik ve Numan Kurtulmuş ile çok sayıda AKP milletvekili ve Diyarbakır Valisi Cahit Kıraç da Baydemir’i aradı.
Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven cenaze törenine bizzat katılıp, Baydemir’e sarıldı. Şu isimler ise mesaj gönderdi:
“İstanbul, Siirt, Batman Valileri… İstanbul, İzmir, Kocaeli, Eskişehir, Gaziantep, Antalya, Adana, Şişli başta olmak üzere çok sayıda il ve ilçe belediye başkanı… Tansu Çiller… İHD,TİHV, DİSK, İSO, TÜGİAD, İGİAD başkanları… Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan, Diyarbakır Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Ergün Ayık, Süryani Metropoliti Yusuf Çetin, Midyat Metropoliti Saliba Özmen, Ezidi Dernekleri Federasyonu…”
Baydemir’e başsağlığı dileyen “aydın, yazar ve sanatçılardan” bir demet:
“Prof. Dr. Baskın Oran, Prof. Dr. Mithat Sancar, Yaşar Kemal, Mığırdıç Margosyan, Osman Kavala, Ahmet Altan, Hasan Cemal, Hüseyin Gülerce, Cemal Uşşak, Şivan Perver, Yavuz Bingöl, Rojin, Ferhat Tunç, İbrahim Tatlıses…”
Baydemir’in acısı “uluslararası” boyutta da paylaşıldı. İşte o isimlerden bazıları:
“Mesut ve Neçirvan Barzani. Barzanilerin Sözcüsü Safin Dizai, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin eşi Hero ile oğlu Kubat Talabani. Talabani’nin Türkiye Temsilcisi Bahroz Galali. Barzani’nin Türkiye Temsilcisi Ömer Mirani. Irak’ın kuzeyindeki tüm belediye başkanları. Suriye’deki PYD’nin eş başkanları Müslim Salih ve Asya Abdullah ile buradaki belediye başkanları. Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi Eberhard Pohl ve ABD Adana Konsolosu John L. Espinoza.”
Bir yanda böyle bir liste, öte yanda üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın feci şekilde öldürülmesini ortaya çıkaran Gazeteci İsmail Saymaz’a tehdit mesajı gönderen bir Vali… Ve ona, “Aslında iyi bir arkadaşımız, hoş bir arkadaşımız, ama nasıl bir boşluğa düşmüş” diye sahip çıkan bir Başbakan.
Ne diyelim; Allah, hiçbir ana-babaya evlât acısı göstermesin… Herkese sıralı ölüm versin… Devlet katındakilere de ölümler ve ölenler arasında ayırım yapmaksızın “rahmet ve başsağlığı” dileyebilmeyi nasip etsin!..
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgilerMüyesser YILDIZ4 Ekim 2013