İçeriğe geç

Genelkurmay Affetmiyor!..

“Kumpas” mağduru askerler, Silivri hâkimlerinden kurtulsalar da Genelkurmay’ın cezalarından kurtulamıyorlar.

Balyoz davasından tahliye olan Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen’in orduevlerine girişinin 3 yıllığına yasaklanmasından sonra yine Balyoz’dan yaklaşık 4 yıl hapis yatan emekli Jandarma Kurmay Albay Hanifi Yıldırım’a da 3 yıl orduevi yasağı kondu.

PKK’nın askeri birliği girip bayrak indirdiği, dağlarda “ilk kurşun” kutlamaları düzenlediği, teröristin heykelini diktiği ve bölgede IŞİD’lileri yakalayıp, uyuşturucu operasyonu yaptığı, yani “asayiş” hizmeti vermeye başladığı bir dönemde Yıldırım’a bu cezanın verilmesinin ayrı bir anlamı var.

Zira Hanifi Yıldırım’ın 27 yıllık askerlik hayatının önemli bir bölümü Doğu ve Güneydoğu’da bölücü terör örgütüyle mücadelede geçti. Sayısız çatışmalara girdi, yaralandı.

Ve o Balyoz kumpasıyla tutuklandığında PKK’lılar bunu halay çekerek, kutladı.

Genelkurmay Başkanlığı’nın Yıldırım’a indirdiği bu “balyoz”un sebebi ne? O içerde kitap yazmadı. Sadece Jandarma Genel Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’na verdiği dilekçelerle Jandarma’daki “kumpasçıları” ismen şikâyet etti. Tahliye olduktan sonra da bazı gazetelere ve yaşadığı Bursa Mudanya ile memleketi Iğdır’da kendisini karşılayıp, “geçmiş olsun” diyenlere “kumpası” anlattı.

Tabii Genelkurmay Başkanlığı’nın “yasak” kararında böyle yazmıyor, “ast-üst ilişkilerini zedelediğinden” söz ediliyor. Ancak Hanifi Yıldırım’ın tahmini, yasağın o dilekçeler ve konuşmalar dolayısıyla konduğu yönünde.

-Türk Bayrağını mı İndirttim?-

Hem üzgün, hem öfkeli olan Yıldırım, tepkisini şöyle dile getirdi:

“Daha önce sahte dijital verilerle Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanırken yeterli desteği vermediler. Jandarma Genel Komutanlığınca mahkemeye gönderilen sahte belgeyle suçlu olduğum imajını yarattılar. Maruz kaldığım iftiranın henüz yargılaması dahi başlamadığı halde Alay Komutanlığı görevimi elimden alıp, rütbeme uygun olmayan bir göreve atadılar. Şimdi de alın teri ile kazandığım özlük hakkı olan askeri sosyal tesislere girişimi yasakladılar.

1983 yılından 2010 yılına kadar askerlik mesleğini başarıyla yürüttüm. TSK’nın en üst eğitim kurumu olan Silahlı Kuvvetler Akademisi’ni başarıyla bitirdim. Jandarma Genel Komutanlığının Bölük, Tabur ve Alay Komutanlığı görevlerinde bulundum. 27 yıllık meslek hayatımın büyük kısmını ülkemizin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde bölücü PKK terör örgütüyle mücadelede geçirdim. Sayısız çatışmalara girdim, yaralandım, bazıları gibi şanlı Türk bayrağını indirtmedim. Üstün Cesaret Feragat, Üstün Birlik Yetiştirme, Harekât (operayon) gibi birçok takdir ve şerit rozetleri kazandım. Tüm bu fedakârlıkları yalnız ve yalnız halkımın güvenliği ve ülkemin birlik ve beraberliği için yaptım. Maalesef alın teriyle kazandığım rütbem ve bunca fedakârlıklarım kumpasçılar tarafından gasp edildi. Yalnız şundan da çok eminim ki, maddi tüm haklarım bazı çevrelerce gasp edilebilir, lâkin yüce Türk Milleti’nin gönlündeki sevgiyi kimse silemez, lekeleyemez. Varsın tüm orduevlerine, askeri sosyal tesislere girişim yasaklansın, ancak milyonlarca vatandaşımızın gönlünün ve evinin kapısının bana açık olduğuna, beni her daim misafir edeceklerine eminim.”

İnsanlar yıllarca mağdur edilmiş. Genelkurmay’ın kendisi “kumpas”ı kabul etmiş. Şimdi haksızlıkları dillendiren, bunlara isyan edenleri cezalandırıyor.

Tamam, Silivri hâkim ve savcıları mahkemedeki savunmalarından dolayı birçok sanık ve avukatı hakkında suç duyurusunda bulunup, cezalandırılmalarını istemişti.

İyi de Genelkurmay’a ne oluyor? Silah arkadaşlarının haklı isyanlarına tahammül edemeseler bile fikir özgürlüğüne de mi saygıları yok?

Silivri, Mamak, Şirinyer, Eskişehir, Malatya ve Antalya’ya kucak dolusu sevgiler

Müyesser YILDIZ

18 Ağustos 2014

Emekli Jandarma Kurmay Albay Hanifi Yıldırım, Genelkurmay’ın “balyoz” u karşısında şaşkın, üzgün ve öfkeli

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/kumpas-magduru-askere-genelkurmay-darbesi-1808141200.html

Kategori:Uncategorized