Kumpas mağduru asker ailelerinin devam ettirdiği Sessiz Çığlık eyleminde Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri eski Komutanı Aytaç Yalman ve Genelkurmay Başkanlığı’na sert eleştiriler yöneltildi. Başbuğ’un, Fenerbahçe taraftarları ve Aziz Yıldırım’ın mücadelesini örnek vermesini “garipseyen” emekli Koramiral Atilla Kezek, “TSK’ya kurulan kumpasa karşı dik duruş göstermek için ne FB’li olmak gerekiyordu, ne de Aziz Yıldırım’ı Genelkurmay Başkanı yapmak. Asker gibi dik durmak yeterliydi” dedi.
Ankara’daki 118’inci Sessiz Çığlık eyleminde Balyoz’dan mahkûm olan subaylar, bu davanın hakim ve savcıları hakkında HSYK’ya suç duyurusunda bulunmak üzere imza topladı.
Eylemde bir konuşma yapan İnternet Andıcı davasından Silivri’de yatan emekli Albay Ziya İlker Göktaş, o dönemde Samanyolu Televizyonu’nda yayınlanan dizilerle nasıl algı operasyonu yapıldığını anlatıp, yaşanan hukuksuzluklardan örnekler verdi ve “Bu hukuksuzlukların binde biri başka ülkelerde yaşansa yer yerinden oynardı” dedi. AKP Diyarbakır eski milletvekili Abdurrahman Kurt’un bir televizyon programında, “TSK’yı etkisiz kılmak için Cemaat ile işbirliği yaptık” itirafında bulunduğuna dikkat çeken Göktaş, “İşte suç itiraf ediliyor. Genelkurmay bu davalara müdahil olmak için acaba daha ne olmasını bekliyor?” diye sordu.
KILIÇ BU İŞKENCEYİ BİTİRSİN
Yargıtay’ın Balyoz kararını onaması üzerine Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığından istifa eden emekli Koramiral Atilla Kezek de konuşmasına Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a yaptığı şu çağrıyla başladı:
“118’inci Sessiz Çığlık için yine meydanlardayız. İnsanlar aynı, mikrofon aynı, kameralar aynı, bayraklar aynı, ama adalet yok. Adalet olsa biz zaten burada olmayız. Anayasa Mahkemesi’nin Sayın Başkanı ve üyelerine sesleniyorum. Adaletin gecikmesi adaletsizliktir. 1 yılı geçti, artık bu işkenceyi bitirin. Sayın Haşim Kılıç, ‘Davalar önümüze yağmur gibi yağıyor, 32 bin başvuru yapıldı. Bunlardan yaklaşık 16 binini sonuçlandırabildik’ diyor. Haklıdır, ama bu başvuru sayısı bile Türkiye’de hukukun durumunu gösteriyor. Adalet özlemiyle bekleyen insanlar son çare olarak Anayasa Mahkemesi’ni görüyor. Lütfen bunun bilincinde olsunlar. Sayın Başkanım, Mart ayında görevinizden ayrıldıktan sonra tarih sizi Anayasa Mahkemesi’nin son dönemdeki performansıyla hatırlayacaktır. Tarihe yön verecek bu dönemi, ülkenin ve hukukun hayrına yönetmenizi diliyoruz.”
YALMAN VE BAŞBUĞ’A ELEŞTİRİ
Kezek, konuşmasının devamında Aytaç Yalman ve İlker Başbuğ’u da şöyle eleştirdi:
“Son günlerde emekli komutanlarımız konuşmaya başladı. Aytaç Yalman Paşa gündemi birkaç yıl sonradan takip ediyor. Keşke Silivri Mahkemeleri’nde konuşsaydı. Sayın Komutanımız Org. İlker Başbuğ’un geçen gün CNN Türk’te yaptığı programı izlerken hem duygulandım, hem üzüldüm. Üzüldüm, çünkü yarım milyondan fazla insana komuta eden koskoca Genelkurmay Başkanı ‘terör örgütü kurmak ve yönetmek’le suçlanıp, 2 yıldan fazla cezaevinde kalmıştı. 70 milyonluk Türkiye de bu süreci bir dizi film gibi tepkisiz izlemişti. Duygulandım, çünkü 7 Mart 2014’te hapisten çıkan Sayın Komutanımız çıkışta, ‘Hayatımdan 26 ayımı çaldılar’ diyordu. Maalesef doğru, ama onlar Ali Tatar’ın, Murat Özenalp’in, Berk Erden’in ve nicelerinin 26 ayını değil, tüm hayatlarını çaldılar. Onların eş ve çocuklarının ömür boyu hayatlarını kararttılar. Yine Sayın Komutanımız İlker Başbuğ’un bir sözünü garipsedim. Komutanımız, şike davasıyla ilgili olarak ‘Fenerbahçe taraftarı bir tarih yazdı. Öyle bir tarih yazdı ki, Türkiye’deki birçok kurum ve kuruluş FB taraftarının yazdığı tarihten ders çıkarmalı’ dedi. Bence TSK’ya kurulan kumpasa karşı dik duruş göstermek için ne FB’li olmak gerekiyordu ne de Aziz Yıldırım’ı Genelkurmay Başkanı yapmak. Bence asker gibi dik durmak yeterliydi. Peki yapıldı mı? Bilemiyorum. Takdir Yüce Türk Milleti’nindir.”
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html