Günlerdir, “PKK silah bırakacak” müjdesi(!) konuşuluyor. İktidarın sesi Abdülkadir Selvi bile, “Kimse Kandil’in kuzu kuzu silah bırakmasını beklemesin” dediğine göre, görünürde sağlanan anlaşma ne? PKK’nın tümden silahsızlanması değil, Türkiye içinde terörist faaliyetlere son vermesi, ama bölücülüğün tam gaz sürmesi. Hayır, pazarlığı yapılan bu da değil, çok başka bir şey.
17 Şubat’ta PKK’nın Kandil’deki başlarından Duran Kalkan, “Türkiye toplumunda PKK’nın silah bırakacağı yönünde yanlış bir bilgilendirme yapılıyor. PKK silah bırakıyor! PKK silah bırakmaz, niye bıraksın? Kürt silah bırakmaz. Türk Devleti silahsızlansın” dedi.
1 hafta sonra HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş bir televizyon programında, “hükümetle üzerinde anlaştıkları taslak metin”den söz etti. Demirtaş’ın açıkladığı 10 maddelik taslağın 6’ıncı maddesi şöyleydi:
“Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı…”
Yani bölgede yeni bir güvenlik sisteminin kurulması gündemdeydi.
28 Şubat sabahı HDP’liler, iktidar, AKP ve devlet temsilcileriyle Dolmabahçe’de biraraya geldi. 45 dakikalık görüşmeden sonra 10 maddelik bir paket açıklandı. Demirtaş’ın söz ettiği paketle, bunun arasında bazı kelime farklılıklarının olduğu görüldü.
Demirtaş’ın duyurduğu 6’ıncı madde de şöyle değişmişti:
“Çözüm sürecinde demokrasi güvenlik ilişkisinin kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması…”
Bu muğlak, her türlü yoruma açık ifade üzerine yazılacak çok şey var, ama aynı gün Erdoğan’ın Suudi Arabistan’a giderken yaptığı değerlendirmeye geçelim. Görünürde ortada fol yok, yumurta yokken ve gazetecilerden bu konuda bir soru gelmemişken, “Burada bir şeyi daha söylemem gerekir” diyerek, şöyle konuştu:
“Burada silahı bırakması gereken bölücü terör örgütünün mensuplarıdır. Eğer burada güvenlik güçlerimizin silahı bırakması bekleniyorsa, bu ham hayaldir. Böyle bir şey olmaz. Güvenlik güçlerinin enstrümanıdır silah. Onunla beraber yaşayacak ve o silahın hedefi huzurdur, güvenliği sağlamaktır, huzuru getirmektir. Kalkıp da asker, polis bunlar da silahı bıraksın deniyorsa, böyle saçmalık olmaz. Bunun için vardır ve ne güvenlik, ne diğer birimler eğer bir teröre teşebbüs yoksa zaten silaha o da tevessül etmez, onun da meraklısı değildir. Nerede kullanılacağını bilir. Bu konuda da mevzuat zaten nerede kullanılması gerektiğine dair de çerçeveyi çizmiştir. O da o çerçeve içerisinde hareket eder.”
Erdoğan, 10 gün sonra Duran Kalkan’a cevap yetiştirmiş olamayacağına göre, acaba bu sözlerin muhatabı kimdi? Herhalde İmralı ve HDP’ydi.
Demek ki, İmralı-HDP-Ankara arasında, “Güvenlik güçlerinin silah bırakması” pazarlık konusu olmuştu.
Şakası yok, zaten uzun süredir kışlaya ve karakola hapsedilen güvenlik güçlerinin Doğu-Güneydoğu’dan, yani vatan toprağından çekilmesinin masaya konulabilmesinden söz ediyoruz.
Günlerdir gerçekte neyin konuşulduğunu ve bunun anlamını anladınız mı?
PKK silah bırakmayacak, bölgede terörist faaliyetlere son verecek, ama “güvenliği” de kendisi sağlayacak.
Asker ve polis ise tasını tarağını toplayıp, Sivas’ın berisine çekilecek.
Başbakan Davutoğlu’nun HDP’lilere sık sık, “kamu düzenini sağlayın, ön şartımız bu” demesinin sebebi anlaşıldı.
Şimdilik seçimlerden sonraya ertelendiği anlaşılan bu “çekilme” de acaba Genelkurmay karagâhından naklen izlenecek ve “şükür namazı” kılınacak mı?
Foça ve Paşakapısı’na kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
2 Mart 2015
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/tsk-silah-birakacak-mi-0203151200.html