“Kumpas” davaların en başında isyan bayrağını açtı… “Teröristler Habur’dan ellerini kollarını sallayarak girerken, askerlerim içeri alınıyor” dedi… Kendisine suikast düzenleyeceği iddiasıyla tutuklanan askerlerinin arkasında durdu, onlar için tanıklık yaptı… En nihayet, “Hukuk adına hukuksuzluk sürecine” katlanamayıp, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’le birlikte emeklilik yoluyla istifa etti.
Unutulmuş bir masal gibi değil mi? Bunlar çok değil, 3-4 yıl önce yaşandı. Bahsi geçen komutan da dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Eşref Uğur Yiğit’ti.
Yiğit’e suikast yapmayı planladığı iddiasıyla tutuklanan grubun üyelerinden biri Yarbay Ali Tatar’dı. Atılan iftirayı kabullenemeyip, ölümü seçen Tatar’ın Ankara Kocatepe Camii’ndeki cenaze törenine katılanların en başında Oramiral Yiğit vardı.
-Sürecin Abideleri-
Yiğit görevdeyken de emekliye ayrıldıktan sonra da ne askerlerini, ne ailelerini yalnız bıraktı. Özellikle Ali Tatar’ın ailesiyle yakından ilgilendi, her zaman aradı, her ölüm yıldönümünde mesaj gönderdi.
İstanbul’da yaşadığı için bugüne kadar mezarını ziyaret edememişti. Nihayet o “en büyük arzusunu” da gerçekleştirdi ve hafta sonu Ankara’ya gelip, merhum Tatar’ın mezarına gitti, karanfillerini koydu, duasını yaptı.
Ağabey Ahmet Tatar’la dertleşirken de şunları söyledi:
“Askerlerime hep güvendim, gerçeklerin birgün ortaya çıkacağına dair inancımı hep korudum. Tüm sahtekârlıkların ortaya dökülmesi kumpasçılar için en büyük cezadır. Ali Tatar bu sürecin abidesidir. Evet ağır bir bedel ödenmiştir, ama o abidedir, tarihin beyaz sayfasında yerini almıştır.”
Emekli Oramiral Yiğit Karşıyaka Mezarlığı’nda iki kabri daha ziyaret etti. Bunlardan biri 1 yıl önce Mamak Cezaevi’ndeyken beyin kanaması geçirip, hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’inkiydi. Yiğit, Özenalp’in de mezarına karanfiller bıraktı, dua etti, menekşeleri suladı ve “Çok sessiz, ama bir o kadar çalışkandı. Onu unutmamıza imkân yok” dedi.
Yiğit, 3 ay önce acı bir şekilde kaybettiğimiz Cumhuriyet Gazetesi Savunma Muhabiri Barkın Şık’ı unutmayıp, onun da kabrine gitti. Ölümüne çok üzüldüğünü belirten Yiğit, Şık’ın beyefendi ve gerçek bir gazeteci olduğunu söyledi.
Tüm gerçekler ortaya çıktığı halde ne yazık ki, merhum Ali Tatar ve Murat Özenalp ile Barkın Şık’ın ebedi istiragâhatlarına giden dört yıldızlı tek komutan Eşref Uğur Yiğit oldu.
MüyesserYILDIZ
16Mayıs 2015