İlk kez Ocak ayının sonunda Genelkurmay’ın internet sitesine alışılmamış bir yazı kondu. Dağlıca’da Kurmay Yarbay İlker Çelikcan’ın da aralarında olduğu 16 askerin şehit edilmesinin ardından, bölgede başlatılan geniş çaplı operasyonda yaşanan bir olay, Steven Spielberg’in Oscarlı filmi “Er Ryan’ı Kurtarmak”tan örnekler vererek anlatıldı.
Ve bugün; Dün Diyarbakır Sur’da şehit edilen Jandarma Teğmen Abdulselam Özatak’ın acılı yaşam hikâyesi tüm detaylarıyla medyadaydı.
O KOMUTAN ERTUĞRUL GAZİ ÖZKÜRKÇÜ
Dağlıca operasyonunu “film” gibi anlatan yazıyı kimin yazdığını öğrenemedik, ama Hakkarili şehit Teğmenimizi anlatanı ve bunu basınla paylaşanı öğrendik.
O yazıyı dün gece saat 03.40’ta, üstelik ağlayarak kaleme alan, Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü imiş.
Hani, önce 2013 30 Ağustos resepsiyonunda dönemin Cumhurbaşkanı Gül’ü selamlama tarzı, ardından geçtiğimiz haftalarda Medine’de vefat eden Akit Gazetesi Yazarı Hasan Karakaya için açtığı taziye telefonu ile tartışmaların odağına oturan o general…
İŞTE O HİKAYE
Genelkurmay Başkanlığı’nın paylaştığı, Diyarbakır Sur’da şehit olan Jandarma Teğmen Özatak’ın hikayesi şöyle:
“Hakkari’de bir korucunun çocuğu olarak doğan ve onbir kardeşi olan Şehit Teğmen Abdulselam çalışıp azmedip ve başarıp Kara Harp Okuluna girmiş ve teğmen olmuş. Ailesinin gurur kaynağı Abdulselam’ın bakmış Hakkari’de bu çocuklara rahat vermeyecekler, almış dokuz kardeşini Ankara’ya getirmiş. En küçüğü 5 yaşında, diğerleri 6, 7, 12,16,18,19,20 ve 23 diye gidiyor. En büyük olanlar 20 ve 23 yaşlarında. Bu kardeşler Abdulselam’ın Ankara’da kiraladıkları evde kalıyorlar ve bir hariç diğerleri okuyor, 23 yaşındaki abla evde annelik yapıyor, 20 yaşındaki erkek olan YGS’ye hazırlanıyor; aynı zamanda diğer kardeşlerine de bakıyorlar. Zira Baba Salih ve Anne Zübeyde Hakkari’de. Baba Gönüllü Köy korucusu. Çocuklarının geleceği kararmasın diye hasretliğe rıza göstermişler, bağırlarına taş basmışlar ve çocuklarını uzaklara göndermişler. Teğmenin abisi Kazakistan’da öğretmen, kardeşi de Hakkari’de devlet memuru.
NE FARK EDER Kİ NERELİ OLDUĞU
Abdülselam Teğmen normalde Diyarbakır Cezaevinde görevli idi. Ama iki teğmen arkadaşının Sur’da şehit olmasından sonra çok içerlemiş ve dilekçe vererek JÖH’de görev almıştı. Onlar şehit olurken burada ne işim var demişti. Teröristlerle mücadelede ben de varım dercesine?…
Ama çatışmalar esnasında kahramanca mücadele ederken şehit oldu. Hakkâriliydi. Ne fark eder ki nereli olduğu? Yüreği bu Vatan için, ay yıldızlı bayrak için çarpıyordu, bu her şeyin üstündeydi. Yüreğinde bu sevdayı taşıyabilen herkes bu milletin has evladıdır zaten. Babası da kahraman bir korucumuz, yüreği bu vatan için çarpanlardan. Çok iyi bir evlat yetiştirip vatana, Peygamber Ocağına bağışlamıştı. Diğerlerini de Abdulselam yetiştirecekti.
Şehidimiz Abdülselam da babasından aldığı bu feyz ile kardeşlerini aynı yolda yetiştirmek için Ankara’ya getirmiş, onlara ev tutmuş, her türlü ihtiyaçlarını o teğmen maaşıyla karşılamaya çalışıyordu. Belki yetmiyordu ama mutluydular. Terörden uzaktılar, yaşı gelenler okuyordu. Burada o çocuk yaşlarına rağmen başka bir aile kurmuşlardı. En küçüğünü bile getirmişti Ankara’ya; 3 yaşındaki kardeşine en büyüğü 18 ve 19 yaşındaki abla ve abisi bakıyorlardı.
Diğerleri de çok küçüklerdi; 5, 7 9 yaşlarında?En azından geleceğe yönelik umutları vardı. Okuyup abileri Abdulselam gibi Devlete yaralı bireyler olacaklardı. Yine de olacaklar, ama yüreklerinde o sızıyı hayatları boyunca hissederek büyüyecekler?.
KARDEŞLERE ACI HABER VERİLEMEDİ
Dün annesine, babasına, Kazakistan’daki ve Hakkari’deki abilerine acı haber verildi bir heyet eşliğinde; ama Ankara’dakilere bir türlü gidilemedi. Baba Salih; “Ne olur, Ankara’daki çocuklarım duymasın, buraya gelsinler, yanımızda iken paylaşalım bu acıyı” dedi TSK yetkililerine.
Çoktan büyük bir heyet Keçiören’deki evlerinin önünde bekliyordu zaten ama bir türlü kapıyı çalamıyorlardı. Ankara’daki 9 kardeşten en büyük olan altısına acı haber bir şekilde ulaştırıldı uygun bir şekilde ve diğerlerine “Yarın sizi sömestr tatiline, Annemize, babamıza götüreceğiz” dedi abla ve abileri, Çok küçüktüler ve sevindiler, inandılar. Bilmiyorlardı ki kendilerini koruyup kollayan, Hakkari’den Ankara’ya getirip onlara yuva açan abilerinin cenazesine gittiklerini. Ama bu Sabah bunu öğrenecekler maalesef.
Bu sabah, ailenin bu talebini derhal işleme koyan TSK, Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait özel bir askeri uçak ayarladı Abdulselam Teğmenin kardeşleri için. Diyarbakır’a hareket ettiler. Oradan şehit abilerini de alıp askeri uçakla Van’a geçecekler. Hakkari’de onları bekleyen helikopterlerle abilerini son yolculuğuna uğurlamaya gidecekler..
Bu vatan doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle bir bütün; bu vatanda Oyun kurmaya, bölmeye çalışanlar kazdıkları hendeklerde boğuluyorlar, kurdukları tuzaklarda ölüyorlar. Abdulselam Teğmen onlara bunu bir kez göstermiştir diye umuyoruz. Bizde daha çok Abdulselamlar var..
Abdulselam mekânın Cennet, ruhun şad olsun. Merak etme bu aziz millet kardeşlerini yalnız bırakmayacak, onları senin hedeflediğin yolda yetişmeleri için her türlü desteği verecektir. Rahat uyu gözün arkada kalmasın.”
Müyesser Yıldız
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html