Obama Erdoğan’a çoktan “tavırlıydı”… Yakın zamanda da Obama’nın Erdoğan’ı, “beceriksiz ve otoriter” olarak nitelendirdiği duyuruldu… Yarım ağızla yalanlandı… Putin’in, “Türkiye’deki mevcut yönetim er ya da geç değişecek” demesinin üzerinden 3 ay geçti. Ardından ABD’nin iki eski Büyükelçisi Morton Abramowitz ve Eric Edelman, “Erdoğan ya reform yapmalı ya da istifa etmeli”…
Ülkenin hali ortada… Peki, “birlik ve bütünlüğümüzün” teminatı olduğu iddiasındaki MHP, bu şartlarda neyle uğraşıyor derseniz, anlatalım. Pazartesi akşamı Habertürk Televizyonu’nda yayınlanan ve Didem Arslan’ın sunduğu Türkiye’nin Nabzı isimli tartışma programında Ankara katliamı konuşuldu. Konuklar, Prof. Ümit Özdağ, Mete Yarar, İlhan Cihaner, Soner Polat ile Abdurrahman Kurt’tu. Programın ilerleyen saatlerinde…
Almanya öncülüğünde AB ile “mülteci pazarlığı” yapıyoruz. Geçen haftaki toplantıda, Başbakan Davutoğlu AB liderlerine yeni önerilerde bulundu. O toplantıda, prensipte anlaşma sağlandığı, ancak anlaşmaya 10 gün içinde son şeklinin verileceği açıklandı. Nihai toplantı için de 17-18 Mart tarihleri belirlendi. AB’nin açık niyeti; Yıllardır “Doğu-Batı arasında köprü” dediği Türkiye’yi üç-beş kuruşa…
ABD’nin en ünlü devlet adamları ve komutanlarının büyük bölümü West Point Askeri Akademisi mezunu. West Point bizdeki Kara Harp Okulu’nun karşılığı. Kimler burada okumadı ki?.. 2. Dünya Savaşı ve Kore Savaşı’nın komutanlarından Douglas MacArthur… 1991 Körfez Savaşı’nın Komutanı Norman Schwarzkopf… 2002’de Irak işgâlinin komutanı, sonra CIA Başkanı olan David Petraeus……
Muhalif hareketi destekleyip, olağanüstü kongre için imza veren teşkilatları fesheden MHP yönetimi, her ikisi profesör olan milletvekilleri Ümit Özdağ ve Yusuf Halaçoğlu’na da ilginç cezalar kesti. Gaziantep Milletvekili Prof. Ümit Özdağ’dan başlayalım. Bilindiği gibi Özdağ, 24 Şubat’ta Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyip, partinin mahkemelerde süründürülmemesini, Genel Başkan Bahçeli tarafından olağanüstü…
Mart’ın bu ilk haftasında tam 10 şehit verdik. Dün Şırnak İdil’de şehit düşen Jandarma Astsubay Üstçavuş Mehmet Uygun da onlardan biri. Naaşı dün Şırnak’tan baba ocağı Ankara’ya, bugün de Ankara Kocatepe Camii’nden son yolculuğuna uğurlandı. 28 yaşındaydı… 2 yıllık evliydi… Sadece 7 ay önce baba olmuştu. Eşi Birgül Uygun lise…
İki gün önce adalet şehidi Ali Tatar’ı unutturmamak için adına düzenlenen öykü yarışmasının ödül töreninde emekli Koramiral Atilla Kezek, son 7-8 yılda kabûs dolu günler yaşandığını, bunların önümüzden bir televizyon dizisi gibi geçtiğini söylemişti. Evet, yaşananlar kabûs gibiydi, ama gerçekti. O kabûsun ete kemiğe bürünmüş hallerinden biri de Amiral Cem…
“Kumpas” davaların en kritik döneminde yıllarca Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği görevini yürüten ve “dokunulmaz” denilen Hakim Albay Muharrem Köse’nin ani bir kararla görevden alınma sebebi ortaya çıktı. Sebep; Ne Balyoz, ne Casusluk, ne de 28 Şubat davalarının sanıklarının ona ilişkin suç duyuruları… Ne de tüm davaların beraatla sonuçlanmasının ardından “faturayı”…
İlahi tesadüf!.. Haksızlığa, hukuksuzluğa Ali Balkız’ın ifadesiyle, “Canını namluya sürerek” isyan eden Yarbay Ali Tatar’a “Mermiye kafa attı” başlığını lâyık gören gazeteye kayyım gönderildiği saatlerde Ankara’da Yarbay Tatar’ın şahsında, Türkiye’nin, Cumhuriyet’in, demokrasinin, adaletin “öyküsü”, bunlara nasıl kıyıldığı konuşuluyordu. Evet İstanbul’da, “hukuk, adalet, basın özgürlüğü” diye kıyamet koparken, Ankara’da Çankaya Belediyesi Çağdaş…
Genelkurmay Başkanlığı’nın sözde İzmir Askeri Casusluk davasının beraatle sonuçlanmasının ardından yaptığı, “Süreçte çok üzüldük… Hukuka inandık… Şimdi sevinçliyiz” mealindeki açıklama eleştirildi, tartışıldı. Daha da çok tartışılacağa benziyor. İşte Genelkurmay’ın o süreçte ne kadar “üzüldüğünü” gösteren çarpıcı bir örnek… 17/25 Aralık operasyonları olmuş, “milli orduya kumpas kurulduğu” anlaşılmış, İzmir Casusluk davasında…