“FETÖ” denilen casusluk örgütü sadece devletin değil milletin de kılcal damarlarına öylesine sızmış ki;
Tutuklama gerekçeleri ve tutuklananlara bakınca ortaya şu sonuç çıkıyor:
Esnaf, boyacı, sıvacılar için imam, hatta mahrem imam görevlendirilmiş, ama iktidar partisi AKP’nin ne bir imamı, ne mahrem imamı, ne de ablası var!..
Binlerce insan katalog evliliği yapmış, ama AKP’de katalog evliliği yapmış tek bir siyasi yok!..
Yaşlı, genç herkesin yolu bir şekilde Bank Asya’ya düşmüş, kirasını oraya yatırmış veya kredi çekmiş, ama tek bir AKP’linin bu bankayla işi olmamış!..
Yüzbinlerce insan ByLock programını kullanırken, üçer-beşer telefonu olan AKP milletvekillerinden bir teki bu programa ilgi duymamış!..
Yine çok sayıda insan çocuğunu “FETÖ” dershane veya okullarına göndermiş, ama AKP’lilerin çocukları bu kurumların önünden dahi geçmemiş!..
“FETÖ” Atatürk’ün partisi CHP’ye bile sızmış, “imam” atamış, bizzat Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin söylediğine göre, “MHP’de de birkaç FETÖ’cü var”, ama AKP’de yok, yok, yok!..
Nitekim TBMM 15 Temmuz Darbesini Araştırma Komisyonu da darbenin siyasi ayağının tespit edilmediğini açıkladı.
Öncelikle AKP’yi kutlamak gerek!..
Devr-i iktidarlarında her kuruma sızan “FETÖ”nün, AKP surunda tek bir gedik açamamasını böylesine başardığı için.
Ancak insan merak etmiyor da değil; AKP’nin kendisini “FETÖ”den korumak için kuruduğu o sağlam bariyer her ne ise bunu diğer kurumlar ve vatandaşlardan niçin esirgedi de devlet ve millet böyle tarumar oldu?!.
-İddianamelerde Siyasi Ayak Var –
Acaba gerçekten de AKP’de tek bir “siyasi ayak” olmadı mı, “FETÖ” Bakanlar Kurulu’na sızmadı mı?
İki iddianameye göre, en azından İçişleri Bakanlığı açısından durum böyle değil.
Öncelikle bu bakanlıktaki “FETÖ” operasyonlarını hatırlatalım. 15 Temmuz darbesinden sonra ilk etapta 246 mülki idare amiri yani vali ve kaymakamın yanısıra çok sayıda emniyet müdürü görevden uzaklaştırıldı, gözaltına alındı, tutuklandı.
Dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, “17/25 Aralık’ta 81 il emniyet müdürünün 74’ü bunlardandı. Daire başkanlarının tamamı bunlardandı. Onları da aldık. 5 bin civarında kişiye soruşturma açtık” dediğini de biliyoruz.
Vali, kaymakam, polis operasyonları halen sürüyor. “FETÖ”yle mücadele kapsamında mıdır bilinmez, ama bugün yayınlanan Valiler Kararnamesi ile 42 ilin valisi değişirken, aralarında 2015 seçiminde İçişleri Bakanlığı yapan, sonrasında İçişleri Bakan Yardımcısı olan Sebahattin Öztürk’ün de bulunduğu 19 vali merkeze çekildi.
“FETÖ” operasyonlarında tutuklanan ünlü isimlerden birkaçını hatırlatalım:
Şahabettin Harput 2003-2007 yılları arasında İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı yaptı. Sonra Bursa Valiliğine atandı.
Hüseyin Avni Mutlu AKP iktidarı döneminde İstanbul Valisi oldu, tam 4 yıl bu görevde kaldı.
Keza Hüseyin Çapkın da yine AKP iktidarında İstanbul Emniyet Müdürlüğüne getirildi.
-Mülkiye İmamının Görevi Neden Bitti?-
Sözünü ettiğimiz iddianamelere gelirsek;
Görev yeri sonradan değiştirilen Ankara Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Necip Cem İşçimen’in hazırladığı Genelkurmay Çatı İddianamesi’nin başlangıcında “FETÖ yapılanması” detaylı şekilde anlatıldı. “Özel Hizmet Birimi İmamları” sıralanırken, “Mülkiye imamı” için şu tespitler yapıldı:
“Doğrudan Türkiye İmamına bağlı olarak faaliyet yürütmektedir. Ülke genelindeki vali ve kaymakam atamaları ile ilgili bakanlıklar seviyesinde kadrolaşma çalışmaları, mülkiye imamı aracılığı ile yapılmaktadır. Örgüt faaliyetlerin yoğun olarak yürütüldüğü büyük illere ve finansal getirisi yüksek il ve ilçelere kamu personeli atamaya çalışmaktadır. Buralara yerleştirilecek üst düzey bürokratlar sayesinde her türlü illegal faaliyetler rahatlıkla yapılmaktadır.
İçişleri bakanı üzerinde nüfuz kullanan Örgüt, kaymakam seçimi ve tayinleri ile valiler kararnamelerinde özellikle etkili olmuş, Örgüt dışından seçilen bir iki kaymakamın neden alındığının hesabını, Bakana sormaya cüret edecek hale gelmiştir. Ancak mülkiyede uzun zamandır Örgütlenme tamamlandığı için mülkiye imamlığı mahrem hizmetler sınıfından çıkarılmıştır.”
Mart ayında kabul edilen bu iddianamedeki sözkonusu tespitler, 1 ay sonra açıklanan Kara Kuvvetleri İddianamesi’nde de kelimesi kelimesine yer aldı.
Açıkça, “İçişleri Bakanı” denildiğine göre, “FETÖ’yle mücadelenin” miladı ilân edilen 17/25 Aralık öncesindeki bakanları sıralayalım:
Abdülkadir Aksu (2002-2007), Beşir Atalay (2007-2011), Osman Güneş (2007 ve 2011 seçim dönemlerinde), İdris Naim Şahin (2011-2013), Muammer Güler (Ocak 2013-Aralık 2013).
Acaba iddianamelerde kastedilen bakan bunlardan hangisidir?
Beşir Atalay dışındaki isimlerin tamamı artık milletvekili olmadığına göre, neden bir tanesinin dahi ifadesine başvurulup, “Örgüt üzerinizde nüfuz kullandı mı? Size hesap sordu mu?” diye sorulmuyor?
Muhalefet neden bu önemli ipucunun peşine düşmüyor?
Müyesser YILDIZ
21 Haziran 2017
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/fetonun-siyasi-ayagi-icin-onemli-bir-ipucu-var-2106171200.html