İçeriğe geç

NATO’nun “Güncellenmesi” Ne Demek?!.

Türkiye’yi bölünmüş gösteren haritalar ilk NATO Savunma Kolejlerinde kullanıldı…

PKK’yı terör örgütü ilân etmemek için NATO’nun terör örgütleri listesi güncellenmedi, gizli tutuldu…

NATO’nun tatbikat senaryolarında Atatürk ve Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafları hedef yapıldı…

Ege ve Doğu Akdeniz başta olmak üzere Türkiye aleyhtarı tüm faaliyetlere NATO da destek verdi…

“Darbeci ve FETÖ’cü” firari askerleri ilk NATO sahiplendi…

Son olarak; Yarın başlayacak NATO Zirvesi öncesinde Suriye’deki PKK/YPG’nin terör örgütü olarak tanınması talebimize, “Müttefikler arasında görüş birliği yok” gerekçesiyle karşı çıkan yine NATO oldu…

Erdoğan, 1.5 ay önce Almanya Başbakanı Merkel’e, “Biz sizinle NATO’da müttefik miyiz, değil miyiz? Yoksa terör örgütünü NATO’ya aldınız da benim haberim mi yok?” dediğini açıklamıştı.

Aynen böyle olduğu ortaya çıktığına göre, bu konuda bakalım Erdoğan 4’lü zirve yapacağı İngiltere, Almanya ve Fransa ile diğer NATO üyesi ülke liderlerine daha ne söyleyecek.

NATO Neyimiz Oluyor?

NATO’nun ülkemize bakış açısı bu iken; Ankara’nın tavrı ne?

Bizzat Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “TSK’nın aynı zamanda bir NATO ordusu olduğunu” vurguladı… “Türkiye, NATO’nun merkezindedir” dedi… “NATO üyeliğinden vazgeçmek gibi bir niyetimiz olmadığını” açıkladı…

Erdoğan ise aynen Irak’ın kuzeyindeki PKK saldırılarında olduğu gibi, Suriye için de PKK/YPG’yi terör örgütü saymayan NATO’ya, “Eyy NATO neredesin? Suriye’ye gel, niye gelmiyorsun? 911 kilometre sınırları olan Türkiye şu anda tehdit altında, niye gelmiyorsun?” çağrısında bulundu. Nitekim Almanya, Suriye’nin kuzeyinde uluslararası güvenli bölge oluşturulması önerisinde bulundu. Yarın başlayacak NATO Zirvesi gündeminde bu da var.

Kediye ciğer emanet etmek gibi!..

ABD Ve AB’nin 14 Yıllık Planı

Malûm, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Barış Pınarı Harekâtı üzerine stratejik karar alma mekanizmasında bir koordinasyon olmadığını belirtip, “Şu anda yaşadığımız NATO’nun beyin ölümüdür” dedi.

İşte bundan sonra NATO’nun yapısı, özellikle de ittifakın karar alma mekanizması tartışılmaya başlandı.

Tartışılan ne; NATO’da tüm kararların ittifakla alınması zorunluluğu. Eğer bu mekanizmada değişikliği gidilirse, NATO’nun kurtulacağı pompalanıyor.

Londra’daki zirveye hazırlık için 10 gün önce Brüksel’de yapılan NATO Dışişleri Bakanları toplantısında ele alınan konulardan birisi de buydu.

Fransa, “NATO’nun değerleri odaklı vizyon tartışması için küçük bir akil adamlar”, Almanya ise Genel Sekreter Stoltenberg liderliğinde “NATO uzmanlar” grubu kurulmasını ve “İttifakın stratejik karar alma mekanizmasına ilişkin siyasi tartışma başlatılmasını” önerdi.

Hemen şunu kaydedelim, NATO’yla ilgili bu öneriler yeni değil. 14 yıllık geçmişi var. Ana hedef ise Türkiye’yi karar mekanizmasının dışına çıkarmak; Çünkü uzun vadede önce Rum kesiminin, ardından İsrail’in NATO’ya üye yapılması amaçlanıyor.

O plan kapsamında, Akdeniz Diyaloğu Projesi’nde İsrail’le birlikte oynadığı rol sebebiyle Fransa’nın NATO’nun askeri kanadına dönmesi de vardı. Geçenlerde yazdık, o hedef 2009’daki NATO Zirvesi’nde Türkiye’nin herhangi bir veto girişimi olmaksızın sessiz sedasız halledildi.

ABD öncülüğündeki bu çalışmalara dönersek; 2005’te İsrail’in NATO’ya yakınlaştırılması planları hazırlandı ve buna tüm Avrupalı liderler “olur” verdi. Planın anafikri şuydu:

“Bugün Batı’ya yönelik tehdidi, Cihadizm veya İslamcı terörizm temsil ediyor. NATO, 1949’da Batı’nın yaşam tarzı, özgürlüğü ve kurumlarını savunmak için yaratıldı. Artık global cihad tehdidiyle savaşta NATO, başlıca araç olmalı… Global tehditle etkili mücadele için de NATO’nun yetki alanındaki iç ve dış güvenlik sınırlarını genişletmenin yolları bulunmalı… Soğuk Savaş’ta, geçmişte Berlin Duvarı vardı. Bugün eğer medeniyet ve barbarlık arasında bir sınır varsa, bu Orta Doğu olacak. İsrail bugüne kadar kendi imkânları ile mücadele etti, ancak bugün düşmanlar geçmişten farklı. İsrail’in güvenliğini sadece komşuları tehdit etmiyor; yeni, devletsiz güçler ve radikal, fanatik örgütler var. İran bir başka örnek… Tahran’a, İsrail’in NATO’ya alınmasından daha güçlü bir sinyal verilemez… Güney Avrupa, İran ve Suriye’den balistik füze tehdidi altında, Avrupa ve İsrail bu riski paylaşmalı… İsrail-AB-NATO işbirliğinin geliştirilmesi ABD tarafından da net olarak desteklenmektedir. Ancak ABD’nin resmi rol oynaması beklenmemeli, bu konular daha çok Avrupa ajandasında olmalı…”

9 Temmuz 2008’de ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde yapılan “Avrupa ve İsrail: Üyeliğe Doğru” konulu bir toplantıda ise “İsrail’in AB ve NATO üyeliği” masaya yatırıldı. Toplantıda, AB üyeliği artık iyice zorlaşan Türkiye için farklı bir model üzerinde durulması gerektiği vurgulanırken, bu modelin İsrail için de düşünülmesi, özetle Türkiye ve İsrail’in “tam üyelik” olmayan başka bir ilişki biçimine tabi tutulması konuşuldu.

İşte tüm bunlarla bağlantılı olarak NATO’nun karar mekanizmasında değişikliğe gidilmesi de gündeme geldi.

Bugüne dönersek; Macron’un çıkışı ve Fransa ile Almanya’nın “Akil insanlar grubu” önerileriyle birlikte NATO’nun karar mekanizmasında ne tür değişiklikler düşünülüyor?

– BM Güvenlik Konseyi’ne benzer bir yapılanma… Yani NATO içinde de bir “5, dünyadan büyüktür” sistemi yaratma…

– Kararların oy birliği yerine nitelikli çoğunlukla alınması…

14 yıl önceki planlar da dikkate alındığında; NATO’nun 2. büyük gücü olsa bile Türkiye’ye bu olası yeni mekanizmada söz hakkı tanıyacakları düşünülebilir mi?

“NATO’da Güncelleme” Mi Dediniz?

İktidarı destekleyen Star ve Akşam gazetelerinin bugünkü manşetleri ilginç. Star, “NATO’dan güncelleme isteyeceğiz”, Akşam, “NATO’ya reform çağrısı” başlıklarını kullanmış.

Haberlere göre, NATO Zirvesi’nde Erdoğan’ın, “NATO yeni tehdit durumunu okuyamadı. Kendini yeni döneme göre güncellemeli, gerekirse NATO sözleşmesi maddeleri tümüyle ele alınmalı” demesi bekleniyormuş.

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Erdoğan’ın NATO Zirvesi için iyi bir hazırlık yaptığını ve önemli mesajlar vereceğini söyledi.

NATO’nun yaptıkları, hesapları, planları ortada. Ki, bizzat iktidar yazarlarından Ardan Zentürk Haziran’da, “NATO üyeliğinin, milli bekamız için tehdit oluşturduğunu” vurguladı.

Özetle; Zirvede son kez NATO’nun ikiyüzlülüğü ortaya konup, onlar Türkiye’yi etkisiz eleman haline getirmeden önce gereği yapılmazsa, Türkiye’yi daha büyük belalar ve tehditler bekliyor demektir!..

Müyesser YILDIZ
2 Aralık 2019

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/ne-demek-natonun-guncellenmesi-02121934.html

Odatv yeni link: https://odatv4.com/makale/ne-demek-natonun-guncellenmesi-02121934-173678

Kategori:Uncategorized