Yıl 1999.
Diyarbakır Lice Tugay Komutanlığı görevini tamamlayan Tümgeneral Metin Yavuz Yalçın, Yunanistan Larissa’daki NATO Karargâhına Kurmay Başkanı olarak atanır. Göreve başladığında, kendisi için hazırlanan uyum programı kapsamında “Asılı şehir” anlamına gelen manastır bölgesi Meteora’ya götürülür. 500 basamak çıktıktan sonra bir papazla karşılaşırlar. Papaz, polislere gelenin kim olduğuna sorar. “Diplomat” derler. Papaz, kahve ikramı teklifinde bulununca da misafir odasına alırlar.
Komutanın oturur oturmaz gördüğü manzara şudur: Duvarda İstanbul Boğazı tablosu vardır. Tablonun can alıcı kısmı, Boğaz’ın üzerinde iki kuyruğunda Yunan bayrağı olan F-16 uçağının olmasıdır.
Papaz, bu arada polislere misafirin ülkesini sorar. Polisler, komutana, “Söyleyelim mi?” der. Komutan, “Evet” karşılığını verince de söylerler. Papazın yüzü kıpkırmızı olur, “Başımıza ne geliyorsa siyasilerden geliyor. Bunu benden önce koymuşlar” vs. gibi standart açıklamalar yapar.
21 yıl öncesine ait bu anıyı, Yunanistan’ın dağında taşında, siyasetçisinde papazında Türkiye’ye yönelik emellerin hiç değişmediğini anlatmak için aktardık.
Metin Yavuz Yalçın’ın 2010’da emekli Korgeneral iken Balyoz kumpasında tutuklandığını ve yıllarca hapiste yattığını belirtip, konumuza gelelim.
Ayasofya ile İlgili Talep
Cuma günü, İstanbul’un fethinin 567’inci yıldönümünde Ayasofya’da Fetih Suresi okunmasına ilişkin tartışmalar sürüyor.
Malûm, Ayasofya 1935’ten beri müze statüsünde ve UNESCO kültürel mirası listesinde. Ancak AKP’liler, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasını istiyor. Bunu destekleyenler de Ayasofya’yı müzeye çeviren Bakanlar Kurulu kararının tartışmalı olduğunu savunuyor. Sadece AKP’liler değil, Türk Tarih Kurumu eski Başkanı MHP’li Yusuf Halaçoğlu da aynı görüşte. Hatta 2015’te cami olması için kanun teklifi verdi.
Peki AKP cenahı ne düşünüyor?
Erdoğan, 2014’te “Ayasofya açılsın” şeklindeki bir slogan üzerine, “Yan tarafında Sultanahmet var. Önce orayı bir dolduralım. Ondan sonra gerisi gelir. Allah yar yardımcımız olsun” dedi.
16 Nisan 2017’deki Başkanlık referandumu öncesinde Atatürk düşmanlığıyla bilinen “tarihçi” Mustafa Armağan, Ayasofya’nın bağımsızlığımızın sembolü olduğunu kaydedip şöyle konuştu:
“Bağımsızlığımızın önündeki engellerden birisi sembolik olarak Ayasofya’dır. İnşallah, 16 Nisan’da ‘evet’ çıkacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararnamesiyle 5189 sayılı kararname iptal edilerek, Ayasofya ibadete açılacak.”
Aralık 2017’de Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağını duyurduğunda, AKP’li Şamil Tayyar şu mesajı verdi:
“Madem öyle, inceldiği yerden kopsun. Ayasofya ibadete açılsın. Şiddete bulaşmadıkça ABD’nin Kudüs kararına gösterilen Ayasofya talebi gibi her türlü tepki, karar verici siyaset kurumunun caydırıcılık gücünü besler. İsrail’le diplomatik ilişkileri askıya almayı düşünürken Ayasofya talebini provokasyon olarak görmek meseleyi kavrayamamaktır.”
Mart 2019’da Yeni Zelanda’da camilere saldırıp 50 kişiyi katleden caninin, “Ayasofya minarelerden kurtulacak” dediği ortaya çıkıp Ayasofya’nın cami olması talebi yeniden gündeme geldiğinde ise Erdoğan şunları şunları söyledi:
“Bu işin siyasi boyutu var. Yan tarafta Sultanahmet’i doldurmayacaksın, Ayasofya’yı dolduralım diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgâh. Biz ne zaman neyin nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz. Bu namussuzlar böyle dedi diye biz adım atmayız.”
“Ayasofya adeta sanki emanetmiş de onu geri alacaklar. Sıkıysa geri al. O ayrı mesele. Burada hâlâ ülkemizde birileri, bakıyorsunuz, ‘Ayasofya açılsın’. Kardeşim bir şeyi söylerken duygusallıkla, bu alçağın, teröristin sözlerine karşı böyle bir talepte bulunmanın bir anlamı yok… Bu oyunlara gelmeyelim. Çünkü bunlar da bir tahriktir… Orada mesela bir sergi yapıldı, orada Kur’an tilaveti de yaptık. Belli bir bölümünde şu anda namaz da kılınıyor. Bunları da aşmak bizim için sorun değil, aşarız ama getirisi, götürüsü nedir? Bunu da burada açıklamam doğru olmaz. Bunun bir götürüsü var. O, bizim için faturası çok daha ağırdır. Unutmayalım dünyanın çok çeşit ülkelerinde bizim binlerce camimiz var. Acaba bunu söyleyenler, bu camilerin başına ne gelir, bunu düşünüyor mu?.. Ben bir siyasi lider olarak bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim. İslâm dünyasının yükünü çekiyoruz. Nerede, ne oluyor, ne olabilir; bunların hepsini düşünmek zorundayız. Onun için hassas olacağız, dikkatli olacağız.”
AKP’de Ayasofya Sıkıntısı mı Var?
Bugüne gelelim.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 10 Mayıs’ta sosyal medya hesabından Ayasofya fotoğrafıyla birlikte, “Özledik! Ama az daha sabır. Birlikte başaracağız” şeklinde bir paylaşım yaptı. Bu paylaşım, “Ayasofya ibadete açılacak” mesajı olarak yorumlandı ve bir beklenti oluştu.
Ancak ne Ramazan Bayramı’nda ne de İstanbul’un fethinin yıldönümünde herhangi bir gelişme yaşanmadı. Sadece 29 Mayıs akşamı Ayasofya’da Fetih Suresi okundu.
İşte Yunanistan bunu bile hazmedemeyip, tepki gösterdi ve “Ayasofya’nın statüsünü değiştirmeye yönelik kabul edilemez bir girişim” iddiasında bulundu. UNESCO üyeliğimiz ile Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi’ne atıfla da Türkiye’yi “uluslararası yükümlülüklerine saygı göstermeye” çağırdı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunan tarafına hemen cevap verdi. Başkentinde cami bulunmayan tek Avrupa ülkesinin Yunanistan olduğunu, Batı Trakya’da yüzyıllardır okunan ezanı susturmaya çalıştığını hatırlattı. Sonunda da şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, Ayasofya’nın ne dünya çapındaki abidevi niteliğine ne de UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme’ye aykırı hareket etmiştir. Ayasofya, Türkiye’nin ve insanlığın önemli bir değeri olarak kalacak ve korunmaya devam edilecektir. Yunanistan’ı tarihsel komplekslerinden arınmaya davet ediyoruz.”
Pazar günü de Erdoğan Atina’da cami olmadığını, ancak Türkiye’nin son 18 yılda ecdadın mirasına sahip çıkma hususunda devrim yaptığını anlatıp, “Sadece ecdadımızın değil, coğrafyamızın tüm mirasını korumaya aldık. Ayasofya dini bir husumetle yerle yeksan edilmek yerine daha da güzelleştirilerek fetih hakkı olarak Müslümanların hizmetine sunulmuştur” dedi.
Tartışmanın üzerinden neredeyse bir hafta geçti, ama aynı konuda dün iki isim daha konuştu.
İlk olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti’nde ezanın ya da Kur’an-ı Kerim’in nerede okunacağını biz başka birine mi soracağız? Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti’nin mülküdür ve fethedilmiştir.”
Sonra Erdoğan başkanlığında yapılan MYK toplantısının ardından AKP sözcüsü Ömer Çelik, Yunanistan’a benzer sözlerle tepki gösterirken, “Dünya mirasına da saygı gösterilerek böylesine kutlama yapılmıştır” diye vurguladı.
Yıllardan beri ABD’nin de Ayasofya’yı gündeme getirip burasının “bir arada, barışçıl bir şekilde yaşama ve dinlerarası diyalog açısından tarihi ve olağanüstü önemli bir sembol olduğunu” devlet yetkililerimize ilettiğini, son olarak Dışişleri Bakanlığı’nca Nisan’da açıklanan ve Türkiye’nin “Özel izleme listesine” alınmasının önerildiği Dini Özgürlükler Raporu’nda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl boyunca birçok kez, 1935’ten bu yana yasal olarak müze statüsü taşıyan tarihi bir Rum Ortodoks kilisesi olan Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesi çağrısında bulunmuştur. Kasım 2019’da, Türkiye’deki bir mahkeme, eskiden bir Rum Ortodoks kilisesi olan Kariye Müzesi’nin yeniden camiye dönüştürülmesine izin veren ve Ayasofya’nın da benzer şekilde camiye dönüştürülmesinin yolunu açabilecek muhtemel bir karara emsal teşkil edebilecek bir karar çıkarmıştır” denildiğini kaydedelim.
İktidarın Ayasofya konusunda Yunanistan’a gösterdiği tepkilerden anlaşılan o ki; AKP tabanında bir rahatsızlık var. Bir yandan bu giderilmeye çalışılıyor, öte yandan ise dünyaya, “Kültürel mirasa bağlıyız, yani cami olarak ibadete açılmasını düşünmüyoruz” mesajı veriliyor!..
Malûm, Erdoğan’ın gündeminde başka bir konu var: Atatürk’ün vasiyeti olan İş Bankası’ndaki CHP hisselerinin Hazine’ye devri. Bunun için kanun çıkarılacak, miras hukuku çiğnenecek.
İnsan haliyle merak ediyor; acaba sorulsa, AKP’lilerin önceliği bu mu olur, Ayasofya mı?
Silivri’deki Barış’lara, Hülya Kılınç’a ve Murat Ağırel’e kucak dolusu sevgiler…
Müyesser YILDIZ
4 Haziran 2020
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/yunanistana-tepki-mi-teminat-mi-04062033.html
Odatv yeni link: https://www.odatv4.com/yazarlar/muyesser-yildiz/yunanistana-tepki-mi-teminat-mi-04062033-185178