40 gündür neredeyse sadece Sedat Peker’in mafya-siyaset ilişkisine dair iddialarını konuşuyoruz. Tabii ki konuşalım, tartışalım, araştıralım. Ancak şunu da düşünelim; kendi ifadesiyle “çok altlarda” bir isim olan Peker’in bildikleri bunlar ise yıllardır ülkemizi dinleyenler, izleyenler kim bilir nelere vakıftır; dahası, kim bilir bunları nasıl kullanıyorlar ve neler istiyorlardır?!
Hatırlayın; 2014’te ABD ve Alman istihbaratlarının uzun yıllardır Türkiye’yi dinlediği ortaya çıktığında, Erdoğan şunları söylemişti:
“Dünyada istihbaratı güçlü olan ülkelerin farklı ülkeleri dinlememe diye bir şeyi yoktur. Bunu da hepimizin bilmesi lâzım. Bunu hepsi yapıyor. Dolayısıyla bu konuda neyi nasıl yaptığı veya nasıl deşifre ettikleri, bunlar çok çok önemli… Ama önümüzde NATO zirvesi var, ondan sonra BM Genel Kurulu var. Buralarda yapacağımız görüşmelerde, bunları tabii liderler olarak da aramızda konuşacağız. Öyle zannediyorum ki, dünya barışını tehdit eden bu tür açıklamaları, herhalde bundan sonra daha kontrol altına alma gibi bir durumları olabilir.”
Ne demek istiyoruz? İki gün sonra NATO Zirvesi ve Erdoğan-Biden buluşması var. Sorunlar, ülkemizden istenenler ve tehditler de malûm. Kimlerin elinin güçlü, kimlerinkinin “defolu” olduğu da.
Özetle, gün gelir Sedat Peker’in iddialarının hesabı sorulur, milletin cebinden çalınanlar yerine konur; ama dış politikada gitti mi, gider!..
O yüzden, aman bu arada olanları ve olacakları da gözden kaçırmayalım!..
BM Ve ABD’den Sonra Devreye Girenler
Hemen bunlardan birine dikkat çekelim. Gerçi 20 Mayıs’ta, “Libya’daki büyük kuşatmanın farkında mıyız?” diye yazdık. Özellikle de BM Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis başta olmak üzere ABD ve AB heyetlerinin yoğun görüşme trafiğini ve bu trafiğin ana gündem maddesinin, “Yabancı ve paralı askerlerin kısa sürede Libya’dan çekilmeye başlaması” olduğunu anlattıktan sonra şunu vurguladık:
“Acaba bu büyük kuşatma nasıl yarılacak?!. Merkel’in ricası üzerine Oruç Reis’i Antalya Limanı’na çekmiştik… İnşallah aynısı olmaz!..”
Şimdi o yazımızdan sonraki gelişmeleri özetleyelim.
BM Özel Temsilcisi Kubis, 21 Mayıs’ta Güvenlik Konseyi’ne yaptığı görüşmeler hakkında bilgi verip, Ateşkes Anlaşması’nın “Libya’daki yabancı güçler ve paralı askerlerin çekilmesini” öngören 2. maddesine atıfla çekilme teşebbüsünü, “Libya’daki yabancı güçler ve paralı askerler ile bağlantılı olan dış güçlerle mutabık kalınan bir plan ve zaman çizelgelerinin tamamlaması gerektiğini” kaydetti.
22-23 Mayıs’ta Kubis, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun davetiyle Antalya’ya geldi. Görüşmeyle ilgili olarak BM’den yapılan açıklamada, “Tarafların, ateşkes anlaşmasının dengeli ve sıralı bir biçimde uygulanmasının, tüm taraflar arasında güveni arttıracağını vurguladığı” ifade edildi. Kubis’in, Ankara’da “üst düzey güvenlik temsilcileriyle görüş alış verişinde bulunduğu” da belirtildi.
Dışişleri Bakanlığı’mız ise öncesinde bu ziyaretle ilgili açıklama yaptığı halde sonrasında herhangi bir bilgi vermedi. Sadece Bakan Çavuşoğlu, Twitter hesabından Kubis’le bir fotoğrafını paylaşıp, “Libya’daki son gelişmeleri değerlendirdiklerini” duyurdu.
Kubis’in 8 Haziran’da Rusya’ya gittiğini, burada Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov ve Bakan Yardımcımız Büyükelçi Sedat Önal’la “Libya konusunda siyasi istişarelerde bulunduğunu” ekledikten sonra diğer görüşmelere geçelim.
Libya Başbakanı Dibeybe kalabalık bir heyetle, 29 Mayıs’ta İtalya’ya, bir gün sonra ise Fransa’ya gitti. Bu temaslar, “İtalya ve Fransa, Libya’ta Türkiye ve Rusya’nın etkisini azaltmak için anlaşmazlıklarını bir kenara bırakıp, ortak yol bulmaya çalışıyor” diye yorumlandı. Macron da Dibeybe’ye açıkça, “Türkiye ve Rusya’nın yabancı paralı askerlerinin ülkeyi terk etmesi gerektiğini” söyleyip, Libya’nın güvenliğini sağlama konusunda yardıma hazır olduklarını bildirdi.
İngiltere De Libya Sahnesinde
En dikkat çekici görüşmeye gelirsek; önceki gün İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ile Dışişleri Bakanı James Cleverley Libya’daydı. Başbakan Dibeybe ve diğer yetkililerle, ateşkes sürecini ve bu yıl yapılması planlanan seçimleri görüşüp İngiltere’nin desteğini ilettiler.
Sözkonusu görüşmelerin öneminden evvel şu ayrıntıyı paylaşalım:
Bilindiği gibi, Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin arttığı, ülkemizde de Montrö tartışmalarının yaşandığı Nisan ayında ABD, Karadeniz’e savaş gemisi çıkarmak için Türkiye’ye bildirimde bulundu, ancak nedense bildirimi geri çekti. Ardından İngiliz zırhlılarının Karadeniz’e geçeceği duyuruldu.
Ve üç gün önce İngiliz savaş gemisi Sarayburnu’na demirledi. Bunun anlamı mı? Emekli Amiral Cem Gürdeniz’in, “2020 Ekim ayında HMS Dragon’dan sonra İngiltere bu kez Tip 45 HMS Defender Hava Savunma Muhribini Karadeniz’e çıkarıyor. NATO zirvesi ve Putin-Biden görüşmesi öncesi önceden planlanmış kışkırtma. Dilerim Karadeniz’de huzursuzluk yaratmaz.” yorumunu paylaşmakla yetinelim.
Akar Sicilya’da İngiliz Savaş Gemisinde
İngiliz bakanların Libya ziyareti ile İngiliz savaş gemisinin Sarayburnu’na demirlemesinin önemi ne mi?
Dün akşam saatlerinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın İtalya ve İngiltere Savunma Bakanları ile Sicilya’da üçlü toplantı yaptığı duyuruldu. MSB’den yapılan açıklamada, “Sicilya Adası’ndaki Sigonella Askerî Havalimanında yetkililer tarafından karşılanan Bakan Akar’ın, Augusta Limanı’na geçtiği”, “ilk olarak İtalya Savunma Bakanı Guerini ile bir araya geldiği, daha sonra Türkiye, İngiltere ve İtalya Savunma Bakanları arasındaki üçlü görüşmeye katıldığı”, “gelişlerinde İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace tarafından karşılanan Akar ve Guerini’nin çekilen hatıra fotoğrafının ardından gemiye çıktığı”; “üçlü görüşmede, ülkeler arasında savunma ve güvenlik alanındaki ilişkilerle, bölgesel konularda görüş alışverişinde bulunulduğu”, “toplantının ardından Akar’ın, İngiltere Savunma Bakanı Wallace ile de ikili görüşme gerçekleştirdiği” anlatıldı.
Ayrıca, “Akar’ın, toplantıların ardından yaptığı değerlendirmede, görüşmelerin yapıcı ve olumlu geçtiğini belirterek, ‘Görüştüğümüz konularda karşılıklı anlayış birliği olduğunu büyük bir memnuniyetle müşahede etmiş bulunuyorum.’ dediği”, bu görüşmelerden sonra da Libya’ya gittiği belirtildi.
Öncelikle; üç bakanın buluştuğu gemi, İngiliz savaş gemisi HMS Queen Elizabeth’ti.
İkincisi; İtalya Savunma Bakanı Guerini, “NATO 2030 vizyonu üzerinde, genişletilmiş Akdeniz, Libya, Irak, Afganistan ve Kosova Gücü odaklı, ortak savunma ve uluslararası güvenlik konularında önemli bir görüşme yapıp, fikir alış verişinde bulunduklarını” bildirdi.
İngiliz Savunma Bakanı Wallace de, “Afganistan, Akdeniz güvenliği ve daha iyi üçlü işbirliğini içeren konuları görüşmek için HMS Queen Elizabeth güvertesinde İtalyan ve Türk mevkidaşlarım Lorenzo Guerini ve Hulusi Akar’a katılmak harika” dedi.
Buluşmayla ilgili olarak İngiltere Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, “İngiltere’nin tarihi konuşlandırmasının, mükemmel bir platformda sürdüğü” belirtilirken, özetle şu bilgiler paylaşıldı:
“Brüksel’deki NATO Zirvesi öncesinde yapılan ziyaret, Savunma Bakanı’na, iki İttifak üyesi ile üç ulusun küresel tehditlerle mücadele etmek ve Akdeniz’de bölgesel güvenliği korumak için hem doğrudan hem de NATO’nun bir parçası olarak nasıl birlikte çalışabileceğini tartışma fırsatı verdi. Bay Wallace, yakın zamanda yayımlanmış olan ve güvenlik, savunma, dış ve kalkınma politikaları hakkındaki Bütünleşik Değerlendirme ile Birleşik Krallık’ın NATO İttifakına olan sarsılmaz taahhüdünden söz eden Savunma Komutanlığı Belgesi hakkında meslektaşlarını bilgilendirdi. Ayrıca, Libya’da barışı güvence altına almak gibi ortak zorluklarla mücadele konusunda İngiltere’nin, ortaklarla oynayacağı önde girişken ve işbirlikçi rolünü yineledi… Üç NATO Savunma Bakanı, Libya’nın kalıcı güvenlik, istikrar ve barışa ulaşmasına yardımcı olmak için birlikte nasıl çalışabileceklerini de tartıştı.”
Açıklamada, Wallace ve Akar’ın başbaşa görüşmesinde, “İngiliz Savaş Gemisi HMS Defender’ın bu hafta başlarında İstanbul’a yaptığı ziyaret” de dahil olmak üzere yakın zamandaki savunma işbirliğinin ele alındığı vurgulanıp, “görüşmelerin, Wallace ve Savunma Bakanı James Cleverley’nin Libya’da tam bir gün geçirmesinin ardından gerçekleştiğine” de dikkat çekildi.
Erdoğan’ın Son Dakika Talimatı
Akar’ın bu ilginç ve önemli buluşması haber olduktan kısa bir süre sonra tüm medya kuruluşları, “son dakika gelişmesi” diyerek, Erdoğan’ın dikkat çekici bir talimatını duyurdu.
Haberde Erdoğan’ın talimatı şöyle aktarılıyordu:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla NATO Zirvesi öncesinde Türkiye’den üst düzey bir heyet, Libya’yı ziyaret edecek. Dışişleri Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu başkanlığındaki heyette, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, MİT Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yer alacak. Günübirlik ziyarette, Türkiye heyeti Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Libyalı mevkidaşlarıyla görüşmeler gerçekleştirecek. Heyetin, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile de görüşmesi bekleniyor.”
Dün Akar, Sicilya’da İngiliz ve İtalyan mevkidaşlarıyla görüşüp Libya’ya geçtikten sonra böyle bir talimat verilmesinin, ayrıca böylesine kalabalık bir heyetle çıkarma yapılmasının, yukarıda anlattıklarımızla çok ilgisi olduğu anlaşılıyor.
Anlaşılıyor anlaşılmasına; ama Biden, NATO ve AB’nin “jest” talebinin Libya ile sınırlı kalmayacağı da görülüyor!..
Müyesser YILDIZ
12 Haziran 2021
Odatv link: https://odatv4.com/savas-gemisinde-bulusan-uc-bakan-12062108.html