İçeriğe geç

Apoletleri Böyle Söküldü!..

Türkiye geçtiğimiz 4 Nisan’a yeni “darbe/muhtıra” çığlıklarıyla uyandı.

Olan neydi?

Ömrünü Türk denizciliğine adamış 104 emekli amiral, “Montrö Antlaşması tartışmaya açılmasın… TSK’da yeni tarikat yapılanmalarına izin verilmesin” diye açıklama yapmıştı.

Vay sen misin; Anayasal hakkını kullanan!..

24 saat geçmeden ülkenin tüm yöneticileri tarafından “darbeci” ilân edildiler… Emekli maaşlarının kesilmesi, lojmanlardan atılmaları, koruma kararlarının kaldırılması ve de apoletlerinin sökülmesi istendi.

İlk anda 10 isim gözaltına alındı. Birkaç gün geçmeden İçişleri Bakanlığı, açıklamayı imzalayan üç eski Deniz Kuvvetleri Komutanı; Bülent Bostanoğlu, Eşref Uğur Yiğit ve Murat Bilgel’in koruma kararını kaldırdı.

Arkasını Milli Savunma Bakanlığı getirdi; o da bu komutanların 15 gün içinde lojmandan çıkmasını istedi. Sonrasında ise hepsinin orduevleri başta olmak üzere TSK tesislerine girişi yasaklandı.

Hasılı, daha gözaltındakilerin ifadesi bile alınmamışken peşin peşin cezalar kesilmeye başlandı.

Komutanlarına “Edepsiz” Dediler

Emekli amirallerin açıklamasının üzerinden 15 saat geçmeden, üstelik günlerden Pazar’ken bir şey daha oldu; İçişleri Bakanlığı öncülüğünde Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın sosyal medya hesaplarından ortak bir mesaj yayımlandı.

Biz buradayız! Devletimize, Milletimize, demokrasiye ve hükümetimize sonuna kadar sadık ve bağlıyız.” anonsuyla duyurulan mesaj şöyleydi:

Sebepsiz bahane ve hezeyanlar üzerinden yapılan açıklama tam manasıyla, geçmişte taşıdıkları sıfatların, devletin ve Milletin verdiği şerefin farkında olmayanların, demokrasiye, hukuka, devletimize ve milletimize karşı yaptıkları edepsizliktir.”

Sözkonusu mesajı Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın paylaşması önemliydi; çünkü Montrö açıklamasına imza koyanlar arasında, kurulduğu 1982 yılından bu yana buranın komutanlığını yapmış 18 amiralden 9’u da vardı.

Bu isimler; Aydın Canel, Alper Tezeren, Yalçın Ertuna, Engin Heper, Can Erenoğlu, Atilla Kezek, İzzet Artunç, Serdar Dülger ve Bülent Olcay’dı.

Can Erenoğlu ve Bülent Olcay’ın Balyoz kumpasında yıllarca hapis yattığını, Engin Heper’in yargılandığını, Atilla Kezek’in o süreçte silah arkadaşları için istifa edip, “Adalet nöbeti” tuttuğunu, keza Erenoğlu ile Olcay’ın 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı mücadele ettiğini; haliyle kendi kurumlarınca “edepsiz” olarak nitelendirilmelerinin, onları Montrö açıklamasından dolayı gözaltına alınıp soruşturmaya tabi tutulmalarından daha fazla yaraladığını belirtelim.

1988-1990 yılları arasında Sahil Güvenlik Komutanlığı yapan 82 yaşındaki emekli Koramiral Aydan Erol’a ise ayrıca bakalım. Erol’un ismi Montrö açıklamasında yoktu; ama o zaten 28 Şubat davasında müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay’ın hükmü onamasından sonra tutuklandı. Ağustos’tan bu yana Silivri Cezaevi’nde ve apoletleri söküldü.

O Sayfa Nereye Gitti?

Şuraya geleceğiz; Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın internet sitesinde “Görev Yapmış Komutanlarımız” başlıklı bir sayfa vardı ve bu sayfada gecmis tüm komutanların ismi, fotoğrafı, görev süresi yer alıyordu.

İşte son bir buçuk ay içinde bu sayfaya ulaşılamaz oldu. O sayfayı aradığınızda karşınıza, “404 Üzgünüz. Aradığınız sayfa bulunamadı. Sayfanın bağlantısı değişmiş veya içerik kaldırılmış olabilir. Sitenin Arama bölümünü kullanarak ilgili içeriğe ulaşmayı deneyebilirsiniz.” yazısı çıkıyor.

Peki, geçtiğimiz Aralık ayının özelliği neydi?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın emekli amiraller hakkında “Devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma” suçlamasıyla 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istediği iddianame kabul edilmiş ve davanın 21 Mart’ta görüleceği bildirilmişti.

Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın internet sitesinde yeni bir düzenleme veya hata yoksa; “Görev Yapmış Komutanlarımız” sayfasının kaldırılması -bir tür “apolet sökme” değilse- nedir?

Eğer amaç 9 komutanı cezalandırmak ise, bu toptan silme faaliyeti ile halen Deniz Kuvvetleri Komutanı olan Adnan Özbal’ın da Sahil Güvenlik Komutanlığı tarihinden çıkarılması gibi bir garabate imza atıldığını da kaydedelim.

Ukrayna görünümlü ABD-Rusya geriliminde, Montrö’nün anlam ve öneminin daha iyi anlaşıldığı şu günlerde Montrö’ye sahip çıkan emekli amirallerin başına bunlar getirilirken, bir de şu sıcak gelişmeye bakar mısınız?

Rus Donanması’na ait 3 savaş gemisi İstanbul Boğazı’ndan geçerek Karadeniz’e açıldı… Bu savaş gemilerine, Boğaz’dan geçişi sırasında Türk Sahil Güvenlik botları eşlik etti!..

Ez cümle; Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 31 Temmuz 1920’de Afyon’da subaylara şu hitabını bir kez daha hatırlama zamanıdır:

Düşmanlar, milletimizi bağımsızlıktan mahrum etmek için, evvela onu ordudan mahrum etmek çarelerine giriştiler. Silahlarımızı, cephanelerimizi, bütün müdafaa vasıtalarımızı elimizden almaya çalıştılar. Sonra kumandanlarımıza ve subaylarımıza tecavüz ve taarruza başladılar. Askerlik izzet-i nefsini yok etmeye gayret ettiler… Orduyu imha etmek için mutlaka subayları mahvetmek, aşağılamak lâzımdır… Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta engeller ve müşkülat kalmaz.”

Müyesser YILDIZ
9 Şubat 2022

Kategori:Uncategorized