İçeriğe geç

Erdoğan Gençlere “Dünyayı Gezin” Derken İki Genç Ankara Metrosunda Ne Yaşadı?

Erdoğan dün İstanbul’da Fatih Belediyesi’nin kütüphaneler ve gençlik merkezlerini kapsayan “Fatih’te Genç Projeler” programına katılıp bir konuşma yaptı.

Konuşmasına, “Bugün ilk sahurana kalkacağımız, yarın ilk orucunu tutacağımız başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum.” sözleriyle başlayan Erdoğan, gençlerin, maddi altyapı ve teknolojik imkânlar bakımından gerçekten çok şanslı olduklarını, ancak bu imkanların aynı zamanda dikkatlerini dağıtma riskinin de işlerini zorlaştırdığını anlatıp, internet bataklığı” tehlikesine dikkat çekti ve bu konuda “özellikle gençlerimizin geleceğini korumak için” düzenleme yapılacağı mesajını verdi.

Ardından da gençlerden, dünden beri her kesimin tepkisi çeken şu isteklerde bulundu:

Gençlerimizden internet, sosyal medya ve benzeri alanlardan istifade ederken, gerçek hayattan kopmamalarını istiyoruz. Mesela kâğıda basılı kitapları çantanızdan, masanızdan asla eksik etmeyin. Spora mutlaka her gün düzenli olarak vakit ayırın. Demli bir çay veya güzel aromalı bir kahve eşliğinde yapılan karşılıklı sohbetin getirdiği sosyalleşmeyi asla ihmal etmeyin. Yakın çevrenizden başlayarak tüm şehirleriyle ülkemizi, imkânınız olursa dünyayı gezip görmek, farklı kültürleri tanımak için şartlarınızı zorlayın. Bunları yaptığınızda diğer imkânların, diğer mecraların önünüzde bambaşka dünyalar açtığını, size bambaşka faydalar sağladığını göreceksiniz.”

Erdoğan İstanbul’da gençlere bunları söylerken, dün sabah saatlerinde Ankara’da şu yaşandı:

Olayın canlı tanığı bir dostumun ağzından aktarayım.

Metroyla Eryaman’dan Kızılay’a gidiyordum. Metro hareket ettikten kısa bir süre sonra ayakta duran gençlerden birisi bayıldı. Ona müdahale ederken, öte tarafta yine bir genç kız yere yığıldı. Kadın yolcular da onun yanına koşturdu. Birileri de metrodaki sistemden durumu sürücüye bildirdi. Bizim ilgilendiğimiz ilk bayılan genç kendine gelince ne olduğunu sorduk. Akşam aç yattığını, sabah da kahvaltı yapmadığını söyledi. Genç kızın durumu da aynıymış. İkisi de üniversite öğrencisiydi. Bu arada sürücü metroyu ilk geldiğimiz Macunköy durağında durdurdu. Öncesinde güvenlik ve sağlık görevlilerini bilgilendirmiş. Kapı açılır açılmaz güvenlikçiler içeri girdi. Genç kız yola devam etmesi gerektiğini belirtip inmedi. Görevliler, diğer genci koluna girerek indirdi ve bir banka oturttu. Hemen su ve bisküvi verdiler. Sonra da muhtemelen sağlık görevlilerinin yanına götürmek için yukarı çıkardılar. Metro hareket ettikten sonra daha acısını öğrendim; meğer hemen her gün benzer olaylar yaşanıyormuş. Benim de üniversitede okuyan oğlum var. Kahroldum.”

Evet, dün Ankara metrosunda böyle bir olay yaşandı. EGO yetkilileri de bunu doğruladı.

İşte sözün tükendiği bir tablo daha!..

Erdoğan’ın Nesli

Erdoğan’ın, gençlerden “çantalarında kitap bulundurmalarını, spora zaman ayırmalarını, demli bir çay veya güzel aromalı bir kahve eşliğinde sohbet etmelerini ve önce tüm şehirlerimizi, imkanları olursa da dünyayı gezip, görmelerini” istemesi, haliyle tepki çekti.

Ama dikkatlerden kaçan bir şey daha söyledi. Kendi neslini anlattı.

Gençliğinde herkesin rahatça ulaşabileceği, istifade edebileceği güzel kütüphanelerin ve spor merkezlerinin bulunmadığını, nereyi bulurlarsa orada ders çalışarak okul hayatlarını sürdüren, sınavlara hazırlanan, okuma meraklarını gidermeye gayret gösteren bir nesil olduklarını belirtirken şöyle övündü:

Yokluklara ilâve olarak bir de bizim gençlik yıllarımızda ideolojik çatışmaların yol açtığı huzursuzluk iklimi vardı. Buna rağmen azimle ve fedakârlıkla çalışarak, hem eğitim hayatımızı hem kendimizi fikri olarak geliştirme faaliyetlerimizi sürdürdük. Gerçekten de samimiyetle tarihi ve kültürüyle ülkemizi, medeniyet değerlerimizi, dünyayı anlamaya çalışan bir gayretin içindeydik. Bugün dönüp baktığımda, ülkemizin son 40 yılda sahip olduğu kazanımların hepsinin de öncülüğünü zor şartlarda kendini yetiştiren bu neslin yaptığını görüyorum.”

Devr-i iktidarlarında yetişen, açlıktan bayılan gençlerin olduğu bu nesil ülkemizin geleceğine ne gibi kazanımlar sağlayacak, acaba düşünen ve dert eden var mı?

Müyesser YILDIZ
2 Nisan 2022

Kategori:Uncategorized