İçeriğe geç

“SANES” Ne Duydunuz mu?!

Erdoğan 24 Mart’ta Brüksel’de NATO Zirvesi’ne katıldı. Gitmeden önce ABD Başkanı Biden’la görüşeceği açıklandı; ancak sadece Fransa Cumhurbaşkanı ve İngiltere, İtalya, İspanya ve Estonya Başbakanları ile ikili görüşmeler yapabildi. Biden’la ise sadece görüntü verdi. Dönüş yolunda da sözkonusu görüşmeler için, “Gelinen noktada Türkiye’nin NATO müttefikleri arasındaki müstesna konumunun ve bölgesindeki kritik rolünün daha iyi anlaşıldığı aşikârdır.” yorumunu yaptı.

Beş gün sonraki Özbekistan ziyaretinde; yine cevabı içinde olan bir soru üzerine Brüksel temaslarına değinen Erdoğan şunları söyledi:

Bu zirvede yaptığım bütün görüşmelerde NATO üyesi ülkelerin Türkiye’ye olumlu yaklaşımlarını gördüm. Türkiye’nin üzerindeki sorumluluğun ve yaptığı bu ikili diyalogların ne kadar önemli olduğunu orada birçok lider gündeme getirdi. Hele hele İstanbul’daki görüşmeden sonra çıkan netice de birçok AB üyesi ülkeyi de NATO üyesi ülkeleri de Türkiye’ye yönelik farklı bir bakışa sevk etti. Tüm batıyı kastederek söylüyorum; artık bizim temennimiz şu, inşallah Türkiye’nin bütün liderlerin gözündeki yeri çok daha farklı olacaktır. Bunu aldığımız geri dönüşlerle de görüyoruz.

Erdoğan’ın söz ettiği o “geri dönüşlerden” birisine bakmadan önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçen haftaki açıklamasının altını çizelim. ABD ile ilişkileri değerlendiren Çavuşoğlu, bu ülkenin Suriye’de terör örgütlerine yardım etmesinden ve silah vermesinden rahatsızlık duyduklarını tekrarlayıp, “ABD’nin, PKK’ya verdiği destek bizim için güvenlik meselesidir.” dedi.

Teröristbaşının “Kabulü”

Batı’nın gözünde Türkiye’nin yeri artık farklı olacakmış ya; hemen ulusal güvenlik” meselemiz olan Suriye’deki terör örgütü ile ABD’nin ilişkisinde yaşanan son geri dönüşe” bakalım.

ABD’nin Ortadoğu’dan sorumlu Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) başındaki isim Orgeneral Kenneth McKenzie’nin, terör örgütü YPG/PYD ve onların sözde komutanı Mazlum Kobani ile muhabbeti hepimizin malûmu!.. Terör örgütünü eğitti-donattı, Kobani’yle anlaşmalar yaptı.

Neyse ki, McKenzie 1 Nisan’da emekli oldu, yerine ise Michel Erik Kurilla atandı.

Bu yeni komutan da ayağının tozuyla nereye mi gitti? Mazlum Kobani’ye!..

Teröristbaşı, bu ziyareti “resmi” Twitter hesabından, “CENTCOM Komutanı Kurilla’yı kabul etmekten onur duyduk.” diye duyurdu, iyi mi?!..

Ne mi görüşmüşler? “IŞİD’e karşı ortak operasyonlar, güvenlik ve bölgesel istikrar konusunda kapsamlı ve verimli bir fikir alışverişinde” bulunmuşlar… Michel Erik Kurilla da, “CENTCOM’un yeni yönetiminin, kuzeydoğu Suriye’de istikrarı korumaya yönelik bağlılığını” teyit etmiş!..

CENTCOM’un bir önemli özelliği şu; aynı zamanda IŞİD’e karşı oluşturulan uluslararası koalisyonun liderliğini yapıyor. Yani bu anlamda Türkiye’nin de komutanı. Ez cümle; bir yandan bizim komutanımız, öte yandan ulusal güvenliğimizi tehdit eden terör örgütünün patronu!..

Ama iktidar medyası, ABD’yle ilişkilere halel gelmemesi için olsa gerek, bu vahim buluşmayı görmedi; gören de Kurilla’nın misyonunu ve geçmişteki sözlerini hatırlamamayı tercih etti.

PKK’ya “Akdeniz’e İnme” Sözü

Oysa Kurilla, 2004’ten beri “Kürtler ve Peşmergeyle” temas halinde olan, Irak’ın işgâlinde görev almış, 2005’te Musul’da yaralanmış bir isim. Yeni görevine atanmadan önce ABD Kongresi’ndeki oturumda da, “Kürt partnerlerimle çalıştım ve onlarınçok güvenilir ve çok yetenekli olduklarını gördüm. Onlarla 2004’te, Irak’a ilk gidişimden beri çalıştımve en son 2014’teki IŞİD’e karşı savaşta birlikte çalıştım. Onları inanılmaz derecede yetenekli ve güvenilir bir ortak olarak görüyorum.” dedi.

En önemli özelliği ise 2016-2019 yılları arasında CENTCOM Komutanı olan Joseph Votel’in Kurmay Başkanlığını da yapmış olması.

Votel’i nereden biliyoruz? 21 Mayıs 2016’da Kobani’ye gidip, Kandil’deki teröristlerin de katıldığı toplantıda, PKK’ya “Akdeniz’e ineceksiniz” sözü vermesinden

Ve 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra tutuklanan generaller için, “ABD’nin, Türk ordusundaki yakın müttefikleri tutuklandı.” demesinden

Ki, Erdoğan da Votel’e şöyle tepki göstermişti:

ABD’de bir general, ‘irtibat halinde olduğumuz üst düzey komuta kademesinde olanlardan içeri alınanlar olduğunu’ söylüyor. İnsan biraz sıkılır. Sen kimsin? Kendini bileceksin. Sen benim ülkemdeki bir darbe girişimini püskürten bu millete demokrasi adına teşekkür edeceğine ne diyorsun. Zaten bu darbeci senin ülkende. Besliyorsunuz. Benim milletimi kandıramazsın. Benim milletim üst aklın kimler olduğunu da biliyor. Kendinizi açığa çıkarıyorsunuz.”

Şimdi Erdoğan, teröristbaşı tarafından “kabul” edilen, Votel’den el almış yeni Komutan Kurilla’ya böyle tepki gösterir mi bilinmez; ama şunu kaydedelim:

Votel, PKK’ya o sözü verirken, “Rusya ile irtibatı kesmelerini” istemişti.

Kurilla’nın ilk ziyaretini teröristbaşına yapması; ABD’nin, Rusya’yla savaşında YPG/PYD/PKK’yı yanında tutma çabası olarak değerlendirilebilir. Bunun anlamı ise güneyimizdeki kuşatmanın hızlanmasıdır!..

Nitekim başka belirtiler de var.

Kurilla-Kobani buluşmasının gerçekleştiği gün, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Joey Hood da Neçirvan Barzani’nin yanındaydı. Görüşmede, “Irak’taki siyasi gelişmeler, Kürdistan Bölgesi ve Irak’ın ABD ile ilişkilerinin” ele alındığı, Hood’un, “ABD ile Kürdistan bölgesi arasındaki işbirliğinin devam edeceğini” söylediği bildirildi.

Öte yandan, eş zamanlı olarak ABD’nin, Suriye’de Mazlum Kobani’ye bağlı gruplar ile Barzani öncülüğünde Irak’ın kuzeyinde örgütlenen Suriye Ulusal Kürt Konseyi (ENKS) arasında anlaşma sağlanması için yeniden harekete geçtiği duyuruldu.

ABD “Özerk Yönetimi” Tanıdı

Dahasını aktaralım.

Ankara, “[Suriye’deki] Terör koridorunu parçaladık” derken, terör örgütünün Suriye’nin kuzeydoğusunda özerk yönetim kurduğu ve çok sayıda ülkede temsilcilik açtığı biliniyor.

Malûm, birkaç gün önce ABD Dışişleri Bakanlığı, 2021 Türkiye İnsan Hakları Raporu’nu açıkladı. Dışişleri Bakanlığı’mız vahim eleştirilerin yer aldığı rapora, “Külliyen reddediyoruz.” tepkisini gösterirken şunlar vurgulandı:

Ülkemizin PKK/YPG, FETÖ, DEAŞ ve DHKP-C başta olmak üzere terörizmin her türüne karşı yürüttüğü mücadelenin ABD tarafından halen idrak edilememiş olmasını esefle karşılıyoruzRaporda, PKK’nın terör örgütü olduğunu göz ardı eden ve terörle bağlantılı çevrelerin söylemlerine destek mahiyetindeki iddialara yer verilmesi de keza kabul edilemezdir.”

Biz ise ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Suriye ile ilgili hazırladığı 79 sayfalık rapora baktık. ÖSO başta olmak üzere diğer gruplar üzerinden Türkiye’ye yöneltilen suçlamaların haddi hesabı yok. Buna karşılık YPG/PYD’nin kılıf örgütü sözde Suriye Demokratik Güçleri’ni övgüde neredeyse sınır tanınmamış.

En dikkat çekici olan ise tam 15 kez “SANES” denilmesi. Açılımı mı? “Self Administration for North and East Syria”, yani “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi”!..

Adamlar Suriye’yi bölmüş, sözde yönetimi tanımış; Ankara ise hâlâ ABD’ye “esef” sunmakla yetiniyor, Ukrayna savaşı sayesinde “kadir kıymetimizi” anlamasını bekliyor!..

Dileyelim de; “Ticaret hacmimizi 100 milyar dolara çıkaralım, artık siz de şu özerk yönetimi tanıyın.” demesinler!..

Müyesser YILDIZ
15 Nisan 2022

Kategori:Uncategorized