Ergenekon kumpası davasında görev alan hakim ve savcılar hakkında “görevi kötüye kullanma, hürriyeti tahdit, suç uydurma ve evrakta sahtecilik” suçlamalarıyla açılan davaya devam edildi. Bugünkü celsede tüm sanıkların adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasına karar verildi, sanıklar da heyete teşekkür etti.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla yaklaşık 4 yıldır Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde görülen davanın bugünkü celsesine sanıklardan sadece 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin eski başkanı Hasan Hüseyin Özese ile mahkeme üyesi Hüsnü Çalmuk, bulundukları cezaevinden SEGBİS’le katıldı. Ergenekon kumpası mağdurlarından ise sadece Av. Hüseyin Buzoğlu, İbrahim Özcan, Erdal Şahin ve Murat Yücel ile bir kısım katılanlar adına Av. Erkin Etike duruşmada hazır bulundu.
“Kaçacaklar” Denmişti Kaçtılar
Öncelikle şunları kaydedelim:
Davada Hasan Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk, Fatih Mehmet Uslu, Mehmet Murat Dalkuş, Mehmet Ali Pekgüzel, Sedat Sami Haşıloğlu, Nihat Taşkın, Ercan Fırat ve Nihat Topal olmak üzere 9 isim sanık. Bunlardan Sedat Sami Haşıloğlu başından beri firari.
Diğer sanıkların büyük bölümü ise “örgüt üyeliğinden” tutuklu ya da hükümlü iken, bu davada tutuksuz ve adli kontrol hükümlerine tabi olarak yargılandılar.
Bunların dışında başka davadan tutuklu olmayan, ama bu davada adli kontrol hükümlerine tabi iki sanık Ercan Fırat ile Nihat Topal’dı. İlk celselere katıldılar, savunma yaptılar. Hemen her celsede Ergenekon kumpası mağdurları ve avukatları, “kaçmaları” ihtimali olduğu uyarısında bulunarak bu iki ismin tutuklanmasını istedi. Ancak mahkeme talebi kabul etmeyip adli kontrolün devamına hükmetti. İlerleyen süreçte bu iki isim duruşmalara da gelmedi. Nihayetinde firar ettikleri anlaşıldı ve bundan sonra haklarında yakalama kararı çıkarıldı.
“Osmanım Diyen de Aramızda”
Bugünkü duruşmada yaşananlara gelince; celseye başkanlık eden 8. Ceza Dairesi Üyesi Hayri Kaynar’ın dosyaya gelen evrakları okumasının ardından söz alan Av. Hüseyin Buzoğlu, Mehmet Ali Pekgüzel’le ilgili bir dosyada birleştirme kararı verilirken, Pekgüzel hakkındaki yurtdışı adli kontrol tedbirinin kaldırıldığına dikkat çekip şunları söyledi:
“Bu karara katılmıyor ve yeniden gözden geçirmenizi talep ediyoruz. Mehmet Ali Pekgüzel bu davanın en önemli şahsiyetidir. Danıştay cinayeti faili Osman Yıldırım’ı Sincan Cezaevi’nde ziyaret edip, ‘Osmanım’ diyen ve Danıştay saldırısını Ergenekon’la birleştiren isimdir. Ve tahliye olduğu için maalesef 28 Mayıs tarihi itibarıyla aramızdadır. Sanıklardan Nihat Taşkın’ı da hiç görmedik. Gerek Pekgüzel gerekse Taşkın’a sorularımızı yöneltemedik. Mehmet Ali Pekgüzel tahliye olduğuna göre ve diğer bazı sanıklar yönünden, bir sonraki duruşmada huzurda sorulacak sorularımız için hazır edilmelerini istiyoruz.”
“Ergenekon Davanın FETÖ İle İlgisi Yok”
Katılanların beyanlarından sonra mütalaası sorulan Savcı Bülent Kayaş, Ercan Fırat, Nihat Topal ve Sedat Sami Haşıloğlu hakkında verilen yakalama emirlerinin infazının beklenmesi yönünde görüş bildirdi.
Mehmet Ali Pekgüzel’in avukatı ise müvekkilinin savunmasının alındığını, gerek bu gerekse birleştirme kararı verilen davadan vareste tutulduğunu belirterek, “Bu haliyle müvekkilimin huzurda bulunmasını gerektiren bir durum yoktur.” dedi.
Sanıklardan Hasan Hüseyin Özese de hakkındaki suçlamaların tümünü reddederken şöyle konuştu:
“FETÖ/PYD terör örgütü ile irtibatlı olduğum iddia edilmektedir. Yaptığım tümüyle yasal, yargılama faaliyetidir; bu örgütle hiçbir ilgim olmamıştır. Ergenekon davasının FETÖ/PDY ile de bir ilgisi yoktur. O tarihte böyle bir örgüt yoktur. O tarihte verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararının olması gerekmektedir. Oysa 2014’te MGK kararlarıyla böyle bir karar alınmıştır. Bunun kabulünün hukuki bir temeli yoktur. Yargının görev alanına giren bir hususta idari talimat verilmiştir. Prof. İzzet Özgenç’in de görüşleri bu yöndedir. 5 Ağustos 2013’te bağımsız, tarafsız ve Türk Milleti adına karar verilmiştir.”
Sanık Hüsnü Çalmuk ise, ifadesi tam alınmadığı gerekçesiyle, Ergenekon kumpasına bakan mahkemenin ilk başkanı Köksal Şengün’ün yanı sıra Ergenekon duruşmaları sırasında salondan çıkarttırdığı CHP Milletvekili Mahmut Tanal ile Prof. İzzet Özgenç’in tanık olarak dinlenmesini istedi.
Çalmuk, gerekçeli kararını yazımını hem geçmişte hem şimdi birçok mahkeme geciktirdiği halde bu konuda sadece kendilerinin suçlandığını belirterek, bunun ortaya çıkması için HSK’ya yazı yazılmasını talep edince Başkan Hayri Kaynar, “5. Ceza Dairesi’nde görevi ihmalden yargılananlar var.” dedi. Çalmuk, “FETÖ’yle bağlantılı vs. olabilir. Sadece gerekçe gecikmesinden dolayı soruşturma var mı?” karşılığını verdi.
Özese ve Çalmuk, haklarında uygulanan adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasını da istedi.
Verilen aranın ardından Başkan Hayri Kaynar, alınan kararları açıkladı. Hüsnü Çalmuk’un tanık dinlenmesi taleplerinin reddiyle, firari sanıklarla ilgili yakalama kararlarının infazının beklenmesinin ve önceki oturum tutanaklarının incelenip, bu sanıklara soru sorma hakkının kullanılmadığının tespit edilmesi halinde Mehmet Ali Pekgüzel ile Nihat Taşkın’ın bir sonraki celsede hazır edilmesinin kararlaştırıldığını bildiren Başkan Kaynar, CMK’da yapılan değişiklik uyarınca da sanıklar hakkındaki adli kontrol hükümlerinin kaldırıldığını açıkladı.
Son karara şaşıran sanık Hüsnü Çalmuk, “Doğru mu duydum, adli kontrol kaldırıldı mı?” sorusunu yöneltti.
Başkanın, “Evet” cevabı üzerine hem Çalmuk hem de Özese, “Teşekkür ederiz.” dedi. Başkan Kaynar da, “Teşekküre gerek yok” karşılığını verdi.
Duruşmanın bir sonraki celsesi için 2 Kasım’a gün verildi.
Müyesser YILDIZ
1 Haziran 2022