İçeriğe geç

İktidarıyla Muhalefetiyle Bu Ne Şahane Dış Politika!..

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Cuma ve Cumartesi Türkiye’de, öncesinde ise Yunanistan’daydı.

Doğu Akdeniz’in güvenliğinin önemli gündem maddelerinden olacağını daha yola çıkmadan belirterek, Sorunlar, gerilimi tırmandırarak değil, müzakerelerle çözülmeli. NATO ortakları arasında askeri tehditlere izin verilmiyor.” diyen Alman Bakan, şunları da ekledi:

Türkiye’nin olası Suriye operasyonu, insan hakları ve Avrupa Konseyi üyesi olarak ülkenin yükümlülüklerine uyması da dahil olmak üzere bazı temel farklılıklarımızın olduğu konuları ele alacağız. Bu noktada yollarımızın tekrar birleşmesini sağlamalıyız. Türkiye vazgeçilmez bir ortaktır ve bize yakın bir ülkedir. Bu yüzden siyasi olarak daha fazla uzaklaşmamamız benim için önemli.”

Vazgeçilmez Ortak” Hakkındaki Sözleri

Ülkemizin Almanya nezdinde nasıl vazgeçilmez bir ortak olduğunu anlamak için öncelikle Yunanistan ziyaretinden notlar aktaralım.

Alman Bakan, Yunanistan’ın Başkenti Atina’ya Perşembe akşamı gitti.

Ertesi gün hem Başbakan Miçotakis hem de Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile heyetlerarası görüşme yaptı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias, Türkiye’nin Almanya’ya denizaltı siparişi vermesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, “Bu denizaltılar güç dengesini değiştirme riski taşıyor. Yunanistan da aynı denizaltılara sahip, ancak komşularını tehdit etmiyor ve revizyonist bir güç değil.” dedi. Üstüne, Türkiye’nin, Yunanistan’ı savaşla tehdit ettiğini, egemenlik haklarını ihlal ettiğini ve Kıbrıs’ı yasadışı olarak işgal ettiğini” öne sürdü.

Alman Bakan Baerbock’un açıklamalarına gelince;

Ege adalarının Yunan toprağı olduğunu iddia edip, Kimsenin bunu sorgulamaya hakkı yok.” diye konuştu.

Ülkesinin, Atina yönetimi ile dayanışma içerisinde olduğuna dair hiçbir şüpheye yer vermeyeceklerini kaydetti.

Ta Nea Gazetesi’ne verdiği röportajda, “AB üyesi Yunanistan’ı ‘Casus belli’ ile tehdit eden Türkiye’ye 6 adet son teknoloji denizaltı satılmasına” ilişkin bir soruyu şöyle cevaplandırdı:

Bu proje üzerinde yaklaşık 15 yıl önce anlaşmaya varıldı ve şu anda fiilen tamamlandı. Ancak NATO ortakları birbirlerine karşı askeri duruş sergilememelidir. Bu tüm üyeler için geçerlidir. Silah ihracat politikamız da dahil olmak üzere dış politikamızın kıstası budur.”

Ziyaretin sonunda da Yunan basını, Baerbock’un, Atina’nın şikâyetlerini Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na ileteceğini duyurdu.

Neden İstanbul?

Şimdi de Baerbock’un Türkiye temaslarına bakalım.

Öncesinde Almanya Dışişleri Bakanlığı, Baerbock’un, Mevlüt Çavuşoğlu ile İstanbul’da görüşeceğini açıkladı.

Gerçekten de Baerbock Cuma akşamı İstanbul’a geldi ve aynı gece Dışişleri Bakanlığı’nın İstanbul Temsilciliği’nde Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü. Görüşmenin ardından düzenledikleri basın toplantısında Baerbock, sözlerine şöyle başladı:

Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan, sevgili Mevlüt, bu geç saatte, Korona hastalığım nedeniyle böyle kısa sürede, beni Cuma akşamı kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Bunu, konukseverliğinizin bir işareti olarak görüyorum.”

Bu kısımla ilgili sorumuz şu:

Yunanistan’da resmi görüşmeler Başkent Atina’da yapılırken, Türkiye’de Çavuşoğlu ile görüşme için neden İstanbul seçildi? Bunu kim istedi? Gecenin geç saatinde resmi görüşme neyin nesiydi?”

Ağzının Payını Verdi mi?

Ortak basın toplantısında yapılan açıklamalardan; Osman Kavala’dan AİHM kararlarına, Yunanistan’ın Türkiye karşıtı iddialarından Kıbrıs’a, olası Suriye operasyonundan Erdoğan, Putin ve Reisi’nin Tahran Zirvesi’ne kadar pek çok konunun gündeme geldiği anlaşıldı.

Baerbock’tan başlayalım.

Osman Kavala’nın özgür bırakılması gerektiğini söyledi.

Rum kesimi için Kıbrıs Cumhuriyeti ifadesini kullanıp, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan’ın sınırlarının AB’nin dış sınırları olduğunu kaydetti ve Ortak sınırımız olması önemli bir konu. Doğu Akdeniz konusundaki sorunları tırmandırarak çözemeyiz, bu sorun bu şekilde orta ve uzun vadede çözülemez.” dedi.

İnsan hakları ihlallerine yol açacak durumlarda, savunma sanayi ürünlerinin ihracında kısıtlama uygulandığını belirtip, bu ilkenin Türkiye için de uygulandığı mesajını verdi.

Suriye’de yeni bir operasyonun sivillere daha fazla acı vereceğini ve operasyonun yaratacağı istikrarsızlığın sadece DEAŞ gibi örgütlere yarayacağını savundu.

Daha önce Tahran Zirvesi’ndeki üçlü fotoğraf için meydan okuma ifadesini kullanmasının sebebini ise; bunun propaganda malzemesi olarak kullanılmasına dikkat çekmek diye açıkladı.

Bu üst perdeden değerlendirmelere Bakan Çavuşoğlu’nun cevapları mı?

Niye sürekli Osman Kavala konusunu gündeme getiriyorsunuz? Çünkü Osman Kavala’yı Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz, fonluyorsunuz. Gezi olaylarında ne kadar fonlandığını, sizlerin ne kadar destek verdiğinizi biliyoruz.” dedi.

Yunanistan başta olmak üzere çok sayıda ülkenin AİHM kararlarını uygulamadığını hatırlattı.

Avrupa Konseyi Bakanlar Konseyi toplantılarında oylamalar olurken, Almanya’nın tüm ülkeleri aradığını, hatta bazılarını tehdit ettiğini vurgulayıp, Niye Almanya tek başına bu işin peşine düşüyor da, tüm ülkeleri tek tek arıyor, Türkiye’nin oradan atılması için çaba sarf ediyor?” sorularını yöneltti.

Bir önceki Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, Türkiye ve Yunanistan arasında dürüst bir arabulucu olarak dengeli ve tutarlı bir politika izlediğini, ancak bu dengenin yeni yönetimle birlikte kaybolduğunu belirterek, İhtilaflı konularda Yunanistan’ın propagandasına inanıp taraf tutmak hatalı...AB üyesi olmak her türlü hatada, ‘Kol kırılır yen içinde kalır mantığıyla ne olursa olsun biz Yunanistan’ı desteklerizolmamalı değerlendirmesini yaptı.

Başta Almanya olmak üzere müttefiklerin terörle mücadele konusunda Türkiye’ye destek vermemesinden ve silah ambargosu uygulamasından yakındı.

Görüldüğü üzere; aynen ABD ve diğerleri gibi, Almanya da Türkiye aleyhine bunları yapıyor, Yunanistan’ın propagandasına kanıyormuş, ama hâlâ müttefikimiz!..

Ve medyamıza göre, Çavuşoğlu, Alman Bakan’a, “dobra dobra” konuşmuşKavala dersi vermişAğzının payını vermiş

Görüşmeden sonra Çavuşoğlu’nun Türkçe ve Almanca yaptığı paylaşımı da ekleyelim. Şöyle dedi:

Alman mevkidaşımla İstanbul’da çok boyutlu ilişkilerimizi ele aldık. 2023 ticaret hedefimiz 50 milyar $. Almanya; Doğu Akdeniz ve Ege’de önyargısız ve dengeli bir tutum benimsemeli. PKK’nın artan eylemlerine ve İslam karşıtlığına yönelik önlem almalı.”

Rezaletin Ankara Ayağı

Öncesinde Almanya Dışişleri Bakanlığı, Baerbock’un Çavuşoğlu ile İstanbul’da görüşeceğini açıklamakla kalmamış, daha sonra Ankara’da Anıtkabir’e gitmeyi. ayrıca siyasi muhalefet temsilcileriyle bir araya gelmeyi ve bir mülteci merkezi ile Kadın Dayanışma Vakfı’nı ziyaret etmeyi planladığını da duyurmuştu.

Korona rahatsızlığı olduğunu belirtip Çavuşoğlu ile İstanbul’da adeta gece yarısı görüşen Bakan Baerbock, dün de Ankara’ya planlandığı gibi geldi ve Anıtkabir ziyaretinin ardından bir otelde sırasıyla, CHP, HDP, İYİ Parti temsilcileriyle basına kapalı görüşmeler yaptı. Ayrıca bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu.

İktidarıyla muhalefetiyle; ülkemizin onuruna, hak ve çıkarlarına ne de güzel sahip çıkıyorlar, değil mi?!

Müyesser YILDIZ
31 Temmuz 2022

Kategori:Uncategorized