Tüm ülkeler gibi, Yunanistan da deprem için birtakım yardımlarda bulundu. Ardından Dışişleri Bakanı Nikos Dendias deprem bölgesini ziyaret etti.
Bu ziyaret vesilesiyle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Zor günlerde birbirimize destek olmak önemli, ama ilişkilerimiz düzeltmek için deprem ya da başka bir felaketi beklememize gerek yok.” dedi, 1999 depreminde yaşanan dayanışmayı hatırlattı ve Dendias’a “dostum” diye hitap etti.
Bakan Çavuşoğlu, daha sonra yaptığı bir başka açıklamada ise, “Deprem zamanı dayanışmasının Yunanistan’la yeni bir sayfa açmamıza neden olduğunu” söyledi.
Ancak Yunanistan hiç de yeni bir sayfa açmadı; kısa sürede Türkiye karşıtı söylemlerine dönüp, yine anlaşmazlıkların “uluslararası hukuk ölçütünde ve iyi komşuluk ilişkilerine saygılı bir şekilde çözülebileceğini” vurguladı… “Yunan kara sularını genişletmenin tam zamanı” diyenler oldu… Ve dahi, “Türkiye eski saldırgan söylemine geri dönerse, tüm köprüleri yıkarız.” tehdidi savruldu.
Dün yaşanan olayı duymuşsunuzdur.
Çavuşoğlu’nun “dostu” Dendias, Fener Rum Patrikhanesi’nde düzenlenen Ortodoksluk Pazarı ayinine katılmak üzere İstanbul’a geldi.
Gelmeden önce sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İstanbul için “Konstantinopolis”, Fener Rum Patriği Bartholomeos için ise Lozan’a aykırı olarak “Ekümenik” ifadelerini kullandı.
İktidar medyası bile bunun üzerine “Yunan Dışişleri Bakanından küstah açıklama”, “Yunan bakandan kriz çıkaracak sözler! Yunanistan fabrika ayarlarına döndü…” başlıklarını kullandı; ancak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde Ekrem İmamoğlu kazandığı takdirde İstanbul’un “Konstantinopol” olacağı iddiasıyla yeri göğü inleten iktidardan tek kelam gelmedi.
Dendias, bunun ardından yaptığı ikinci bir paylaşımda bu defa “İstanbul” derken Patrikhane için yine “Ekümenik” unvanını kullandı.
İşte bu ikinci paylaşım medyamızın “geri vites” yapmasına yetti; Dendias’ın “Tepkiler üzerine Konstantinopol’ü İstanbul olarak düzelttiği” bildirildi.
“Tepki” deyince; sanırsınız ki Ankara Dendias’a “haddini bildirdi” ve Dendias da önceki paylaşımını sildi.
Hayır, tepki gösteren sadece sosyal medya kullanıcıları oldu ve Dendias o paylaşımını kaldırmadı.
Hasılı; Dendias, Ankara’nın deprem vesilesiyle yumuşamasını fırsat bilerek resmen bir Bizans oyunuyla İstanbul ve Patrikhane ile ilgili tarihi mesajlarını verirken, medyamıza da İstanbul’a lütfen “İstanbul” dediği için sevinmek düştü!..
Şu Mektuba Ne Dersiniz?
Atina’nın ve -her daim Yunanistan’ın Türkiye’deki kolu gibi davranan- Fener Rum Patrikhanesi’nin deprem fırsatçılığı bundan ibaret değil.
Depremin o sıcak günlerinde arada kaynadı, şimdi yazalım.
Bilindiği gibi, tarihi Antakya Rum Ortodoks Kilisesi de depremde çöktü.
İşte bunun üzerine Fener Rum Patriği Bartholomeos, hem Antakya Patriği hem de Erdoğan’a bir mektup gönderdi.
Öncelikle şunları kaydedelim:
Lozan’a göre Fener Rum Patrikhanesi, Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir Türk kurumu.
Bartholomeos da Gökçeada doğumlu bir Türk vatandaşı ve bizlerden daha iyi Türkçe biliyor.
Durum bu iken, Bartholomeos’un Erdoğan’a gönderdiği mektup Rumcaydı ve başında “Ekümenik Patrik” yazıyordu.
Ki, daha önce Patrik Bartholomeos’un Saray’daki toplantılara dahi “Ekümenik” olarak davet edildiğini, ayrıca artık her yerde alenen, “Konstantinopolis – Yeni Roma’nın Başpiskoposu ve Ekümenik Patrik” unvanını kullandığını vurgulamıştık.
Lozan’a aykırı bu tablodan hiçbir rahatsızlık duymayanların Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’a söyleyecek bir sözü tabii ki olmaz, olamaz!..
“City” Veya “Konstantinopol”e Başka Kim Geldi?
Devam edelim.
Patrik Bartholomeos, depremden sonra Ortodoks dünyasında bir yardım kampanyası düzenledi.
Ardından bu yardımları, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’ya teslim etti.
Patrikhane, kendi internet sitelerine buna ilişkin ekledikleri haberlerde her zamanki gibi, İstanbul için “City” (“Şehir”) ifadesini kullanırken, Ortodoks medyasında da açıkça “Konstantinopol” diye yazıldı.
Şuraya geleceğiz; Ankara depremden sonra sadece Rum kesiminin yardım önerilerini geri çevirdi. Daha doğrusu, önce red, sonra kabul, nihayetinde yine red cevabı verdi.
Bartholomeos’un, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’ya teslim ettiği yardımlar arasında Rum kesiminden gelen yardımlar var mıydı, bilinmez; ama Rum Ortodoks Kilisesi’nin Başpiskoposu Georgios geçen haftadan beri İstanbul’da. Hatta dün Dendias’ın katıldığı Patrikhane’deki ayinde o da hazır bulundu, birlikte poz verdiler.
“Türk düşmanı” olarak bilinen Başpiskopos Hrisostomos’un yerine birkaç ay önce seçilen Georgios’un cüppe giyme töreninde yaptığı konuşmayı hemen hatırlatalım.
Türk askerini “işgâl gücü” olarak nitelendirdi…
“Türkiye’nin amacı, Kıbrıs adasının tümünü ele geçirmektir. Rumların hakları verilene kadar herhangi bir anlaşmaya onay vermeyeceğim… Yunan-Rum savunma doktrini hayata geçirilmeli.” dedi…
Soykırımcı Makarios’u hatırlatıp ondan daha fazlasını yapacağını vurguladı ve Rumlara “silahlanın” çağrısında bulundu…
İşte Fener Rum Patriği Bartholomeos böyle bir ismi kutlamakla kalmadı, onu İstanbul’a davet edip görkemli bir şekilde ağırladı. Tabii yine bol bol “Konstantinopol, Ekümenik Patrikhane” hezeyanları eşliğinde!..
Hani iktidar, deprem sırasında “Devlet nerede?” diye soranlara çok kızıyor ya; şu olanlar çok şey anlatmıyor mu?
Devletin tapusu Lozan’a sahip çıkan bir Devlet olsa bu tabloların yaşanmasına, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’ın “Konstantinopol” dedikten sonra yol geçen hanı gibi elini kolunu sallayarak İstanbul’a gelmesine izin verilir miydi?!
Müyesser YILDIZ
6 Mart 2023