Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bozma kararından sonra 12 sanık yönünden yeniden görülen 28 Şubat davasında, belgelerde sahtecilik olup olmadığının tespiti için tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar verildi. Bu arada mahkumiyetlerde en önemli delil sayılan ve 7 Nisan 1997 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı’nda yapıldığı öne sürülen toplantı tutanağının ne zaman imha ediliğine ilişkin sorusunu cevaplandıran Genelkurmay Başkanlığı, “Arşiv ve kayıtlarda yapılan inceleme neticesinde 7 Nisan 1997 tarihli toplantı tutanağının imhasına ilişkin herhangi bir belge veya tutanağa rastlanmamıştır.” dedi.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü 6’ncı celsesi, heyetin yerini alması sırasında mübaşirin salondaki herkese, “Ayağa kalkın.” komutu vermesiyle başladı.
Davanın 21 Kasım’daki celsesinde sanık avukatlarından Aykanat Kaçmaz’ın “dava dosyasının orijinal delilleri” denilen belgelerin böyük bölümünün Balyoz ve Ergenekon kumpas dosyalarından Word’den PDF’e çevrilerek gönderilen ve sahteliği ispatlanmış belgeler olduğunu belirterek kovuşturmanın genişletilmesini talep etmesi üzerine Mahkeme, sözkonusu belgeleri incelemek üzere Adli Tıp Kurumu, TÜBİTAK, Jandarma ve Emniyet Kriminal laboratuvarlarına ayrı ayrı yazı yazılıp gelecek cevaplara göre bilirkişi incelemesi yaptırılıp yaptırılmayacağının değerlendirilmesine karar vermişti.
Celse arasında diğer kurumlar Mahkeme’ye gönderdikleri cevabi yazıda kendilerinin böyle bir görevi olmadığını bildirirken, Adli Tıp Kurumu tüm dosyayı fiziki olarak ve CD ortamında talep etti.
“Madem Dava Uzayacak”
Mahkeme Başkanı da bugünkü duruşmanın başlangıcında Adli Tıp’ın bu yazısı üzerine Savcı’nın mütalaasını sordu. Savcı, dosyanın CD ortamında ve fiziken gönderilmesi yönünde görüş bildirdi.
Aynı konuda beyanı alınan sanık avukatlarından Aykanat Kaçmaz, daha önce de kovuşturmanın genişletilmesi talebi olduğunu, çoğunun reddedildiğini, ancak dosyadaki delillerin bilirkişiye gönderilmesinin kabul edildiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Madem dava uzayacak, dönemin Milli Güvenlik Siyaset Belgesi de getirtilip naip hakim eliyle incelettirilsin. Ayrıca Refah-Yol Hükümeti’nin cebir ve şiddet kullanılarak istifa ettirildiği öne sürüldüğüne göre, RP ile Doğru Yol Partisi arasında yapılan dönüşümlü başbakanlığa ilişkin iki protokol sözkonusu partilerin ve TBMM’nin arşivinden getirtilsin. Merhum Erbakan, Tansu Çiller ve merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun hükümetin istifasını açıkladığı canlı yayınlanan basın toplantısının kaydı da incelensin.”
Av. Kaçmaz’ın bu talepleri üzerine Mahkeme Başkanı Yaşar Sezikli, Erbakan, Çiller ve Yazıcıoğlu’nun basın toplantısının dosyada olduğunu belirterek “Duruşmaya dosyayı okumadan çıktığımızı mı sanıyorsunuz?” dedi.
Av. Kaçmaz da, “İsteme değil, o kaydın huzurda izlenmesini talep ediyorum. Evet, dosyada var; ama gerekçeli kararda o toplantıya ilişkin tek satır yok.” karşılığını verdi.
Yurtdışına çıkış yasağı olan 4 sanığın avukatları ise müvekkillerine uygulanan bu yasağın kaldırılması talebinde bulunurken Av. Akın Şenol, 7 Nisan 1997’de yapıldığı iddia edilen ve askeri yazışma kurallarına uygun olmayan toplantı tutanağının bir askeri bilirkişiye incelettirilmesini istedi. Avukatlar, sözkonusu toplantıya ilişkin Genelkurmay’dan gelen cevabın, böyle bir toplantı yapılmadığı ve tutanağın sahte olduğu yönündeki savunmalarını doğruladığını da vurguladı.
Yaklaşık yarım saat süren duruşma sonunda Mahkeme Başkanı Yaşar Sezikli, dava dosyasının Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesinin kararlaştırıldığını, kovuşturmanın genişletilmesine ilişkin diğer taleplerin reddedildiğini bildirdi. Başkan Sezikli, 4 sanığın yurtdışı yasağının kaldırıldığını ve “duruşmayı takip” şeklinde adli kontrol uygulanacağını da bildirdi.
Duruşma 9 Ekim’e ertelendi.
Müyesser YILDIZ
21 Mart 2023