“Muhacir-ensar” edebiyatıyla, “Dükkan senin.” dercesine ülkemize milyonlarca sığınmacı dolduruldu.
“Mevla istikametinizi bozmasın, emeklerimizi zayi etmesin. Birilerinin kalkıp ülkemize hicret eden ama Suriye ama Afganistan ama Irak, İran, fark etmiyor. Biz, muhacirlik ve ensar olma kabiliyetinin ne olduğunu en iyi bilen bir kültürün mensuplarıyız.” diye buyurdular…
“Kendileri arzu ettikleri zaman vatanlarına dönebilirler, ama biz onları asla bu topraklardan kovmayız ve kovmayacağız… Kapımız açık onlara, ev sahipliğimizi yapmaya devam edeceğiz ve onları katillerin eline, kucağına atmayacağız… Bu yardımseverliği yapıyorsak yapmaya devam edeceğiz. Zekattan, sadaka-ı cariyeden bu millet anlar… Biz bu yolda aynen yürümeye devam edeceğiz.” diye kestirip attılar…
Sonuç?
Daha ülkemizde başta Suriyeli, Afgan olmak üzere ne kadar sığınmacı olduğu bile bilinmezken; Basra harap edildikten sonra, şimdi bir yandan kapı kapı dolaşılıp sığınmacıların bildirdikleri adreste olup olmadığına bakılıyor, bir yandan da Esad’la görüşmenin yolları aranıyor.
Taliban Ölüm Emri Verdi
Yok, konumuz sığınmacı/göçmen sorunu değil; 4 yıl Harbiye’de eğittiğimiz Afgan askerlerin hali.
Devletimiz, “dost ve müttefik 22 ülkenin misafir öğrencilerinin 1 yıl hazırlık eğitiminin ardından Kara Harp Okulu’nda Harbiyelilerle birlikte 4 yıl boyunca eğitim ve öğretim görerek, temsil ettikleri ülkeler ile ülkemiz arasında dostane ilişkilerin güçlenmesine önemli katkılar sağlamasıyla” övünüyor.
Sık sık “üç kıtanın subaylarının Harbiye’de yetiştiği” şeklinde haberler yapılarak Türkçe’yi ana dili gibi konuşan yabancı subayların ilerleyen yıllarda Türkiye’ye gelerek ülkelerinin ataşeliklerinde çalıştığı anlatılıyor.
İşte ülkemize öğrenci gönderen bu dost ve müttefik ülkelerin arasında Afganistan da var – daha doğrusu vardı.
2021’de ABD’nin Afganistan’ı Taliban’a teslim etmesinden sonra yeni yönetim, Türkiye’yle 2003’te imzalanan Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşmasını devam ettirmedi.
Haliyle ülkemize gelmiş olan öğrencilerin akıbeti merak konusu oldu. Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri, “Gerek ikili anlaşmalar gerekse NATO anlaşmaları kapsamında yurdumuza gelen Afgan askeri öğrenciler var. Bunlardan bir kısmı mezun olurken bir kısmının eğitimi sürüyor. Eğitimi devam eden askeri öğrencilerin durumuyla ilgili başlatılan çalışma devam ediyor.” açıklamasını yaptı.
Böyle de oldu; anlaşmanın iptali öncesinde gelen Afgan öğrencilerin Kara Harp Okulu’ndaki eğitimi sürdü ve peyderpey mezun oldular.
O anlaşma kapsamında eğitim gören son 7 Afgan öğrenciye de bu Ağustos’ta teğmen rütbesi takılacak.
Normali, mezun olan teğmenlerin ülkesine dönmesiydi, değil mi?
Ama öyle olmadı. Taliban’ın haklarında ölüm emri verdiği duyulup çeşitli infaz görüntüleri de yayınlanınca bu teğmenler Afganistan’a dönemediği gibi, geçmişte mezun olup dönmüş olan 37 subay ve aileleri Türk Ataşeliği’ne başvurup Türkiye’ye gelmek istediğini bildirdi. Konu Dışişleri Bakanlığı’na iletildi, ama kısa sürede binlerce Afgan genç erkek İran sınırından ülkemize yığılırken bu subaylar ve aileleriyle ilgili herhangi bir girişimde bulunulmadı.
“TSK Mahcup Olmasın”
Taliban rejiminin gelmesinden sonra ülkemizde okumaya devam eden 25-30 öğrencinin durumuna dönersek;
2021’de mezun olanlardan 4’ü devletin önemli bir kurumuna alındı, ama diğerleri adeta kaderleriyle baş başa bırakıldı.
Büyük bölümü kendi imkanlarıyla başka ülkelere giderken, 10 civarında teğmen yine kendi imkanlarıyla alabildikleri ikamet izniyle Türkiye’de kaldı. İkamet izni bittiğinde ise sınırdışı edilecekler.
Nitekim devreleri üsteğmen olan bir Afgan, ikamet izni bittiği için geçen hafta geri gönderme merkezine götürüldü. Hal çaresi bulunmazsa, 1 hafta içinde sınır dışı edilecek.
Yine ikamet izniyle kalan ve devreleri üsteğmen olan bir başka Afgan’ın İstanbul’da dönercilik yaptığını öğrendik.
Geçen yıl Erdoğan’ın katıldığı törenle Kara Harp Okulu’ndan mezun olan, ama şimdi İstanbul’da garsonluk yapan bir teğmene ulaştık. Bakın neler anlattı:
“Durumumuzu Alay Komutanımıza, Okul Komutanımıza söyledik. Rektörle konuşuldu. ‘Halledeceğiz.’ dediler, ama çok da dikkate almadılar. Biz geçen yıl okuldan mezun olurken, 15 gün misafirhanede kalmamıza izin verdiler. Bu arada ikamet izni aldık, ondan sonra ‘Gidin.’ dediler. Bence yüksek makamlar durumumuzu bilmiyor. Hepimiz asgari ücretle kaçak çalışıyoruz. Benim de ikamet iznim 1 ay sonra bitiyor. Uzatamazsam sınırdışı edileceğim. Bu yıl mezun olacak 7 arkadaşımız da ne yapacağını bilmiyor.”
Bu teğmenden garsonluk yaparken çekilmiş bir fotoğrafını göndermesini istediğimizde ise ne cevap verdi biliyor musunuz? Şunu:
“Subay gururumuz var, devre arkadaşlarımın görmesini istemem. Kimseye subay olduğumu söyleyemiyorum. Ayrıca TSK da mahcup olur.”
4 yıl Harbiye’de okumuşlar… Mükemmel Türkçe biliyorlar… Pekala vatandaşlığa alınıp burada yaşamalarına izin verilebilir, hatta çeşitli kurumlarda görevlendirilebilirler.
Ama anlaşılan o ki; milyonları ülkemize sığdıranlara, şu 10-15 Afgan subayı fazla geliyor!..
Müyesser YILDIZ
8 Temmuz 2024
12punto link: https://12punto.com.tr/yazarlar/muyesser-yildiz/donerci-ustegmen-garson-tegmen-43399