İçeriğe geç

PKK Açılımına Destek Yüzde 75.9’muş… Şunları da Sorsanız Ya!..

İktidarın “terörsüz Türkiye” diye sunduğu “Devlet-teröristbaşı” açılımına destek veren siyasilerin ağızlarına pelesenk ettiği söz şu: “Şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek; şehit yakınlarımız ve gazilerimizi incitecek hiçbir girişime bugüne kadar müsaade etmedik; bundan sonra da asla müsaade etmeyiz.”

Şehitlerimiz ne kadar umurlarında, birkaç örnek verelim.

Malûm, geçen hafta 251 vatandaşımızın şehit düştüğü 15 Temmuz darbe teşebbüsünün 9’uncu yıldönümüydü. İktidar, 15 Temmuz’un arkasında ABD’nin olduğunu, finansörlüğünü de Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) yaptığını söyledi durdu. Buna rağmen ABD’yle ilişkilerine bir gün bile halel getirmediler, BAE ile de birkaç yıl sonra kucaklaştılar.

Bu yıldönümünde ne oldu? 1 gün sonra BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan Saray’da ağırlandı… 7 anlaşma imzalandı… Erdoğan, BAE ile ticaret hacminde 40 milyar dolara ulaşmaktan söz etti… Daha önce BAE’ye 15 Temmuz davası açılmasını isteyen ve Al Nahyan’ı “şerefsiz” ilân eden iktidarın gazetelerinden birisi de bu ziyareti “Stratejik ortaklık zirvesi” diye manşet yaptı!..

Aybüke ve Necmettin Öğretmenlere de Drone mu Çarptı?

Dün, Kıbrıs Barış Harekâtı’mızın 51. yıldönümüydü. Ama Enosis planlarıyla mücadelemiz 1960’lı yıllarda başlamıştı. İşte 1964’teki Erenköy direnişi sırasında Rumlar hava pilotumuz Cengiz Topel’i işkenceyle şehit etti.

Cengiz Topel’in adı, birçok yerde olduğu gibi Hakkari Yüksekova’daki bir caddeye verilmişti.

Devlet-teröristbaşı” açılımının ardın DEM’li Yüksekova Belediyesi, o caddeden şehidimizin adını kaldırıp Sırrı Süreyya Önder’in adını verdi de, tek bir yetkilinin gıkı çıkmadı. Sağolsun BBP’li Sivas Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun tepki için bir caddenin ismini Cengiz Topel olarak değiştirdi, ama bu Yüksekova’daki edepsizliği telafi etmez ki!..

Devam edelim.

3 Mayıs’ta Irak’ın kuzeyinde şehit düşen Uzman Çavuş Önder Özen için şehadetinin 40’ıncı gününde düzenlenen mevlid-i şerife il protokolünden kimse katılmadı. Babası Hasan Özen de, “Biz çok üzüntü yaşadık. Ülkemiz için mücadele eden oğlum 40 gün içinde unutuldu. Hiçbir yetkili gelmedi.” sözleriyle sitem etti.

Başka?

PKK mağarasında 12 askerimizi şehit verdiğimiz gün Erdoğan, DEM’li İmralı ekibiyle “açılımı” konuştu!..

Başka?

9 Haziran Aybüke Yalçın, 14 Temmuz da Necmettin Yılmaz öğretmenlerin 8’inci ölüm yıldönümüydü. Her ikisinin katili de PKK’ydı.

Batman Kozluk’ta şehit edilen Aybüke öğretmenin anmasında babası Sadık Yalçın, şunları söyledi:

Bize 8 yıldır bu acıyı yaşatanlar soysuzdur. Soyu olamayanın ne vicdanı, ne merhameti ne de vatanı olur. Onlara lanet olsun. Şanlı askerimiz, polisimiz onlara mücadele ediyor.”

Ya yetkililerimiz, onlar Aybüke öğretmeni, ama illa da PKK’yı hatırladı mı?

Bu yılki anma törenine Vali Yardımcısı, Kargı Kaymakamı, Osmancık Belediye Başkanı ve İl Milli Eğitim Müdürü katıldı.

Oysa geçen yılki anmada, Kozluk’taki vatandaşlar Aybüke öğretmen için yürüyüş yapıp ellerinde Türk bayraklarıyla, “Türk-Kürt kardeştir, PKK kalleştir.”, “Kahrolsun PKK.”, “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları atmıştı. 2023’teki anmaya ise AKP Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya katılmış ve “Erdoğan’ın liderliğinde teröre ve teröristlere geçit verilmediğini” anlatmıştı.

Ankara’dakiler mi?

Milli Eğitim Bakanı, İçişleri Bakanı, eski Başbakan Binali Yıldırım ve bazı MHP’liler Aybüke öğretmeni hatırlasa da dilleri “PKK” veya “terör örgütü” demeye varmadı.

Henüz 8 aylık öğretmenken Pülümür’de PKK’lı teröristlerce aracı yakıldıktan sonra kaçırılan ve öldürülen Necmettin Yılmaz’ın anmasında da benzer manzaralar yaşandı. Mezarı başındaki programa katılan Gümüşhane Valisi, “Evlâdımızı şehit ettiler” dedi, ama kimin şehit ettiğini söylemedi… Oysa geçen yılki törende dönemin Valisi, “Evlâdımız maalesef PKK’lı teröristler tarafından şehit edilmiştir… Acımız da taze, PKK terör örgütüne karşı olan kinimiz de taze.” diye konuşmuştu.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Necmettin öğretmeni de “PKK” ve “terör” olmadan andı… Neyse ki, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya “hain teröristler” diyebildi… Geçmiş yıllarda her iki öğretmenimizi anarken gümbür gümbür, “terör örgütü PKK”, “hain terör örgütü” ifadelerini kullanan Erdoğan’dan ve Bahçeli’den ise hiç ses çıkmadı.

11 Temmuz “Milli” Gün mü?

Bir başka önemli konuya geçelim.

İlk açılım sürecinde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin nasıl direndiği ve neler söylediği dün gibi aklımızda.

2013’te dönemin Başbakanı “bayrak asma kampanyası” düzenlediğinde de, “Hem İmralı canisiyle Türk milletini müzakere edecek, ev hapsi için fırsat kollayacak, Türkiye’yi bölmek için PKK’ya kucak açacaksın; hem de Türk bayrağına sahip çıkacaksın… Sen git de İmralı canisinin posterlerini, PKK’nın kanlı paçavralarını sokaklara, meydanlara ve evlere asanlara huşu ve hayranlık içinde bak. Sana bundan başkası yakışmaz, sana bundan başkası şık düşmez.” demişti.

Bunu hatırlamamızın sebebi mi?

Malûm, 11 Temmuz’da bölücü terör örgütü yeni açılım şovu için sembolik olarak 30 silah yaktı. Erdoğan da bir gün sonra şu çağrıda bulundu:

Hamdolsun 41 yıllık parantez kapanmaktadır. Milletimizin fertleri arasına örülen terör duvarı yıkılmaktadır. Bırakınız tedirgin olmayı, aziz milletimizin her bir ferdi bu tablodan dolayı sevinmeli, bayram etmeli, Türkiye’nin her sokağı, caddesi, her hanesi ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalıdır.”

Bunun üzerine birçok kamu kuruluşu bayrak astı. Şaşırtıcı olan en çok şehit veren TSK, Jandarma ve Emniyet’in de anında tüm binalarını bayrakla donatmasıydı. MSB, Genelkurmay ve Kuvvet Komutanlıkları 15 Temmuz anması da geçtikten sonra bayrakları kaldırdı, ama diğer kurumlarda duruyor.

Bu ayrıntıya dikkat çekmemizin sebebi şu: Türk Bayrağı Kanunu ve Tüzüğü’ne göre; milli günler, kurtuluş ve Atatürk’ü anma günleri dışında bayrak çekilmesi veya konulması mahalli mülki amirinin iznine bağlı. Bir de, “milli spor karşılaşmalarında ve milli gelenekler gerektiriyorsa törenlerde ve düğünlerde bayrak kullanılabileceği” öngörülüyor.

Şimdi, “Bölücü terör örgütünün 30 silah yakması milli gün mü sayılıyor?” diye sorsak, birileri kızar mı ki?!

Bahçeli’nin Soruları

Yeni ortakları DEM, “terörsüz Türkiye” adını bile kabul etmezken, AKP de MHP de, milletin “Terörsüz Türkiye” sürecini desteklediğini savunuyor. Hatta AKP Başkanvekili Efkan Ala geçenlerde oran verdi; yaptırdıkları anketlere göre, toplumun yüzde 75.9’u süreçten memnunmuş ve vatandaş, “bir an önce bu meseleyi çözün” diyormuş. Terörün bitmesini kim istemez ki; bu oran bile az, ama mesele “nasıl”ında.

Bahçeli’nin 2013 açılımındaki sözleriyle izah edelim. Dedi ki;

Başbakan Erdoğan’ın barış ve çözüm umduğu, kapısında kul köle olduğu canibaşı ve çetesi Türk milletinin bir numaralı düşmanıdır… İmralı canisi Kürt kökenli vatandaşlarımın lideri değildir, olamayacaktır… AKP’ye yardım ve yataklık yapan yandaş anket kuruluşları, asıl maksadı gizlemeden direk soru sormuş olsalardı, mesela İmralı canisiyle görüşmelere ne diyorsunuz ya da PKK’yla görüşmeleri kabulleniyor musunuz deselerdi, biliniz ki, yayınlanan anketlerde milletimizin bu rezil süreci tamamıyla reddettiği ortaya çıkacaktı.”

O sorulara şunları ilave edelim:

“Teröristbaşını ‘kurucu önder’ sayıyor musunuz?.. Sadece teröristbaşının değil, tüm PKK’lıların özgürleştirilmesini ve siyaset yapmasını istiyorlar… Lozan’ı değil, Sevr’i istiyorlar… Devlete ortak olmak istiyorlar… Millet ve dil birliğimizin bozulmasını istiyorlar… Terörle mücadele edenlerden hesap sorulmasını istiyorlar… Suriye’deki sözde PKK yönetimini tanımamızı istiyorlar… Ne dersiniz, kabul edelim mi?”

Millete bir de bunları sorun, bakalım yüzde kaç destek çıkacak!..

Müyesser YILDIZ
21 Temmuz 2025

12punto link: https://12punto.com.tr/yazarlar/muyesser-yildiz/pkk-acilimina-destek-yuzde-759mus-sunlari-da-sorsaniz-ya-93879

Kategori:Uncategorized