Ağrı Diyadin’de yaşanan çatışmayla ilgili pek çok şey söyleniyor, görünürde iktidar HDP-PKK’yı, HDP-PKK da iktidar ve TSK’yı suçluyor. Ama biz bir başka ayrıntıya dikkat çekmek istiyoruz.
Bundan önce 2013 yılında Dışişleri ve Genelkurmay arasında Ege-Yunanistan sorunları konusunda yaşanan şu gelişmeleri hatırlamamız gerekiyor:
– Dışişleri Dışişleri Bakanlığı’nın internet sayfasından Yunanistan bölümü kaldırıldı.
– Genelkurmay Başkanlığı, Yunanistan’ın kara sularımızı ihlallerini 30 Haziran 2013’ten, Ege-Akdeniz eğitim ve tatbikat uçuşlarımıza müdahalesini 1 Temmuz 2013’ten ve Yunan uçaklarının, Türk hava sahası ihlallerini 11 Temmuz 2013’ten itibaren duyurmamaya başladı.
Yandaş medyaya göre, Genelkurmay’ın bu yeni uygulamasının sebebi, “Yunanistan’ın ihlallerinin bıçak gibi kesilmiş” olmasıydı. Artık iki ülke arasında “diplomasi” devredeydi.
Gerçek hiç de öyle değildi. Yunanistan çatır çatır ihlallerini sürdürüyor, bunu da kendi Genelkurmay sitesinden yayınlıyordu. Halen de böyle.
Olay şuydu; Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay’ın bunları duyurmasından rahatsız olmuş ve “Artık ihlâlleri biz duyuralım” demişti.
Sebebine gelince; Sadece Yunanistan değil, başka ülkeler de ihlâllere başlamıştı, bunlar da yayınlandığında, “sınırlarımızın delik-deşik olduğu” görülecekti.
Genelkurmay, Dışişleri’nin bu talebine bir süre uydu. Ama baktı ki, Dışişleri duyuru muyuru yapmıyor, ihlâlci ülkelere nota verilip, verilmediği bilinmiyor, bir ara formül buldu. İhlâlleri özel bir başlık altında değil, “güncel duyurular” arasında kamuoyuyla paylaşmaya ve “Tedbir için Dışişlerine bildirilmiştir” demeye başladı.
-PKK Eylemlerini de Duyurmayın-
Genelkurmay’ın uzun bir süredir tüm PKK eylemlerini de gününü gününe duyurduğu biliniyor.
Yakın zamanda güvenilir askeri kaynaklardan, iktidarın bu haberlerden de rahatsız olduğunu, “duyurmayın” talebinde bulunduğunu öğrendik.
Şimdi Ağrı Diyadin’de yaşanan çatışmadan sonra “detay” gibi görünen iki olaya bakalım.
Çatışmayla ilgili ilk açıklamayı, Davutoğlu’ndan da önce görevden ayrılmış olan ve Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen İçişleri eski Bakanı Efkan Ala yaptı. Genelkurmay’ın konuyla ilgili detaylı açıklamaları ise pek çok kesimde rahatsızlık yarattı.
Ve bugün Erdoğan’ın Sabah Gazetesi’nde de çatışma haberi içerisinde şu satırlar yer aldı:
“Bu arada terörle mücadele, sınır güvenliği ve iç güvenlik konularında farklı kurumların açıklama yapması üzerine bir koordinasyon sistemi oluşturuldu. Bundan sonra güvenlik konularında açıklamaların TSK üzerinden değil, İçişleri Bakanlığı üzerinden yapılacağı öğrenildi.”
Haberin askeri çevrelerde de şaşkınlıkla karşılandığını ve böyle bir hazırlıktan haberdar olmadıklarını belirtelim.
Yunanistan örneğindeki gibi, yeni bir “susturma” hazırlığı mı söz konusuydu?
“Olabilir” cevabını aldık.
Peki adres? Başbakan Davutoğlu, HDP eşbaşkanı Demirtaş’ın eleştirilerine cevap verirken, “Siyasi irade ne diyorsa, TSK o emre itaat eder. Milli iradeye saygı gösterir” demişti. Acaba bu aynı zamanda TSK’ya “sus” deyince, susması mesajı mıydı?
Askeri çevrelerden aldığımız izlenim, PKK duyurularından rahatsızlığın, Davutoğlu’ndan ziyade Erdoğan ve çevresinden kaynaklandığı yönünde.
Erdoğan PKK için de, “Ne istediler de vermedik” dememiş miydi?
Şimdi Ağrı-Diyadin olayından da Genelkurmay’ın en azından seçime kadar “susturulması” çıkar ve bu sayede PKK eylemleri “bıçak gibi kesilmiş” olursa, şaşmayalım!..
Foça ve Paşakapısı’na kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
13 Nisan 2015
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/tskya-sus-emri-1304151200.html