Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan operasyonunu yaptıktan sonra bu davanın hem sanığı hem de gizli tanığı olan Serdar Sertçelik’in yurtdışına firarında ihmalleri olduğu suçlamasıyla haklarında dava açılan polislerin yargılanmasına devam edildi. Sanıklardan eski Ankara KOM Şube Müdürü Kerem Gökay Öner’in avukatının, Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç ve Ayhan Bora Kaplan soruşturmasını yürüten Savcı Mustafa Kaya’nın tanık olarak dinlenmesi ve haklarında soruşturma açılması yönündeki talebi bu aşamada reddedilirken, sanık polislerin yurtdışına çıkış yasağı kaldırıldı.
13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen, 6’sı emniyet mensubu 11 sanıklı davanın bugünkü üçüncü celsesine sanıklardan 6’sı ile avukatları katıldı. Duruşmanın başlangıcında dosyaya gelen evrakları okuyan Mahkeme Hakimi, Macaristan’da tutuklu olan gizli tanık Serdar Sertçelik’in durumu ile ilgili olarak Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen yazıya cevap verilmediğini bildirirken, Sertçelik için önce “sanık” ifadesini kullandı, ardından “‘Adı geçen’ diyelim.” şeklinde düzeltti.
Bu arada Hakim’in telefonu çaldı. Telefonu açan Hakim, “Yanlış. Ben duruşma yapıyorum. Telefona dikkat edin.” karşılığını verdikten sonra da, “Nereden buluyorlarsa, rastgele arıyorlar.” dedi.
Savcıyla Samimiyetten
Sanıklar ve avukatlarının taleplerinin alınması aşamasında Komiser Ufuk Gültekin, Serdar Sertçelik hakkında düzenlenen “Gözaltına alınmasında sakınca vardır.” şeklindeki rapora ilişkin olarak Savcı Mustafa Kaya ile yaptıkları WhatsApp yazışmalarını sunup söz konusu talimatı Savcı Kaya’nın verdiğini, kendisinin görev alanına girmediği için de bu talimatı Komiser Gökhan Karaca’ya ilettiğini söyledi.
Bunun üzerine Mahkeme Hakimi, “Seninle niye böyle bir yazışma yapıldı?” diye sordu. Ardından şu diyalog yaşandı:
U. Gültekin: Savcı Bey’le çok önceden beri çalışıyoruz. İrtibatımız var. Müdür şubeye sonradan geldi.
Hakim: Aranızdaki samimiyetten mi kaynaklanıyor?
U. Gültekin: Kesinlikle. Benim tek şeyim, mesajı ilettim.
Ufuk Gültekin, WhatsApp yazışmalarının Ayhan Bora Kaplan ve örgüt mensuplarının eline geçtiğini belirtince de Hakim, bununla ilgili soruşturma başlatıldığını söyledi.
Sanıklardan Ramazan Kubat’ın sadece şahsi bilgilerinin değil, tüm şirket hesaplarının orada kayıtlı olması nedeniyle telefonunun iade edilmesini istemesi üzerine de Hakim, “Herkes bir şey istiyor. İşte o yazışmalar. Katibimiz, müdürümüz hakkında soruşturma açıldı.” diye konuştu.
“Avukat Hanım Sen Çok Konuşuyorsun”
Soruşturma aşamasında itirafçı olan ve meslektaşı diğer sanıkları suçlayan eski KOM Müdürü Kerem Gökay Öner, “Devletin memuru olarak karşınızdayım. Amirlerimin verdiği emirleri yerine getirdim. Bunun dışında gayrı kanuni hiçbir şey yapmadım.” demekle yetinirken, avukatı Suna Öztaşdönderen, dosyanın aydınlatılması için Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç ve Ayhan Bora Kaplan soruşturmasını yapan Savcı Mustafa Kaya’nın dinlenmesini, gerekirse haklarında soruşturma açılmasını isteyip şunları söyledi:
“Kerem Gökay Öner’e görevini yaptırmadılar. Personel alımına izin vermediler. WhatsApp yazışmalarında gördük; ast-üst ilişkisi yerle yeksan olmuş. Tüm bunları bir müdürün bilmemesi mümkün değil. Şevket Demircan, Ayhan Bora Kaplan operasyonu nedeniyle maaş taltifi almış; ama benim başarılı müvekkilim almamış. Müvekkilim bu kadar dışlanmış. Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılarak kimlerin taltif aldığı sorulsun. Engin Dinç, müvekkilime, ‘Benim de senin hakkında bildiklerim var, ama bunları hiçbir yerde dile getirmedim.’ diyor. Gelsin, bu bildikleri neyse burada açıklasın. Serdar Sertçelik için o rapor alınmasa firar edemezdi. ‘Savcı istedi, yaptım.” veya ‘Benim haberim yoktu.’ demek olmaz.”
Hakim, Av. Öztaşdönderen’in savunmasını, “Bu kadar kafi Avukat Hanım, sen çok konuşuyorsun.” sözleriyle kesti.
Sanıklardan eski KOM Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın avukatı Recep Öksüz ise dosyanın tekamül ettiğini, Savcı’dan mütalaası alınarak müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.
Sanıklar Gökhan Karaca, Ufuk Gültekin ve Metehan İlkyaz’ın avukatları da yapılan disiplin soruşturması sonucunda İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun, “disiplin cezası verilmesine yer yok” kararı verdiğini bildirip bu raporların Mahkemeye getirtilmesini istedi.
Metehan İlkyaz’ın avukatı, ayrıca müvekkilinin Adli Emanetteki cep telefonu ile üç silahının verilmesini talep edince Hakim, “Müvekkilin demin sadece telefonunu istedi. Silahlardan vaz mı geçti?” diye sordu. Avukatlar, o talebin Metehan İlkyaz’a değil Ramazan Kubat’a ait olduğunu bildirdi.
Sanıklar Değil Ama Avukatları Tartıştı
Beyanların tamamlanmasının ardından Savcı’dan mütalaası soruldu. Savcı, Hakim’in de hatırlatmalarıyla; Adli Emanetteki telefonların iadesi taleplerinin reddiyle, sanıkların yurtdışı çıkış yasağının devamı yönünde mütalaa verdi.
Mütalaanın ardından Hakim, sanıklar Murat Çelik, Kerem Gökay Öner, Şevket Demircan, Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz’ın yurtdışı adli kontrolünü kaldırırken, Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç ve Savcı Mustafa Kaya’nın tanık olarak dinlenmesi talebinin bu aşamada reddine karar verdi.
Hakim ara kararları açıklarken sanıklardan eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik’in avukatı, “Müvekkilim, Kerem Gökay Öner’in yanındayken Savcı Mustafa Kaya ile görüştüğüne şahit olmuştur. Bu yüzden baz kayıtlarının alınarak dosyaya sunulmasını istiyorum.” dedi.
Bunun üzerine Kerem Gökay Öner’in avukatı Suna Öztaşdöndüren, “Murat Çelik defaatle telefon değiştirdiği için çok zor; ama Mustafa Kaya dinlendiğinde en çok kimlerle görüştüğü ortaya çıkar. Ayrıca müvekkilim sadece bu dosyada görevli değildi; pek çok terör, FETÖ davasında görevliydi. Savcı ile görüşmesi çok normal.” karşılığını verdi.
Sonrasında iki avukat arasındaki tartışma çıkınca diğer avukatlar, “Bunlar dosyaya bir şey katmaz. Yapmayın meslektaşlarım, etik değil.” diye müdahale ederken Hakim de Av. Öztaşdöndüren’e, “Heyecanlanma” uyarısında bulundu.
“Ben de Yargıtay’a Seçilmedim”
Tartışmaların devamında Av. Suna Öztaşdöndüren, kimlere taltif verildiği konusunda Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılmasında ısrar edince Hakim bu defa, “Ben Yargıtay’a üye seçiminde ilk üçün içindeydim. Seçmediler. Şimdi ‘Beni niye seçmediler?’ diye mi soracağım?” şeklinde tepki gösterdi. Av. Öztaşdöndüren, “İnşallah seçilirsiniz.” karşılığını verince de Hakim, “Nefsimi okşama şimdi.” dedi.
Duruşma 17 Eylül’e ertelendi.
Müyesser YILDIZ
29 Ocak 2025