Erdoğan, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in oluşturduğu BRICS’in özel davetlisi olarak Güney Afrika’da.
İktidar medyası, bu ziyarete ilişkin çeşitli haberler yaptı, yapıyor. Erdoğan’ın, “Güney Afrika’daki FETÖ okullarının kapatılmasını veya Türkiye’ye devredilmesini isteyeceği” bildiriliyor.
Benim dikkatimi çeken ise iki gün önce Akşam’ın manşetten verdiği, “Bir dosya da Güney Afrika’ya” başlıklı haberdi. Erdoğan’ın ziyaretinin, bu ülkede yuvalanan örgüt elebaşlarının iadesi için önem taşıdığının belirtildiği haberde, “FETÖ”nün hangi isimlerinin Güney Afrika’da olduğu fotoğraflarıyla birlikte anlatıldı. Sözde MİT imamı Murat Karabulut da sayılan bu isimler arasındaydı.
-Karabulut’tan Sonraki İmam Kim?-
Önce Murat Karabulut kim, onu hatırlatalım.
Nisan 2007 yılında sözde emniyet imamı “Kozanlı Ömer” kod adlı Osman Hilmi Özdil’le birlikte ABD’ye gittiklerinde havaalanında FBI tarafından sorgulanan, üzerlerinde sonraki yıllarda yapılacak olan Ergenekon, Balyoz ve 28 Şubat kumpaslarında yargılanacak bazı isimlere ilişkin şifreli notlar bulunan ve kod adı “Sinan” olan kişi. Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın da 2010’da hem “Kozanlı Ömer”, hem Murat Karabulut hakkında savcılara ve dönemin yöneticilerine bilgi verdiği, ayrıca “Haliç’te Yaşayan Simonlar” adlı kitabında bu isimleri deşifre ettiği biliniyor.
Özetle Karabulut ismi 2007, en geç 2010’da öğrenildiğine göre, MİT imamının değiştirilmiş olması gerekiyor, değil mi?
Öyle de olmuş. Nereden biliyoruz?
17/25 Aralık’tan sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı “FETÖ çatı yapılanması” soruşturmasından. Bu “gizli” soruşturma sırasında iktidar medyası il, bölge, ülke imamlarını adları ve fotoğraflarıyla çarşaf çarşaf yayınladığı için çok büyük bölümü daha iddianame çıkmadan çoktan firar etmişti.
15 Temmuz darbesinden 1 ay önce tamamlanıp, mahkemeye sunulan iddianamede, “FETÖ’nün, TSK’da darbe yapacak güce ulaştığı” belirtildiği halde kimsenin kılı kıpırdamadı. Ancak 15 Temmuz’dan sonra dikkat çeken iddianamede, “FETÖ’nün MİT’teki Örgütlenmesi” de yer alıyordu. Bu bölümü iddianameden aynen aktaralım:
“Mahrem yerlerden biri olarak kabul edilen Milli İstihbarat Teşkilatında da FETÖ ciddi bir örgütlenmeye sahiptir. Ancak bu örgütlenmenin boyutları ve kimlerin bu yapıya mensup olduğu, kurumun niteliği nedeniyle oldukça zordur. Kurumda FETÖ’nün örgütlü bir yapısının olduğu, buraya müstakil bir imam tayin edilmesinden anlaşılmaktadır. Milli İstihbarat Teşkilatına emniyetten ve TİB gibi başka kurumlardan geçen bazı FETÖ mensubu kamu görevlileri bulunmaktadır. Örgüt, Milli İstihbarat Teşkilatından sorumlu müstakil bir imam tayin etmiştir. Doktor Sinan kod adlı Murat Karabulut, MİT’ten sorumlu FETÖ imamı olarak uzun süre görev yapmıştır. ABD’de yakalanan, daha sonra kimliğinin deşifre olması üzerine bu göreve Harun Doğan getirilmiştir. 17 Aralık 2013 günü emniyetten sorumlu imam Abdullatif Tapkan ile birlikte ABD’ye gidip operasyon talimatını alanlardan biridir.”
Öğreniyoruz ki, MİT’in son sözde imamı Harun Doğan’mış.
Harun Doğan kim; Hakkında hemen hiçbir şey bilmiyoruz. Sadece “FETÖ çatı” soruşturması sürerken, iktidar medyasında adı iki kez geçti.
Ekim 2015’te Selam Tevhid soruşturmasına ilişkin bir haberde, “FETÖ”nün İsrail’e gidecek Mavi Marmara gemisine yönelik planı anlatılırken, “Örgütün MİT abisi Harun Doğan, gerekli lojistiği verebileceğini ifade etti” cümlesi yer aldı.
Ocak 2016’daki “Ankara’yı sarsan FETÖ belgesindeki 30 isim” başlıklı bir başka haberde de Ankara’da soruşturulmasına karar verilen Fetullah Gülen, Kemalettin Özdemir, Osman Hilmi Özdil, Osman Karakuş, Murat Karabulut, Ramazan Akyürek, İlhan İşbilen’in yanısıra Harun Doğan’ın ismi yer aldı ve Doğan için, “Cemaatin MİT abisi olduğu iddia ediliyor” denildi.
-O İmam Hakkında Ne İşlem Yapıldı?-
Gazete haberleri bir yana, “FETÖ çatı iddianamesinde” Harun Doğan’ın MİT imamı olduğu açıkça yazıldı mı, yazıldı.
Erdoğan’ın eski imam Murat Karabulut’u Güney Afrika’dan isteyeceği bildiriliyor da peki son imam olan bu kişi hakkında ne gibi bir işlem yapıldı ve nerededir, bilen var mı?
Sıkı durun; Harun Doğan iddianamede adı geçtiği halde FETÖ çatı davasında değil sanık, şüpheli bile yapılmadı. Aranmadı, ifadeye çağrılmadı.
Aynen Adil Öksüz olayında olduğu gibi.
Bilindiği gibi, aynı iddianamede “2015 itibarıyla örgütün Deniz Kuvvetleri sorumlusu” olduğu tespitine yer verildiği halde Öksüz de aranmamış, ifadeye çağrılmamış, ancak 15 Temmuz darbe teşebbüsünde gündeme gelip, firar ettikten sonra dosyası “FETÖ çatı davasıyla” birleştirilmişti.
İddianameyi hazırlayan savcı ve polislerin bu garabeti, “Adil Öksüz ismi TSK’yla ilgili hazırlayacağımız ikinci iddianamede yer alacaktı, ama 15 Temmuz oldu” diye açıkladığını kaydedip, yeniden Harun Doğan meselesine dönelim.
“Hakkında MİT imamı olduğuna dair somut bilgi-belge bulunamamış, o yüzden sanık veya şüpheli yapılmamış” denilebilir.
Maalesef öyle değil.
Çünkü bu davada 5 ay önce verilen 217 sayfalık savcılık mütalaasında da iddianamedeki, “FETÖ’nün MİT’teki Örgütlenmesi” başlıklı bölüm yazım hataları dahil aynen tekrarlandı.
Yani Harun Doğan’ın MİT imamı olduğu savunulduğu halde adı, “Hakkında yakalama veya yoklukta tutuklama kararı bulunan, yurt dışında olmaları nedeniyle kırmızı bültenle aranıp, adresi tespit edilenler yönünden iade işlemleri sonuçlanmayan ve halen kaçmakta olmaları nedeniyle savunmaları tespit edilemeyip, dosyası ayrılan” 67 sanık arasında yer almadı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “FETÖ çatı davası” 8 Haziran’da sonuçlandı. Tutuklu 7 sanıktan 4’ünün ağırlaştırılmış müebbet, 3’ünün 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı nihai kararda da Harun Doğan adı geçmedi.
İnşallah Güney Afrika, Murat Karabulut’u iade eder; Bu vesileyle Harun Doğan’ın kimliği, ana davada adı geçtiği halde neden sanık veya şüpheli bile yapılmadığı ve şimdi nerelerde olduğu da konuşulur!..
Müyesser YILDIZ
26 Temmuz 2018
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/fetonun-mit-imami-nerede-26071848.html