15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra açılan davalardan birisi de o tarihte Kara Harp Okulu’ndaki öğrenciler ile burada subaylık eğitimi gören kursiyerlerle ilgiliydi.
Kara Harp Okulu’ndan Genelkurmay Başkanlığı’na giderek, darbeye destek verdikleri iddiasıyla açılan davada, 156’sı eski öğrenci, 8’i rütbeli eski asker olmak üzere 164 sanık yargılandı.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve 7 Şubat’ta sonuçlanan davada, bu sanıklardan 4’ü ağırlaştırılmış müebbet, 60’ı müebbet hapis cezasına çarptırılırken, 100’ü hakkında beraat kararı verildi.
Hakkında beraat kararı verilenlerin tamamı kursiyerlerdi.
Mahkemenin gerekçeli kararında da okuldaki tüm kursiyer subayların rütbeli askeri personel tarafından toplanıp, “okulun artık güvenli olmadığı ve güvenli bölgeye tahliye edilecekleri” söylenerek 15’er kişilik gruplar halinde helikopterle saat 02.00-03.00 saatleri arasında Genelkurmay kışlasına götürüldükleri, ayrıca kursiyerlerin büyük bölümünün silahında şarjör dahi bulunmadığı belirtildi.
Temyiz Aşamasında Bunlar Oldu
Neticede dosya İstinaf Mahkemesi’ne gitti ve 19. Ceza Dairesi’ne düştü.
Daire, istinaf başvurusunu kabul edip, dosyanın duruşmalı görülmesini kararlaştırdı.
Karar taraflara tebliğ edildi.
Ardından 22 Ekim 2018’de Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu’na UYAP üzerinden şu yazı gönderildi:
“Dairemize ait …./…. esas sayılı dosyada yargılamanın duruşmalı olarak yapılması gerektiği anlaşılmakla; Aralık ayı içerisinde kurumunuzca duruşma salonlarının uygun olduğu bir tarihin tespit edilerek, İVEDİ OLARAK dairemize bildirilmesi hususu rica olunur.”
Özetle, Aralık’ta duruşmanın yapılacağı bildirilerek, Sincan’daki duruşma salonlarından birisinin tahsis edilmesi istendi.
1 gün sonra 23 Ekim 2018’de ise bu defa Ankara Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi, yani 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazıldı. Yine UYAP üzerinden gönderilen yazı şöyleydi:
“Dairemize ait …./…. esas sayılı dosyada yargılamanın duruşmalı olarak yapılması gerektiği, Dairemiz duruşma salonunun sanık sayısının fazla olması nedeniyle uygun olmadığı anlaşılmakla; 07/01/2019-25/01/2019 tarihleri arasında Sincan Açık Cezaevi Kampüsü duruşma salonlarından uygun görülecek duruşma salonunun Dairemiz duruşmaları için tahsis edilerek, İVEDİ OLARAK Dairemize bildirilmesi hususu arz olunur.”
Duruşma için önce “Aralık” deniyor, sonra 7-25 Ocak 2019 tarihleri tespit ediliyor. Aralık ayında Sincan’daki duruşma salonlarının uygun olmaması sebebiyle Ocak’a ertelendiğini varsayalım.
Bu Yazılar Kaldırıldı ve de
Sanıklar ve avukatları Ocak’taki duruşmaya hazırlanırken, geçen hafta içinde çok ilginç gelişmeler yaşandı.
Önce UYAP’a yüklenen karar ve bu yazışmalar, sistemde görünmez oldu.
“Acaba bir arıza mı var?” diye düşünülüyordu.
Ancak hemen ardından avukatlara, İstinaf Mahkemesi’nin temyiz başvurusunu “esastan reddettiği” bilgisi geldi.
Başvuru kabul edilmiş… Duruşma günü verilmiş… Tebligatlar ve yazışmalar yapılmış… Sonra?..
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, “Güven veren adalet, ‘pardon’ sözünün yargının lügatından silinmesidir” dediği günlerde, böyle bir dönüş yaşanmış!..
Mümkün müdür?
Mümkünse, ilgili dairenin kısa zamanda birbirinin zıddı kararlarının sebebi ne ola ki?
Ve de ilk derece mahkemelerinin durumunu geçtik; Yüksek yargımızdaki bu hâl nedir?
Müyesser YILDIZ
2 Aralık 2018
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/bir-acayip-olay-02121857.html
Odatv yeni link: https://odatv4.com/makale/bir-acayip-olay-02121857-151358