İçeriğe geç

Silivri Cezaevinde… Ama Cep Telefonu Açık… Bankadan Kredi Çekiyor… Nasıl mı?!.

Kumpas davalar döneminde sadece “Ergenekon dolandırıcılığı” yaşandı. Kendilerini polis veya savcı olarak tanıtan dolandırıcılar, “Adınız Ergenekon’da geçiyor. Şu kadar para verirseniz, sizi kurtaracağız” diyerek, epey vatandaşımızın parasını aldı.

Bu dolandırıcılık “FETÖ operasyonları” döneminde de aynen devam etti. Ancak ilave olarak öyle başka yol ve yöntemler icat edildi ki!..

Milyon dolarların döndüğü “FETÖ borsası” kurulduğunu duyduk; İşadamlarının, para vererek, “itirafçı” adı altında serbest bırakıldığı iddia edildi…

İçlerinde emniyet görevlilerinin de olduğu bazı kişilerin, para karşılığında bazı kişilere “dokunulmama” garantisi verdiği ortaya çıktı…

Veya “FETÖ”nün her yerinde bulunduğu halde, siyasi gücü sayesinde bırakın sanık olmasını, itirafçı veya tanık bile yapılmadan birilerinin dosyalarının kapatıldığını gördük…

Şimdi anlatacağımız ise tüm bunlardan bambaşka ve oldukça garip bir dolandırıcılık olayı.

Olay şu:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen bir soruşturma kapsamında, O.A. isimli biri 7 Aralık sabahı gözaltına alınır. Gözaltı sırasında Samsung marka cep telefonuna da el konulur.

O.A. 3 gün sonra çıkarıldığı Hakimlikçe tutuklanır.

Halen Silivri’de olan O.A. adına kayıtlı telefon hattı ve banka hesaplarının işlerini takip etmesi için Silivri’deki Noterlik kanalıyla babası B.A.’a vekaletname verir.

-Ben Polis Erdal… Telefonu Gece Açıyoruz-

Baba B.A. oğlunun telefon hattıyla ilgili bilgi almak üzere GSM şirketini arayınca, şunu öğrenir.

30 Aralık’ta oğlunun üzerine kayıtlı hat üzerinden 5 bin lira değerinde Samsung Galaxy S9 marka cihaz alınmıştır.

Cezaevindeki birisinin bu işlemi yapabilmesi mümkün olamayacağı için baba şüphelenir ve işin peşine düşer.

Önce oğlunun telefonunu arar. Telefon çalar ve kısa bir süre sonra açılır. Telefonu açan kişi kendisini, “Polis Erdal” diye tanıttıktan sonra şunu söyler:

“O.A.’ın malûm sebepten nerede olduğunu biliyorsunuz. Biz bu konunun araştırmasını yapıyoruz. Telefonu gece açıyoruz.”

Babanın şüphesi iyice artar. Hemen ertesi sabah GSM bayisine gider, O.A.’ın verdiği vekaletnameye dayanarak, oğlunun hattının aynısından çıkarıp, aldığı yedek hattı cep telefonuna takar. O esnada hesaplarının olduğu banka şubesinden, “Talebiniz üzerine … … .. 85 numaralı telefonunuz sisteme kaydedilmiştir” şeklinde bir mesaj gelir.

GSM hesabı uygulaması üzerinden kontrol ettiğinde, oğluna ait hattın bir başka GSM hattına yönlendirildiğini görür.

Bunun tek anlamı vardır; Kendisini “Polis Erdal” olarak tanıtan şahıs ile dolandırıcı aynı kişidir!..

Baba B.A. hemen banka şubesini arar. Bu defa da oğlunun adına kredi kartı çıkarıldığını ve İstanbul Kadıköy’deki bir tekel bayisinden 560 liralık harcama yapıldığını, dahası 4 bin liranın da nakit olarak çekildiğini öğrenir.

O.A. Silivri Cezaevi’nde ve bunlar oluyor?

Cep telefonu, kredi kartı vs. en son nerede? Jandarma, polis veya savcılıkta…

“Peki bu bilgiler bazı dolandırıcılar tarafından nasıl elde edilebilir?” diye sormakla yetinip, devam edelim.

O.A.’ın Avukatı Ümit Kara, önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçeyle yaşananları anlatıp, şu taleplerde bulunur:

“Bu bilgi ve bulgular bir bütün olarak değerlendirildiğinde, tüm bu olayların müvekkilin gözaltına alındıktan sonra meydana gelmesi yoğun şüphe altında olup, açıklamaya muhtaç durumdadır.

1- Müvekkil O.A.’ın kendi adına kayıtlı bulunan … … 53 nolu GSM hattından başka bir hattı bulunmadığından, TİB’e yazı yazılarak, müvekkil adına 07/12/2018 tarihinden sonra başka bir hat açılıp açılmadığının tespit edilmesi…

2- ….. Banka A.Ş’ye yazı yazılarak, müvekkil adına talep edilen kredi kartının kim tarafından talep edildiği, kime teslim edildiği hususlarının araştırılması…

3- Müvekkil O.A. adına bankadan kredi kartı talep edip, çeşitli miktarlarda harcama yapan ve bu işlemlerin yüksek güvenlik önlemleri gerektirirken, bu şekilde kolayca nasıl yapıldığı hususlarında ihmali/kötü niyeti bulunan tüm şüphelilerin tespit edilmesi…

4- Kendisini “Polis Erdal” olarak tanıtan şahsın, müvekkil O.A. hakkındaki soruşturma ve tutuklu bulunmasından nasıl ve ne şekilde haberdar olduğunun, buna aracılık eden şahıs/şahısların tespit edilmesi…

Böylece, tüm şüphelilerin cezalandırılmalarının sağlanması için kamu davasının açılmasına karar verilmesi hususunda gereğini arz ederim.”

Av. Kara, aynı gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na da dilekçe verip, yine olanları anlattıktan sonra, “İvedilik arz eden bu durumun, soruşturmanın derinleştirilmesi ve daha fazla kurumun ve müvekkilin mağdur edilmemesi için Başsavcılığınıza arzı gerekmiştir” der.

Bu arada Av. Kara ve O.A.’nın ailesi, dolandırıcıların GSM şirketinden O.A.’ın adı ve hattını kullanılarak cep telefonu alım işlemi sırasında verdikleri ikamet adresini tespit eder.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ikinci bir dilekçeyle bu adres de bildirilip, şüpheli veya şüphelilerin yakalanması istenir.

O.A.’ın başına gelenlerin tek örnek olmadığını, tutuklu başka kişilere ait cep telefon numaraları ile banka hesap numaralarının da böyle kullanıldığını belirtip, soralım:

“FETÖ” operasyonlarından, “Kolluk, yargı, GSM şirketi ve banka ayağı” olan yeni bir dolandırıcılık örgütü mü çıktı, bu ne iştir?

Müyesser YILDIZ

25 Ocak 2019

Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/feto-operasyonlarindan-yeni-bir-orgut-mu-cikiyor-25011943.html

Kategori:Uncategorized