Dünyanın gündemi Kıbrıs, Türkiye’nin gündemi İstanbul!.. Dünya Kıbrıs’ı elimizden almak için Doğu Akdeniz’e çöreklenmiş, ülkemizi yönetenler “İstanbul’un fethi” peşinde!..
Emperyalizmin Kıbrıs’taki son kıskacının fitilini ilk olarak daha 3 gün önce Erdoğan’ın, “60 sene içinde maruz kaldığımız onca çifte standarda rağmen asla vazgeçmedik, yolumuzdan geri dönmedik. Stratejik hedefimiz olan tam üyeliğe ulaşmak için elimizden gelen her türlü çabayı gösterdik, gösteriyoruz” dediği AB’nin Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ateşledi.
Mogherini, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de hidrokarbon arama faaliyetlerine tepki gösterdi. Hemen sonra ABD Dışişleri Sözcüsü Morgan Ortagus, Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimize son vermemizi istedi.
Bu “Teşviklerin” peşinden Rum yönetimi, BM’ye tek taraflı olarak münhasır ekonomik bölge koordinatlarını gösteren sözde bir harita iletip, bir kez daha KKTC’yi yok saydı.
Ardından Rum-Yunan ikilisinin AB atağı geldi. Başbakanlar Çipras ve Anastasiadis, Romanya’da düzenlenen gayrı resmi AB Liderler Zirvesi’nde Türkiye’yi şikâyet etti.
Çipras, “Türkiye eğer tahrik edici tutumuna devam ederse, AB gerekli adım ve önlemleri ele almalı, Türkiye’ye karşı net bir mesaj yollamalı” derken, Rum Lider Anastasiadis, Türkiye’nin girişimlerini 1974 Kıbrıs Harekatı’na benzetip, Ankara’nın faaliyetlerinin işgâl ile eşdeğer olduğunu iddia etti.
Zirvenin ardından önce AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin yani Rumların arkasında olduklarını belirtip, Türkiye’yi “Kıbrıs’ın egemenlik haklarına saygı duymaya” çağırdı. Tusk’tan sonra AB’nin lokomotifi Almanya’nın Başbakanı Merkel de, Türkiye’ye karşı Rumların haklarını savunacaklarını söyledi.
– Apostolakis ve Akar-
Kıbrıs’la ilgili bir başka atağı anlatmadan önce Yunanistan Savunma Bakanı Evangelos Apostolakis’ten söz edelim.
5 ay önce bu göreve getirildi. 2015’ten beri Genelkurmay Başkanıydı ve yeni görevine atanmadan kısa bir süre önce Kardak ile diğer adacıklar-kayalıkların kendilerinin olduğunu öne sürüp, “Türkler ayak basmaya cesaret ederse, biz de dümdüz ederiz” demişti.
Savunma Bakanlığı için neden Apostolakis’in seçildiğini de hatırlatalım.
Başbakan Çipras, şu açıklamayı yaptı:
“Sayın Apostolakis’in bu göreve gelmesi iç ve dışa verilen bir mesajdır. Tarihsel olarak Yunanlar iç meselelerinde her ne sorun olursa olsun, dışa karşı egemenlik haklarını ve bağımsızlığını savunmak için birlik ve beraberlik içinde durmaktadır. Ne yapacağı öngörülemeyen Doğu’daki komşumuzun ülkemize yönelik tehditlerine karşı ne denli birlik ve beraberlik içinde bulunduğumuzun bir mesajıdır.”
Apostolakis ise Türkiye’yi kast ederek, şöyle konuştu:
“Milli savunmamız karşısında yaşadığımız tehditler iç işlerimizde birlik olmama lüksünü elimizden alıyor. Görevimi siyasi partilerden uzak bir biçimde, elimden gelenin en iyisini yaparak yerine getireceğim.”
Apostolakis’i ilk kutlayan ve ülkemize davet eden isimlerden birisi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dı.
Yunan Bakan, Türkiye’ye gelmedi, ama birkaç gün önce 5. Yunanistan-Kıbrıs Hükümetlerarası Savunma Konseyi toplantısı için Rum kesimine gitti. Apostolakis ve Rum Savunma Bakanı Savvas Angelides’in gündemi de “Yasadışı” olarak nitelendirdikleri Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleriydi. İsrail-Mısır ile Yunanistan-Kıbrıs stratejik işbirliklerine atıf yapan iki bakan, bu ortaklık ve çalışmalara özel bir ivme kazandırılmasında mutabık olduklarını belirtip, Yunanistan ve Kıbrıs askeri işbirliğinin operasyonel anlamda daha da geliştirilmesi kararı aldı.
-4 Kez Rusya 2 Kez ABD’ye Gitti-
Apostolakis, Savunma Bakanlığına getirilmesinden yaklaşık 5 ay sonra Rum kesimine gitti.
Ya, Hulusi Akar?
Genelkurmay Başkanlığına atandığında 15 Eylül 2015’te ilk yurtdışı ziyaretini KKTC’ye yaptı.
10 aydır Milli Savunma Bakanı.
Bu süreçte Erdoğan veya Hakan Fidan’la birlikte Rusya’ya 4 kez, ABD’ye 2 kez gitti… Libya, Sudan, Somali, Kanada, Katar, Pakistan, Afganistan, Belarus, Belçika, Almanya, Makedonya ve Kosova’yı da ziyaret etti, ama henüz KKTC’ye gitmedi.
ABD, AB, hatta NATO Kıbrıs konusunda ülkemize tehdit üstüne tehdit savururken, Ankara ne yapıyor?
Erdoğan Filistin için gümbür gümbür “İki devletli çözümü” savunurken, kendi ifadesiyle AB ve NATO’nun “Bize karşı yanlışları, ikiyüzlülüğü ve çalımlarına” rağmen Kıbrıs konusunda şu mesajları veriyor:
“Kıbrıs ve D. Akdeniz’de istikrar, ancak Türkiye’nin ve KKTC’nin hak ve çıkarlarının gözetilmesiyle mümkündür. Bu bölgede yapılmaya çalışılan oldu-bittilere göz yummayacağımızı ilgili tüm tarafların gördüğüne inanıyorum. Biz tüm sorunlarımız gibi, bu konuyu da karşılıklı görüşme, diyalog ve işbirliği yoluyla çözmek istiyoruz.”
Dahası, “Kıbrıs, D. Akdeniz ve Ege’de haklarımızı gasp etmeye yönelik adımları anlamayanlara idrak versin diyorum. Rabbim, bu mübarek günlerde tüm yükümlülüklerimizi yerine getirmemize rağmen AB’nin bizi tam üyeliğe kabul etmemesinin gerisindeki saplantılı ruh halini çözemeyenlerin akıllarını başına getirsin diyorum” sözleriyle, adeta işi Allah’a havale ediyor.
Emperyalizmin Kıbrıs konusundaki tüm niyetleri ayan beyan ortaya çıktığı halde;
KKTC’nin diğer ülkeler tarafından tanınması değil, hâlâ “Çözüm” için çalışılıyor…
ABD, Fransa Kıbrıs’ta üs alma peşindeyken, KKTC’de bir üs kurulması gündemimizde yok.
Ki Erdoğan geçen Eylül’de, “Bizim KKTC’de üs diye bir sorunumuz yok. Bizim topraklarımızdan oraya ulaşmak, Doğu Akdeniz’e varmak dakikalarla konuşulacak bir şey. Ama Yunanistan’ın oraya öyle bir yakınlığı yok. O işin sadece psikolojik boyutu var. Bu açıdan ihtiyaç duyacak olursak, üs de kurabiliriz. Oradaki varlığımız önemli. Yok efendim neymiş, asker sayımızı azaltmalıymışız! Kusura bakmasınlar, biz orada asker sayımızı azaltmayacağız. Artıracağız, azaltmayacağız” demişti.
“İhtiyaç” günü şimdi değilse, ne zaman? En azından “Psikolojik boyutu” için bunun yapılması gerekmez mi?
Hadi bunlardan geçtik, en azından Savunma Bakanı Akar’ın da KKTC’ye gitmesi, Yunan mevkidaşına iyi bir karşılık olmaz mı?
Müyesser YILDIZ
12 Mayıs 2019
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/dunya-kibrisi-elimizden-almak-icin-dogu-akdenize-coreklenmis-ulkemizi-yonetenler-istanbulun-fethi-pesinde-12051914.html