Hislerim beni yanıltmaz… Başbakan Erdoğan, Seul’de Obama ile yaptığı basın toplantısında -haydi “tuzak” demeyeyim ama- sanki “Ruhban” emrivakisine maruz bırakıldı. Öyle kızarmasının, damarlarının dışarı fırlayacak gibi olmasının sebebi belki de oydu. Ve Obama’nın T.C. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na çektiği “pıst pıst” hareketinin şifresi de!..
Evet; Erdoğan, Ruhban Okulu’nun açılmasını istiyor. Ama kolay değil. Daha kendi “din eğitimi” sorunlarını aşamamışken emperyalistlerin Patrikhane ve Ruhban Okulu için “devlet içinde devlet” anlamına gelen taleplerini bir kalemde karşılayamıyor. “Mütekabiliyet” deyip Batı Trakya’daki soydaşlarımızın sorunlarına dikkat çekti. İpleyen olmadı; sanki sadece Türkiye’nin sorunuymuş gibi, Atina’ya camii istedi, Yunan Kilisesi hopladı. Hâsılı zırnık alamadı. Yine de iki ileri, bir geri dayatmaları karşıladı. Bir Ruhban Okulu kaldı.
Muhteşem Davutoğlu başlıklı yazımda, T.C. Dışişleri Bakanı’nın Patrikhane’ye ziyaretini, bunun anlamını anlattım. O ziyaret, Seul’deki Obama-Erdoğan zirvesinden çok kısa bir süre önce gerçekleşti. Bugün Patrik Bartholomeos’un açıklamalarından öğreniyoruz ki, Davutoğlu o ziyarette: “Ruhban Okulu’nu açalım.” demiş. Bartholomeos’un bu sözlerini, Patrikhane’nin Avukatı Kezban Hatemi’nin: “Bugünlerde açılmasını bekliyoruz.” ifadesi tamamlıyor.
Seul’e gidersek; Türk medyası geçiştirdi, ama Yunan medyası büyüttü. Obama, Erdoğan’la ortak basın toplantısında şunu söylemişti:
“Başbakan’ı, Türkiye’deki dini azınlıkları koruma konusunda sarf ettiği çabalar için tebrik ettim. Ruhban Okulu’nu yeniden açma kararını duymaktan memnun oldum…”
Belki niyet beyan etmiştir; ama Erdoğan’ın Obama’ya: “Karar verdik, Ruhban Okulu’nu açıyoruz.” dediğine kesinlikle inanmıyorum. Hatta Erdoğan’ın dahi o anda duyduğunu sanıyorum. Neden mi?
-Anayasa’nın 24. maddesini ve Tevhid-i Tedrisat Yasası’nı değiştirmeden bunun mümkün olmadığını biliyor.
-Yunanistan’dan zırnık almadan bu dev adımı atmasına imkân, ihtimal yok.
Bitmedi!.. Erdoğan çok rahatsız oldu, bir emrivaki ile karşılaştı; ki ona yakın bir isim olan AB’den sorumlu Egemen Bağış ortalığı toparlamaya çalışıp: “Ümit ediyoruz ki Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türk kardeşlerimizin sorunları da ortadan kalksın. Bu konuda teşvik edici adımların eş zamanlı atılmasının da her zaman yararlı olacağına inanıyorum.” dedi.
Daha önemlisi, Beyaz Saray’dan yazılı açıklama yapılıp: “Başkan Obama, Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasının önemini vurguladı.” şeklinde bir “düzeltme” yapılması… Çok belli; bir şeyler oldu, böyle bir talep gitti.
Ortadaki tuhaflığın ben gibi sivri akıllılarca sorgulanacağı tahmin edildiğinden Beyaz Saray, “Bu konuda yorum için adresin Türk hükümeti olduğunu” vurgulamayı unutmadı!..
Türk hükümeti beni muhatap almayacağına göre ben de “yorumlarımı” sizinle paylaştım işte. İnşallah yanılıyorumdur; zira Başbakan ve Dışişleri Bakanı “uyumu”nun bu hale geldiğini düşünmek dahi istemiyorum!..
Silivri’den kucak dolusu sevgiler,
Müyesser YILDIZ
28 Mart 2012