“Yeni CHP” yönetimine bazı sorularım var:Eğitimde birlik ilkesinin tamamen terk edilmesini ister misiniz?Her dini grup, cemaat ve tarikatın özel dini okullar açmasını destekler misiniz?Bu özel dini okulların devletin kontrolüne tabi olmamasını, Türk hukuku dışında faaliyet göstermesini savunur musunuz?Söz konusu okullara yurtdışından öğrenci getirilmesine, ya da bu öğrencilerin dini kıyafetler ile sokaklarda, caddelerde boy göstermesine ne dersiniz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş akdi olan Lozan Antlaşması’ndaki çok temel ve bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından konmuş hükümlerin ortadan kaldırılmasına “ortak” olur musunuz?Bu soruların sebebi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı “ruhban” açılımı. Fener Rum Patriği Bartholomeos ve diğer dini azınlık liderleri ile biraraya geldi Kılıçdaroğlu. Basına kapalı toplantının ana gündem maddesi -belli ki- Ruhban Okulu’nun açılması. “İktidar iyi niyetli ve doğru bir yaklaşım sergilerse, okulun açılması için gerekli katkıyı sağlarız.” demiş Kemal Bey.
Kemal Bey’in “iyi niyetli”, ama meseleye tam vakıf olmadığı umudu ve dileğiyle bazı gerçeklere dikkat çekmek istiyorum:
AKP İktidarı geldiği günden beri Ruhban Okulu’nu açmak istiyor. Bunun için ABD ve AB’ye de defalarca söz verdi. Hatta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: “Bence açılması önünde hiçbir engel yok.” derken, AKP’li Milli Eğitim Bakanları, “Bana kalsa hemen yarın açarım.” demeçleri verdi.
Ama açamadılar. Açamazlar da. İddia ediyorum; AKP iktidarı aklınıza gelebilecek her şeyi yapabilir lâkin o okulu açamaz!.. Neden mi?O okulu T.C.Devleti kapatmadı. Kendileri, Türk üniversite sistemine, Türk hukukuna tabi olmamak için kapattı.Yıllardır her türlü öneri götürüldü. Ama Patrikhane bunların hiçbirisini kabul etmedi. Çünkü ısraren ve ısraren bağımsız, dokunulmaz olmak, yurtdışından istediği kadar yabancı papaz adayı getirmek istiyor.Lozan, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları da orta yerde durduğuna göre bu mümkün değil.AKP her şeyi göze alıp Ruhban Okulu’nu onların istediği gibi açtığını düşünelim; iş orada kalmaz ki!.. Başlangıçta saydığım maddelerin tamamı, daha fazlası birbirini izler.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Lozan görüşmeleri sırasında Patrikhane için: “O fesat yuvasının yeri burası değildir.” dediğini vurgulayıp, “Yeni CHP”ye şunları da hatırlatayım:
ABD Dışişleri Bakanlığı desteğiyle hazırlanan 2012 Dini Özgürlükler Raporu’nun Türkiye bölümünü okudular mı acaba? AKP’nin tüm “dini azınlık açılımlarına” rağmen bu yıl Türkiye’yi “kaygı verici ülkeler” kategorisine indirdi. Ana sebebi de verilen tüm sözlere rağmen Ruhban Okulu’nun açılmaması!… Yani ABD-AKP arasında böylesine hayat-memat meselesi haline geldi.
Şöyle düşünelim; Acaba birileri Patrik Bartholomeos’a, “CHP’yi ikna edin, gerisi kolay.” mı dedi? O açılım bu amaçla mı yapıldı? CHP, Ruhban Okulu’nun Türkiye’nin eğitim-öğretim kuralları ve yasaları dışında, Patrikhane’nin istediği şartlarda açılmasına destek verirse ne olur? Kendi desteklediği bir düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürmez. Daha daha önemlisi Lozan, bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi CHP eliyle ortadan kaldırılır. Yanlış mıyım, haksız mıyım? Bilmem tehlikenin farkında mısınız Kemal Bey?!..
Silivri’den kucak dolusu sevgiler…
Müyesser YILDIZ
11 Mayıs 2012