Deniz Baykal Habur’u ibra etmedi, ettirmedi. Bunun için ilk gün görüntülerini “çok güzel” bulan Başbakan Erdoğan, ikinci gün çark edip, “Yanlış oldu.” dedi.
AKP’nin Oslo’nun altından kalkma imkân ve ihtimali yoktu. Ama Kemal Bey, Oslo’yu meşrulaştırmakla kalmayıp “ortak” olmak istedi. 12 Haziran seçimlerinden bugüne PKK ve BDP’ye söylemediğini bırakmayan Erdoğan, CHP’den bu pası alınca birden, “Müzakereler yeniden başlayabilir” noktasına geldi.
Demek ki PKK’nın kudurtulması CHP’yi ‘ikna’ içinmiş.
Kemal Bey’in yeni Oslo için iki şartı şu:
“PKK ile Anayasa ve ülkenin idari yapısı görüşülmesin”…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran, Atatürk’ün partisinin yöneticileri, tarihi hesapları bilmiyor ve dahi PKK üzerinden varılmak istenen nihai hedefi hâla anlamamışsa, durum sandığımızdan da vahim demektir!..
* * *
Büyük Komutan, MHP milletvekili Engin Alan yıllardır tutuklu. MHP’liler duruşmaların sonlanmasına yakın Silivri’de görüldüler. Ve neredeyse Alan dışında hiçbir tutuklu ile ilgilenmediler.
MHP Lideri Bahçeli ise ancak idam fermanı imzalandıktan, atı alan çoktan Üsküdar’ı geçtikten sonra Alan’ı ziyaret etti. Cenaze namazına katılırmış gibi… Silivri çıkışında da hukuk sürecinin işlediğini hatırlatıp şunları söyledi:
“Ben inanıyorum ki, Yargıtay’a konu intikal ettiğinde mahkemenin almış olduğu bu kararlar, Yargıtay’da daha adaletli bir şekilde değerlendirilerek, milletimizin vicdanen huzur bulması sağlanmış olur.”
Anlaşılan “160”a bağlandıktan sonra Yargıtay’da olan bitenlerden Bahçeli’nin haberi yok. Yargıtay’ın daha önce onadığı birçok kararın, üyeler ve daireler değiştikten sonra nasıl bozulduğunu görmek için birkaç dosyaya bakması yeterdi oysa.
Ne yalan söyleyeyim, Bahçeli’nin Silivri ziyareti için gönlümden geçen şunlardı:
Birileri MHP’yi iyice tüketmeden, Genel Başkanlığı Engin Alan’a teklif etmesi…
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’a da uğraması…
Bahçeli, partisinin Genel Merkezi’nde kendisini ziyaret eden ilk ve tek Genelkurmay Başkanı’nın Başbuğ olduğunu unutmuş olamaz herhalde. .
Sözün özü; Muhalefetin halleri ortadayken kimse AKP’ye, Erdoğan’a ve millete kızmasın!..
ANKARA’DA BİR GAZİ DURUŞMASI
Ülke yine şehit cenazeleri için saf tutarken Ankara’da bir Güneydoğu Gazisi’nin duruşması vardı bugün. O Gazi “Ergenekon” çuvalına atılıp 3.5 yıldır Silivri’de yatırılan Üsteğmen Avukat Serdar Öztürk’tü.
“Ergenekon”dan tutuklanan emekli Albay Levent Göktaş’ın avukatlığını yaparken devlet içinde ‘casusluk’ yapan malum çetenin ucunu yakalayıp tüm ilgili birimleri uyarırken kendisini Silivri’de buldu. Başına gelenleri, “İkinci kez Gazi oldu” diye nitelendirmiştim. İlk fırsatta yeniden anlatacağım.
Bugün Ankara’daki duruşmanın konusu, kendisine bu komployu düzenlediğini belirttiği isimlerden bazılarının açtığı hakaret davasıydı. Öztürk’ün mahkemede yaptığı savunmaları hakaret saymışlardı. Sabah saatlerinde Silivri’den Ankara’ya getirildi. Ailesi, yakınları, Vardiya Bizde Platformu üyeleri ile Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzoğlu oradaydı.
Doluydu. Başına örülen çorabı tekrar tekrar anlatmak istiyordu. Ama 14. Asliye Ceza Mahkemesi Başkanı Avni Mis’in acelesi vardı. Sık sık “kısa kesmesini” istedi. Öztürk, “3.5 yıldır sabrediyorum. Sizden en fazla 2-3 saat sabır istiyorum. Burada konuşmayacağım da nerede konuşacağım?” dedi.
Hakim anlayış gösterse de cep telefonu rahat vermeyince dayanamadı, kalkıp telefonunu açmaya gitti. Sebebini: “Bir cenazemiz var da…” diye açıkladı. Sonrasında mahkeme salonunda şu diyaloglar yaşandı:
Serdar Öztürk: Ben babamın cenazesine gidemedim…
Öztürk’ün annesi: Babasının öldüğünü 6 ay söylemedik. Oğlumu da kaybetmek istemedim…
Hakim: Tamam, cenazeye gitmiyorum!..
Serdar Öztürk anlatttı. Duruşma 29 Ocak 2013’e ertelendi ve Gazi’miz Ankara’dan Silivri’ye döndü.
Dile kolay, tam 3.5 yıldır yatıyor. Kendisine bu komployu kuranları isim isim söyleyip bulunmasını bekliyor.
Hala “hukukun üstünlüğü ve kanunlara saygıdan” dem vuranlara duyurulur.
Odatv Link: https://odatv4.com/yazar/muyesser-yildiz/turkiye-ile-ilgili-oyle-kritik-bir-madde-var-ki-31102003.html